KKTC’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Pazar günü Meclisimizde yaşananlar birçoklarınca skandal olarak nitelendirse de, malumun ilanı aslında.
Daha önce defalarca gündeme getirilen rüşvet iddiaları Meclisin en pervasız ve köksüz (köksüzlüğü bir partiye kök salamamasından) milletvekili tarafından cümle aleme beyan edildi.
Harcadığından arta kalan dolarları Meclis Başkanına uzatan eski DP, eski UBP, yeni DP-UG milletvekili Ejder Aslanbaba “güvenoyu vermem için rüşvet teklif ettiler” iddiasında bulundu.
Seyredenler biliyor; Aslanbaba Meclis açılır açılmaz konuşmak için Meclis Başkanı Hasan Bozer’den izin istedi. Bozer izin vermedi. Aslanbaba ısrar edince Bozer, güvenoylamasından sonra söz hakkı verebileceğini söyledi. Bunun üzerine Ejder Aslanbaba’nın söylene söylene yolunu ayırdığı UBP grubunda homurdanmalar başladı Aslanbaba’ya söz verilsin diye!
Bir anda “Aslanbabacı” kesildi UBP!
UBP grubundan gelen destek, Bozer’in “hayır”larını zayıflatınca zaten kürsüye çıkmaya niyet etmiş olan Aslanbaba’yı bir anda kürsüde gördük.
Elindeki bir tomar parayı ve o an ne olduğunu anlayamadığımız bir şeyi (cd) Bozer’e uzattı, yayın kesildi.
O gün Meclis’te olmadığımdan detayları sonradan alabildim. Meğer yayının kesilmesi UBP’yi kızdırmış.
Bazılarının hevesleri kursağında kalmış olsa bile Meclis Başkanı Bozer’in aldığı bu kararı kutluyorum. Haber alma özgürlüğüne bir katkısı olmayacak rezilliğin yayımlanmaması ile bazılarının bu siyasi rezillik üzerinden prim yapma heveslerine de sekte vurulmuş, iki yanlıştan bir doğru çıkmayacağı öğrenilmiş oldu.
(Kulağımıza gelen duyumlara göre Bozer tüm bu olacakları bildiği için güvenoylamasından sonra konuşma hakkı vermek istemiş Aslanbaba’ya. UBP’nin ‘konuşsun’ ısrarı da ondanmış.)
Şimdi gelelim kaset ve para olayına;
Sözü edilen paranın rüşvet olarak verildiğini söylemek zor zira kaset deşifresinde Serdar Denktaş’ın açık açık “seni aday yapmayacağım” dediğini gördük.
Kanımca paranın veriliş nedeni Ejder Aslanbaba’nın parasızlıktan yakınması, Kaşif’ten para istemesi, Kaşif’in de birlikte hareket ettikleri Aslanbaba’ya bu parayla vicdan borcunu ödemesi.
Ki Aslanbaba’nın parayı olduğu gibi vermek yerine, 50 dolarıyla viski, buz, çerez alması da parasızlığının boyutunun göstergesi.
Aslanbaba’ya “rüşvetse” niye aldığını ve sonradan niye deşifre etme gereği duyduğunu sormak lazım. Bu komplo muydu, paranın miktarını mı beğenmedi, yoksa aday gösterilmemenin öfkesi paraya galebe mi çaldı, bizde bilelim!
Zaten DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, dokunulmazlığının kaldırılmasını ve olayın iyice araştırılmasını söylerken, Meclis Başkanı Hasan Bozer de, Ejder Aslanbaba’nın’rüşvet’ iddiaları ile ilgili “her türlü yasal işlemi başlatmak ve gereğini yapmak” için Başsavcılığa istemde bulunulduğunu açıkladı.
Umuyoruz ki, yargı tüm bunları iyice araştırsın, bu çirkin olayın içyüzü ortaya çıkarsın ve parayla transfer olan kişilerin bir daha aday olmaları yasaklansın.
Siyasete ilke getirilsin, adaylar omurga testinden geçsin, partiler aday yapacakları kişi için 10 kere düşünsün, seçmende oyunun kıymetini bilerek heba etmesin.
Kısacası herkes yoğurdu üfleyerek yesin.