50 üyesi bulunan KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde ve siyaset arenasında beklenmeyen gelişmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Sol eğilimli Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP-BG) ile sağda küçük parti konumundaki Serdar Denktaş liderliğindeki Demokrat Parti (DP) koalisyon hükümeti, nedeni tam anlaşılamayan anlaşmazlıkları nedeniyle tarihe karıştı. Bu süreçte ana muhalefet partisi Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nden üç milletvekili (UBP Genel Sekreteri ve Gazimagosa milletvekili Turgay Avcı, Girne milletvekili Ergün Serdaroğlu ve Güzelyurt milletvekili Erdoğan Şanlıdağ) ve iktidarın küçük ortağı DP’den de bir milletvekili (İskele milletvekili Mustafa Gökmen) istifa ederek yeni bir parti kurma çalışmalarına giriştiler. Bu süreç, meclis aritmetiğini değiştirerek yeni hükümet senaryolarını etkileyeceğe benziyor.
Yakın zamanda, UBP’den istifa eden eski Genel Sekreter Turgay Avcı başkanlığında yeni bir parti kuruldu. Özgürlük ve Demokrasi Partisi ismi verilen ve kısa adıyla ÖZGÜR Parti ismini alan yeni partide, UBP eski Genel Sekreter Yardımcısı Enver Öztürk de bulunuyor. Yeni partinin 16 Kurucu Üyesi arasında bağımsız olarak seçilen Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen’in yer aldığı görüldü.
Özgür Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İskele milletvekili Mustafa Gökmen, Özgür Parti’nin kuruluş gerekçelerinin ardında yatan nedeni şu şekilde ifade etti:
“ Bu ülkeyi sadece Denktaşlar ve Eroğlu’lar idare etmeyecek. Yeni jenerasyon var, yeni düşünceler var, bunları konuşacağız, kamuoyuyla paylaşacağız” (Vatan Gazetesi, 17 Eylül 2006, sy. 5).
KKTC siyasetinde yıllardan beri Denktaş ve Derviş Eroğlu kavgası yaşanmaktaydı. CTP-BG tabanına göre, eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, oğlunun başındaki DP ile ülkeyi ve koalisyon hükümetini kontrol ediyordu. Bazı çevrelerce bu söylem, CTP tabanında tepkiye karşılanıyor olup son yerel seçimlerde Lefkoşa Belediye Başkanlığı’nın koalisyon ortağı DP’ye kaptırılması, CTP-BG ve DP koalisyonunun sonunu getirmişti.
Ana muhalefet partisi lideri Derviş Eroğlu’nun son genel seçim başarısızlığı nedeniyle koltuğunu “emanetçi Başkan” olarak adlandırılan Hüseyin Özgürgün’e bırakması, UBP’de parti içi sorunların büyümesini engelleyemedi. Seçimler sonucunda Cumhuriyet Meclisi’nde 19 milletvekilliği kazanarak ana muhalefet partisi olan UBP’den 2 milletvekili istifa ederek bir tanesi koalisyon ortağı DP’ye katılmış, diğeri de bağımsız kalmıştı. UBP’nin eski Genel Sekreteri olan Girne milletvekili de Genel Başkanlık yarışında vefat etmişti. Cumhurbaşkanı Talat’ın boşalttığı diğer milletvekilliği de boş olduğu için 2 milletvekilliği için ara seçimler yapılmış ve CTP, ara seçimlerde iki milletvekilini de kazanmıştı. Böylece, UBP’nin sandalye sayısı 13’e düşmüştür. CTP-BG ise 25 milletvekili sayısına ulaştı. DP’de durum ise değişmemiş ve UBP’den seçilen 1 milletvekilinin katılımı ile 7 milletvekiline ulaşılsa da Mustafa Gökmen’in istifası ile yeniden 6 milletvekiline düşülmüştür. Cumhuriyet Meclisi’nde Mustafa Akıncı liderliğindeki Barış ve Demokrasi Hareketi de 1 milletvekilliği ile temsil ediliyor.
Bugünlerde 25 sandalye ile Cumhuriyet Meclisi’nde bulunan Başbakan Ferdi Sabit Soyer liderliğindeki CTP-BG, koalisyon kurma çalışmalarını yürütüyor. Bu çalışmalar sonucunda yeni kurulan Özgür Parti ile CTP-BG arasında bir koalisyon hükümeti kurulması ve bu hükümetin 29 oy ile güvenoyu alması bekleniyor.
KKTC’de yeni kurulan Özgür Parti’ye yönelik değişik kesimlerden farklı değerlendirmeler yapılıyor. Bunlar arsasında, Özgür Parti’nin adada yıllar boyunca ihmal edilen göçmen kesimden kurucular bulunması nedeniyle “Türkiyeliler Partisi” olduğu, “AKP Hükümeti telkiniyle kurdurulduğu”, “CTP-BG tarafından desteklendiği” gibi iddialar da bulunuyor. Ancak, Özgür Parti kurucularının çok büyük çoğunluğu, KKTC’de tanınmış ve siyasi geçmişleri çok temiz kişilerden oluşuyor.
Özgür Parti Genel Başkanı Turgay Avcı, yeni partinin kuruluş gerekçelerini şöyle ifade etmektedir :
“Bu parti, halkı kucaklayan, değişime açık, profesyonel ekip çalışmasına dayalı, dünya siyasetine ayak uydurabilen, anavatan ile uyum içinde, kişisel çıkarların değil de toplumsal menfaatlerin ön planda olduğu, tüm yapısıyla halka açık, sorgulanabilen, şeffaf, hesap verebilen, tüm kesimleri kucaklayan, çağdaş bir politika izleyen, toplumun gereksinimleri ve geleceği için çalışan bir siyasi parti oluşumunu hedeflemektedir” (Kıbrıs Gazetesi, 9 Eylül 2006, sy. 6).
KKTC’de yeni siyaset yaklaşımını ve özgürlükçü bir “yeni sağ” anlayışı benimsemiş olan yeni bir parti ortaya çıkmış görünüyor. KKTC’de tıkanmış olan siyasal ortamdan ve eski sağ partiler arasındaki kısır çekişmelerden bıkmış olan muhafazakar ve liberal kesimde, bu yeni partiye yönelik olarak ortaya atılan kanıtsız ve gerekçesiz iddiaların yakın zamanda unutulması durumunda yeni hareketin başarı kazanacağı ve Özgür Parti’nin geniş bir taban bulması olasılığının çok yüksek olacağı söylenebilir.
* Yrd. Doç. Dr. Siyaset Bilimci – KKTC
[email protected]
