Kılıçdaroğlu: Tuz koktu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ”Eğer somut bir gerekçe olmadan sabahın erken saatlerinde gazetecilerin evleri ve çalışma ofisleri aranıyorsa, basılıyorsa, bu, Türkiye’de demokrasinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul’dan Ankara’ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

”Ergenekon” soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecilerle ilgili sorular üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

”Tuzun koktuğu süreci yaşıyoruz. Artık Türkiye’de, namuslu gazetecilik yapmak gittikçe zorlaşıyor. Halkıma şunu söylemek isterim; hiç bir baskıcı düzen ilelebet yürüyemez. AKP baskı kurdukça, toplumun bilinçlenmesi artacaktır. Biz hukukun üstünlüğünü istiyoruz. Şu anda güçlünün hukuku Türkiye’de geçerli.

Bugün Ankara Baro Başkanı’nın yaptığı bir açıklama var, ‘Arama kararlarında somut bir gerekçe söz konusu değildir’ diye. Eğer somut bir gerekçe olmadan sabahın erken saatlerinde gazetecilerin evleri ve çalışma ofisleri aranıyorsa, basılıyorsa, bu, Türkiye’de demokrasinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ”Ergenekon” soruşturması kapsamında çoğunluğunu gazetecilerin oluşturduğu yeni gözaltıları değerlendirirken, ”Eğer, (Gerçekler araştırılmasın, sadece iktidarın söylemleriyle gazeteler çıksın, Sayın Başbakan’ın söyledikleriyle sadece gazeteciler meşgul olsun) deniliyorsa, o zaman bunun adı demokrasi değildir” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’dan Ankara’ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, ”Ergenekon” soruşturması kapsamında gazetecilerin gözaltına alınmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, böyle bir demokrasi anlayışının olamayacağını söyledi.

Hükümetin, bu konuda açıklama yapması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
”Artık bu sürecin uzun süre böyle devam etmesi söz konusu değil. Gözaltına alınan, arama yapılan kişiler, araştırmacı-gazetecilik yapan bu konuda bütün ince ayrıntılara ulaşıp, toplumu aydınlatmaya çalışan kişiler. Eğer, ‘Gerçekler araştırılmasın, sadece iktidarın söylemleriyle gazeteler çıksın, Sayın Başbakan’ın söyledikleriyle sadece gazeteciler meşgul olsun) deniliyorsa, o zaman bunun adı demokrasi değildir.

Gazetecilik, zor bir görevdir. Haberin ayrıntılarına ulaşmak için bu insanlar gecesini, gündüzüne katar, çalışırlar, çaba harcarlar. Amaç kamuoyunu doğru bilgilendirmektir. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için çaba harcayan insanları bu şekilde cezalandırırsanız, baskı altına alırsanız bu doğru değildir. O nedenle, Hükümetin bu gibi konularda daha duyarlı olmasını istiyoruz.”

”DEMOKRASİNİN ÇITASINI YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ”

Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın Silivri Cezaevi’nde ayrı hücrelere konulmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

”Tuzun koktuğu bir süreci yaşadığımızı söylemiştim. AKP uzun süre ayakta kalmanın yolunu baskı ile sağlamayı düşünüyor. Bunun somut örnekleri çıkmaya başladı. Ülkenin işsizlik, yoksulluk, dış ticaret açığı sorunu var. Açlıktan ölen insanlar, çocuklar var. Bakın bunlarla artık kimse ilgilenmemeye başladı. Toplumun ilgilendiği konu ne; Hükümet sabahın köründe, gazetecilerin evini basacak, hepimiz ne için bunlar yapılıyor diye kendimize soracağız… Bu sorunun yanıtı çok açık. Halkın gündemini halkın elinden almak, iktidarın yapmak istediği budur. Yargının siyasallaştığını biliyoruz. Bu davanın siyasallaştığını da biliyoruz. Kamuoyuna açıklanan sorgu tutanaklarında sorulan sorular kişinin gazetecilik mesleğiyle ilgili.

Zaten bir gazeteci eğer, o tür araştırmaları yapmazsa, niye gazeteci oluyor? Bir gazeteci halkı aydınlatmak için çaba harcamayacaksa, niye gazeteci olur? Buradan özellikle iktidarı destekleyen, iktidarın her söylediğine ‘Evet’ diyen gazeteci arkadaşlara da bir çağrıda bulunmak istiyorum; eğer gerçekten gazetecilik yapıyorlarsa, bu olaylar karşısında duyarlılıklarını dile getirmeliler. ‘Artık yeter’ demeliler. Türkiye’de demokrasinin çıtasını yükseltmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, güçlülerin kendi hukuklarını oluşturmasına karşı çıkmalıyız. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için çaba harcayan insanları bu şekilde cezalandırırsanız, baskı altına alırsanız bu doğru değildir. İktidar karar alacak, birileri o kararın gereğini yerine getirecek, bunlar doğru olaylar değil.”

1283260cookie-checkKılıçdaroğlu: Tuz koktu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.