Kılıçdaroğlu’nun Kıbrıs gafı

Avrupalı Sosyaldemokratların da büyük bir ilgi ile izlediği CHP 33. Kurultayı’ndaki konuşması ile Avrupa’nın “popülist sağcılarını” hatırlattı Kemal Kılıçdaroğlu.

Belki herhangi bir kasaba kahvesinde kabul edilir tarzdaki konuşması boyunca her konuda bol vaat dile getiren Kılıçdaroğlu, vaatlerini hangi mali kaynaklarla gerçekleştireceğinden hiç bahsetmedi. Emekliler, gençler, kadınlar ve geriye kalan herkes bundan böyle “CHP’yi seçmeli, çünkü CHP tüm sorunlarını çözecek” cümlesi tüm konuşmasının bir özeti olabilirdi. Aile Sağlık Sigortası, İşsizlik Sorunu’nun radikal çözümü, topraksız köylüye “bol mayınlı arazilerin dağıtılması” ve daha neler, neler…

Sorumluluk taşıyan ve Türkiye’nin sorunlarını iyi bilen ve de şimdiden “Ecevit Kasketi”, “kravatsız ve de renkleri zevksiz seçilmiş bir gömlek ve de ceket kombinasyonu” ile “umut” olma iddiasında olan Kemal Kılıçdaroğlu ve ona bu yöntemleri önerenler sanırım Türkiye’deki seçmenlerin “çok saf ve zevksiz giyinen insanlar ” olduğuna inanmaktalar. CHP’nin seçim zaferi için sunduğu konsept aslında Bülent Ecevit CHP’sinin 70’li yıllar konsepti. Birinin bu konsepte güvenen CHP’lilere o yıllarda bol vaatle ama çözümden yoksun iktidara gelip Türkiye’yi kuyruklar diyarı haline getiren CHP çaresizliğini hatırlatmalı. Buna bir de İstanbul’da büyük umutlarla belediye başkanı olup da yaşattığı skandallarla İstanbul’un CHP tarafından kazanılamaz hale gelmesini sağlayan Nurettin Sözen pratiğini de eklersek aslında günümüz CHP’sinin “populizme fazla güvenmemesi” gerekir.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Anayasa Deşişikliğine”, “Kürt Açılımı diye tanımlanan Demokrasi Açılımına”, “Alevi Açılımı’na”, “Türkiye’nin Dış İşleri Politikası’na”, “Kıbrıs Politikası’na” karşı ve de “Türkiye’ye delikanlıca davranmayan AB’ye de çok bir gıcık”. Konuşmasından anladığımız bunlar. peki am Türkiye’nin sorunlarını nasıl çözecek?

İki konuda tüm Avrupalı Sosyaldemokratlar’ın hayretlerle dinlediği açıklama yaptı.

AB konusunda Kemal Kılıçdaroğlu “Recep Beyi fazla yumuşak buluyor”. “Kemal Bey” sert bir dilden yana. AB ile masa başına oturup “bana bakın ya sözünüzü tutun ya da anca gidersiniz” demekten yana. Televizyonda “Bizim Aile” dizisini hatırlatan bir dille halka politikalarını anlatan “Kemal Bey Kardeşimiz” anladığım kadarıyla aslında AB konusunda fazla bilgiye sahip olmasa gerek. Adana’da Yumurtalık’ta bir köyde kahvedede bir vatandaşa mikrofonu uzatıp “Abi şu AB konusunda ne düşünüyorsun” deseydik sanırım Türkiye’nin ana muhalefet partisi lideri “Kemal Ağbimizin” dediklerinin aynısını duyardık. “Helal olsun” Kemal Bey’e halkın nabzına göre şerbet vermesini biliyor. Ama bu laflara iktidara gelmek kolay değil. Gelinirse bence durum daha da vahim.

Kıbrıs Konusu’nda ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşması tam bir skandal. Kemal Ağbi “Recep Bey’e” kafa tuttu. “Kıbrıs’ta Talat’çı Recep Beye halk dersini verdi ve Kıbrıs’ı satmak isteyenleri iktidardan kovdu” tarzında bir cümle dile getirdi. Yani “Kıbrıs’ı elden çıkarmaya çalışmakla suçladı bugünkü AK Parti Hükümeti’ni”. Kendi partisi CHP’nin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal üyesi CTP’li Mehmet Ali Talat hakkında dile getirdiği suçlamayı artık Avrupalı Sosyaldemokkratlarla bir tartışır. Ancak KKTC Derviş Eroğlu’nun CHP olarak da hiç bir katkı sunmadıkları seçim zaferine sahip çıkış tarzı ilginçti. Kıbrıs Konusu’nda biraz olsun gazete okumuş olsaydı KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ve iktidar partisi konumundaki UBP’nin Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin değil Ankara Hükümeti’nin Kıbrıs Politikası ile uyum halinde bir çizgiye sahip olduklarını öğrenebilirdi.

Kılıçdaroğlu anladığımız kadarıyla hem eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın hem de yeni Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun sürdürmekte oldukları “çözüm arayışına” kesinlikle karşı. Kemal Ağbi, Kıbrıs’ta ne istiyor? Anlatsa da biz de öğrensek!

Sanırım tüm dünya kamuoyu Kemal Bey’in AB ve Kıbrıs konusunda dün sunduğu “incileri” nedeniyle merak içindeler. Kemal Ağabey sadece Türkiye kahveleri için değil biraz da Brüksel, Paris ve Münih kahveleri için bu konuda görüş açıklarsa fena olmaz. Hatta bu konudaki düşüncelerini özellikle Kıbrıs ve AB konusundaki “derin önerileri” Avrupa Sağı da değerlendirebilir.

“Haydi Kemal Ağbi göster şunlara. Bi dakka Kemal Ağbi o ada Girit, Kıbrıs şu tarafta.” (Canım bu kadarcıkta yanılma olur, idare edin agbiler, Kemal Ağbim sizin de bilumum sorunlarınız çözecek valla.)

1617540cookie-checkKılıçdaroğlu’nun Kıbrıs gafı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.