Kobanê soruşturması kapsamında mahkeme sorgusu tamamlanan 20 HDP’li siyasetçiden 17’si için tutuklama kararı verildi. Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya ve Altan Tan adli kontrolle serbest bırakıldı.
Ankara’da gözaltında tutulan HDP’li 20 siyasetçinin mahkeme ifadeleri sona erdi. İfadeler sonrası karar için ara veren Sulh Ceza Hakimliği, 20 HDP’li siyasetçiden 17’si için tutuklama kararı verdi. ÖHD Ankara Şubesi, uzun süren ifade işlemleri için “İşkence ve kötü muamele yasağının ihlal boyutuna varmıştır” dedi.
ÖNDER, AKKAYA VE TAN ADLİ KONTROL UYGULAMASIYLA SERBEST BIRAKILDI
Ankara merkezli yürütülen “Kobanê soruşturması” kapsamında HDP eski MYK üyesi ve milletvekillerini de aralarında bulunduğu 20 siyasetçi, 9 gün sonra dün Ankara Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya ve Altan Tan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
AYHAN BİLGEN’İN DE ARALARINDA BULUNDUĞU 17 KİŞİ TUTUKLANDI
Mahkeme, 17 HDP’li hakkında tutuklama kararı verdi. Tutuklanan siyasetçilerin isimleri şöyle:
Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, HDP MYK üyesi Alp Altınörs, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, eski milletvekili Ayla Akat Aka, BDP eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP eski MYK üyeleri Bircan Yorulmaz, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Parmaksız, Pervin Oduncu, İsmail Şengün ve Cihan Erdal, HDP eski Genel Saymanı Zeki Çelik, HDP RTÜK üyesi Ali Ürküt ve eski milletvekili Emine Beyza Üstün.
Avukatlar, mahkeme salonuna girmeden hakim kararı okudu. Avukatlar ve adliyede bulunan milletvekilleri, bu duruma “Savunma susmayacak”, “HDP susmadı susmayacak” sloganları atarak tepki gösterdi.
“İFADE İŞLEMLEMİ İŞKENCE BOYUTUNA VARDI”
Dün saat 11.00’de adliyeye getirilip gece saat 00.00’a kadar savcılık ifadeleri alının siyasetçilere yönelik uygulama işkence olarak değerlendirildi.
Hukuksal süreci takip eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, sosyal medya hesabından, “18 saattir adliyede olan müvekkillerimizin 03.00 itibariyle tutuklanma talebiyle sulh ceza sorgularının yapılması, işkence ve kötü muamele yasağının ihlali boyutuna varmıştır” açıklaması yaptı.
NE OLMUŞTU?
HDP’li siyasetçiler, Ankara merkezli yürütülen Kobanê soruşturması kapsamında geçtiğimiz hafta gözaltına alınmıştı. Çeşitli illerde düzenlenen ev baskınlarıyla gözaltına alınan siyasetçiler Ankara’ya getirilmiş; gözaltındakiler hakkında avukat kısıtlılık kararı getirilmişti. Hafta sonu boyunca emniyette tutulan HDP’liler hafta başı adliyeye getirilmiş ve ek gözaltı süresi belirlenmişti. HDP’li bazı siyasetçiler gözaltında tutuldukları süre içerisinde yedikleri yemekten zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı. Son olarak emniyetteki ifade işlemleri tamamlanan HDP’li siyasetçiler dün erken saatte adliyeye getirilmişti.
Gözaltındaki siyasetçilerin Ankara Adliyesine getirilmelerinin ardından bulundukları koridorun giriş ve çıkışlarına polis barikat kurmuştu. Çok sayıda HDP’li milletvekili ve avukat da savcılık katında hazır bulunurken savcılık koridoruna gazeteciler alınmamıştı.
Öte yandan saat 17.00 itibariyle adliye kapılarının önünde beklemek de savcılık tarafından yasaklanmıştı. Polisler adliye önündeki gazetecileri oluşturduğu barikatın dışına çıkarmıştı.
Siyasetçilerin tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmesinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu adliyeye gelerek ziyarette bulunmuştu. Adliye binasına girmek isteyen Tanrıkulu, polislerce “Başsavcının kesin kararı var” denilerek içeri alınmamıştı.
Polisler tarafından adliye binasına girişi engellenen Tanrıkulu duruma tepki göstermiş, polis memurlarına dönerek “Şu anda beni engelleyerek suç işliyorsunuz” demişti.
İçeriye alınmayan Tanrıkulu, bir süre sonra adliyeden ayrılmıştı.
HDP MİLLETVEKİLİ GÜLÜM: SUÇLAMAYA KONU HİÇBİR ŞEY YOK
Savcılık ifadelerini adliyeden takip eden HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise şunları söylemişti:
“İfadeleri tek savcı alıyor, bu yüzden çok yavaş ilerliyor, işlem gece yarısına kadar sürebilir. İfadeler açısından şunları söyleyebilirim, bu bir darbe operasyonudur. Tam da böyle olduğu sorulan sorularla açığa çıkmış durumda. Suçlamaya konu olan hiçbir şey yok. Suçu ifade etme anlamında hiçbir delil niteliği ya da soru niteliği dahi yok. Siyasi operasyon olunca bir hukuki dayanak aramıyorlar. Hukuk araçsallaşmış durumda.” (Ankara/MA)
