FARUK ESKİDĞLU / LONDRA – Toplumda konuşulmayan bir konudur işçi sağlığı. Bizim toplum yoğunlaştığı kebap erkek işi… Erkekler gece gündüz ayakta çalışırlar. Varisten bel fıtığına her türlü illet onun yolunu gözler. Hani Nazım Hikmet misali “ince hastalık yürek enfarktı kanser filan, işsizlik açlık filan” da… Bir arkadaşımın aşırı şişmanlamasının nedeni patetes kızartma yağınının buharından kaynaklandığı bulunmuştu. Bir diğer arkadaşım cafêlere et ürünleri dağıtıcısı. Yıllar önce ağır kaldırmaktan belini incitse de çaresiz korse takarak işini sürdürüyor.
Kebaplarda gece yarısına kadar çalışmak ne demek? Çocukları uyurken seversiniz… Ne bir aile gezmesi ne de keyif alacağınız bir etkinliğe gidebilirsiniz… Hepsi sizin çalışma saatlerinize denk düşer. Bütün bunların bir diyeti olarak da adamakıllı ücretiniz olsa, “Hadi eyvallah” dersiniz belki. O da yoksa Sebahattin Ali misali “Bir sitem gönder Allah’a… Toplumda sağlık haritasına yönelik bir çalışma olduğunu da sanmıyorum. “İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Londra” misali…
***
Dostlar Community Health Screen, Turkish Cypriot Community Association (TCCA) ortaklığı ile Türkçe konuşan topluma yönelik sağlık taraması başlattı.
Her perşembe “628-630 Green Lanes, Tottenham, London N8 0SD” adresindeki TCCA’de yapılacak taramaya katılanlar ücretsiz olarak “Kişisel tıbbi geçmiş ve yaşam tarzı anketi, boy ve kilo ölçümleri, Vücut Kitle İndeksi-BMI hesaplaması, vücut yağ yüzdesi, bel çevresi, hidrasyon seviyeleri, kan şekeri testi (diyabet riski Leicester aracı), kolesterol testi TC HDL, beslenme durumunun analizi, tansiyon, kalp atışı, yaşam tarzı sağlık değerlendirmesi, kardiyo hastalığı riski” ölçümleri yaptırabilecek.
Randevu almak için 020 8826 1080 veya [email protected] e-posta göndermeniz yeterli.
Aracımızı her yıl MOT denilen genel kontroldan geçiriyoruz ama kendimize gelince es geçiyoruz. Yalan mı? TCCA’in topluma hizmeti olan bu taramadan yararlanmanızı ve yakınlarınıza da önermenizi dilerim.
***
Dostlar bu hafta sizlere Prof. Dr. Mustafa Durmuş’un Açık Gazete’deki köşesinde tanıttığı yeni bir kavram yeni bir kampanyadan söz edeceğim: Temel Gelir Güvencesi… Ekonomist anthropologist ve yazar Dr. Jason Hickel ile Basic Income Earth Network (BIEN) onursal başkanı, Londra SOAS Üniversitesinden Prof. Dr. Guy Standing’in geliştirdiği bu kavramı şimdi demokrasi ve emek savunucuları hayata geçirmeye çalışıyor.
Geçen yüzyılda emekçilerin 8 saat işgüçü, haftasonu ve tatil hakkı, eşit işe eşit ücret, işsizlik ödeneği, ücretsiz sağlık ve konut desteği mücadelesine tanık olmuştuk. Bu talepler büyük ölçüde de pek çok yerde kazanıldı.
İleride daha çok duyacağımız Temel Gelir Güvencesi ise bir lütuf, bağış ya da sadaka değil, insanlık hakkıdır. Neden mi? Çünkü her insanın (işi olsun ya da olmasın), yaşamını idame ettirebilecek bir gelir elde etme hakkı var.
Salgınla birlikte ekonominin dışına itilen emek gücü; Hollanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Portekiz, Japonya ve İtalya’da kendilerine koruyucu şemsiye talep etmeye başladılar. Emekçiler salgında olduğu gibi robotlar, dijitalleşme ya da yapay zekanın da mağduru olmamak için bu hakkı daha çok talep edecek gibi görünüyor.
Temel Gelir Güvencesi konusunda Türkiye’deki emek ve demokrasi örgütleri de 2 Mart’ta bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıdaki sunumlarda hükümetlerin Temel Gelir Güvencesi’ni bir an önce bir hak olarak tanımasını istediler. Biz de bu kavramı emekçilere duyurmayı borç bildik.
