‘Korkularla yaşıyoruz’

Korkunun kişisel, bireysel hak ve özgürlüklerin yeteri kadar güvence altına alınmamasından kaynaklandığını kaydeden Özdemir, “Tamamen korkularla yaşayan ve korkularla beslenen, korkuları hayatın merkezine oturtan ve bütün o korkulardan kurtulamayan çocuk bir toplumdayız” dedi.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, Network of Students’un King’s College Turkish Society ile birlikte düzenlediği “Dünya Düzleminde Medyanın Toplum Üzerinde Etkisi” konulu toplantıya konuşmacı olarak katıldı.

Geçtimiz Cuma akşamın King’s College Strand Kampsu’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Özdemir, Medyanın birey, toplum ve kültür üzerinde yapabileceği etkiler üzerine analizlerde bulundu.

“Biz herkesin birbirinden korktuğu bir ülkede yaşıyoruz” diyen Özdemir şunları söyledi: “Türkler, Kürtlerde korkuyor, ‘acaba bunlar bizi bölecek mi’? Kürtler, Türklerden korkuyor işte ‘bunlar bizim anadilimizi vermiyorlar’, baş örtülü, başı açıktan çekiniyor, bir diğeri bunlar Türkiye’yi İran yapacaklar. Korkulardan kurtulamayan bir çocuk bir toplumdayız. Bir türlü büyüyemiyoruz . İşte medyada bütün bu korkulardan alıyor bir şekilde hepsini birleştiriyor ve hepsini sunuyor”

Konuşmasında Türkiye’de sürekli gergin bir gündemin var olduğunu ve bu gergin ortamın yumuşatılması gerektiğine değinen Özdemir, Başbakan ve diğer siyasi parti liderlerinin sürekli karşılıklı olarak bir çatışma halinde olduklarını dile getirdi.

“Türkiye’deki havayı yumuşatmak lazım çok sert bir hava var” diyen Özdemir İngiltere parlamentosundaki demokrasi kokan atmosferi de örmek olarak gösterdi.
Özdemir, “Burada iktidar ve muhalefet parlamentoda karşı karşıya oturuyor, en fazla, ‘yeah’ diye naralar atıyorlar. Bizde öyle değil, neredeyse birbirlerine yumruk yumruğa giriyorlar. Bizim Başbakan, ana muhalefet liderine ‘bahtsız bedevi’ diyor. O da diyorki ‘seni kutup ayısına havale ediyorum.’ Bu sert ifadelerden kaçmak lazım. İngiltere’deki özgürlükçü atmosferi yaymak lazım” dedi.

Medyanın sermaye yapısında bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Türkiye’de medya hep işadamları medyası halinde. 28 tane haber kanalı var. İngiltere’de en fazla 3-4 tane var. Ama niye Türkiye’de 28 haber kanalı var? Haydi 28’in içinde 8’ini atalım geri kalan 20 kanalın sahibi bir gün bu kanalın işine yarayacağını düşünüyor. Bir ülkede değişim ve gelişim kolay olmuyor sancılı oluyor. Büyük bir değişimin ortasındayız aslında” diye koşnuştu.

Konuşmasında medya patronları ve işten atılan gazeteciler için de bir parantez açan Özdemir, “Ben medya patronlarından hiç bir şey beklemiyorum, Niye bekliyeyin ki çünkü adam bir işadamı” diyerek bir şekilde işsiz kalan gazetecileri eleştirdi.

Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir dönem farklı nedenlerden dolayı gazeteciler işsiz kaldı. Hepside medya patronlarını suçladı. ‘Medya patronları şöyle, böyle’ diye. Kimisi sansüre uğradığını söyledi. Aralarında ay sonunu zor getirenler var ama, içlerinde çok zengin olanları da vardı. Eee kardeşim biraz da medyaya yatırım yapsaydın, bir tane internet sitesi kursaydın, bedava blog bile kurabiliyorsun”

Özdemir, oto sansürün giremediği ek yer sosyal medya olduğunu ve Türkiye’nin en özgür medya kurumunun da Twitter olduğunu savundu.

Öğrencilerin çeşitli eleştirel sorularıyla da karşılsan Özdemir, “Ana akım medya içinde var olma savaşı veriyorum. Zaman zaman iki adım geri atıyorum, zaman zaman düşüyorum üstüm kirleniyor. Hatalar yapıyorum ama bir şekilde burda durmaya çalışıyorum. Yoksa ne olacak dizi film çekerim, çokta iyi para kazanırım. Şahene para var. Bu medyaya bir noktadan sonra fazla geleceğim ve beni kovacaklar. Güneydoğu’da Kürt kimliğini söyleyemeyen, başörtüsü olduğu için korkan insana, mini etek giydiği için baskıya uğrayan ve ramazanda oruç tutmadığı için baskı gören insana bir söz söylemek istiyorum. Çok doğrumuyum bilmiyorum, olmaya çalışıyorum” dedi.

Özdemir, “tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunanan bir gazetecide değlim kendimi hiç öyle konumlandıramadım. Ben elimde geldiği kadar sadece gazeteci değil insanların işini iyi yapma taraftarıyım” şeklinde konuştu. Toplantıya eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi Ayşegül Yeşildağlar ile Muavin Konsolos Gülcan Okçun’un da aralarında bulunduğu çok sayıda öğrenci izledi.

845770cookie-check‘Korkularla yaşıyoruz’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.