Koyun yerine köpeğimi aldın…

Çobanın biri her zamanki gibi koyunlarını otlatıyormuş. Yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabı, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş.


– “Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?”


Çoban bir adama, bir de koyunlarına bakmış, sonra da


– “Veririm” diye cevap vermiş.


Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış ve bir NASA sitesine girmiş, GPS´ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve yüzlerce sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,


– “Tam olarak 1642 adet koyunun var” demiş.


Çoban şaşkın bir şekilde


– “Evet doğru bildin.  İstediğin koyunu alabilirsin” demiş.


Genç adam koyunu almış ve jipinin arkasına koymuş. Çoban şaşkınlığını üzerinden atıp, genç adama dönmüş ve…


– “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin” diye sormuş.


Adam kendinden emin bir şekilde


– “Elbette neden olmasın” diye yanıtlamış.


Çoban 


– “Sen olsa olsa Dünya Bankası´nda danışmansın” demiş.


Şaşırma sırası bu kez adamdaymış.


– “Bunu nasıl bilebildin” demiş gözlerini faltaşı gibi açarak.


Çoban istifini bozmadan


– “Çok basit” diye cevap vermiş.


– “Birinci olarak buraya çağrılmadan geldin. İkincisi, benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Ayrıca yaptığın hiçbir işten anlamıyorsun. Koyun yerine köpeğimi aldığının farkında bile değilsin. Bu da üç.”


***


Bu fıkrayı niye anlattım biliyor musunuz? Dün medyada Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau’nun öğretmen maaşlarının OECD ortalamasının üzerinde olduğunu ve Türkiye’de kıdem tazminatlarının azaltılması gerektiğini savunan açıklaması yer aldı. Ulrich Zachau’ya göre Türkiye’de öğretmenlerin maaşları düşürülmeliymiş.


Zachau’nun bu hesabı neye göre yaptığını bilmiyoruz. Görünen bir şey var ki, o da ortada herhangi bir hesap olmadığı, öğretmenlerin bilinçli bir şekilde hedef seçildiğidir. Bunun altında yatan nedeni anlamak çok zor değil. Eğer bir ülkede sömürü düzeninin devam etmesini istiyorsanız, önce öğretmenleri yok etmelisiniz. Öğretmeni cahil, fakir ve çaresiz bırakırsanız, o ülkenin kalkınmasını önlemiş olursunuz. Dünya Bankası’nın yaptığı tam da bu hesaptır.


Dünya Bankası yetkilisi sadece öğretmenlerin maaşı hakkında hüküm vermedi. Her zaman yaptıkları gibi, Türkiye’nin iyiye gittiğini, tıpkı fıkradaki gibi yüzlerce sayfalık raporlar eşliğinde açıkladılar. Zachau’da Türkiye’de son yıllarda çok önemli reformlar yapıldığını, mali sektörün yeniden yapılandırıldığını, Merkez Bankası’nın bağımsız hale getirildiğini, reformlarla iş ve yatırım ortamının iyileştirildiğini, mali politikaların daha sıkı hale getirildiğini belirtti.


İlginçtir ki, Dünya Bankası bazı konularda, örneğin rüşvetin ve adam kayırmanın önlenmesi konularında en ufak bir öğüt vermedi bugüne kadar. Oysa Türkiye bu anlamda dünyanın kirli ülkelerinden biridir.


Dünya Bankası ve IMF’den gelen her açıklamadan sonra durup düşünmek gerekir. IMF ve Dünya Bankası “ekonominiz düzeliyor” diyorsa, “nerde hata yaptık” diye düşünmeliyiz. Bu noktada durup düşünmeyen ülkelerin hali ortadadır çünkü.


 

669330cookie-checkKoyun yerine köpeğimi aldın…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.