Küresel ısınmaya karşı eylem günü

Eylem, söz konusu kesintiyle meydana gelecek enerji tasarrufunun önemine değinerek yetkilileri harekete geçirmeyi amaçlıyor. Eylem planı, e-posta adreslerine gönderilerek duyuruldu.


“Tüm dünyada küresel ısınmaya karşı ortak bir eylem” başlığıyla gönderilen e-postada, eylem planı hakkında şu bilgiler verildi:


“Yerel saatlerin farklılığı gözetilmeksizin bütün dünyada 1 Mart 2007 Perşembe akşamı, 19.55-20.00 saatleri arası tüm enerji kaynakları kesilecek. Evde ya da işteyseniz şalterler inecek, elektrikler kesilecek. Arabalar yol kenarına çekilecek. Yapabilen yapacak… Amaç, bütün dünyada yaşanacak bu 5 dakikalık kesintiyle meydana gelecek enerji tasarrufuyla karar mercilerinin dikkatini çekmek.”


TÜRKİYE DE KÜRESEL ISINMADAN SORUMLU


Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilerle, küresel ısınmanın ardından ortaya çıkan iklim değişikliğini rakamlarla ortaya koydu.


Dernek, iklim değişikliğine ilişkin rakamların yer aldığı araştırmayı, BM’nin iklim değişikliğiyle ilgili raporları ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Doğa Derneği ve Devlet Su İşleri verilerine dayanarak hazırladı.


Araştırmada, BM Çevre Programı’nın Şubat ayında açıklanan raporunda, dünya ısısının 2100 yılına kadar 1,8 ile 4 derece arasında yükseleceğinin kaydedildiği anımsatıldı.


Türkiye’nin, 1990-2004 yılları arasında gerçekleşen yüzde 110’luk artışla sera gazları emisyonlarını en hızlı arttıran ülke olduğu vurgulanan araştırmada, Türkiye’nin küresel ısınmadan sorumlu ülkeler sıralamasında ise yüzde 1,3’lük pay ile 13. sıraya yükseldiği bildirildi.


AVRUPA TARIMINA BÜYÜK DARBE


Araştırmada, 2003 yılında küresel ısınmaya bağlı oluşan sıcak hava dalgaları nedeniyle Avrupa’da tarımın “büyük darbe” aldığı ifade edildi. Araştırmada ayrıca, bazı Avrupa ülkelerinin, yüzde 10-80 arasında verim kaybına uğradığı kaydedildi.


Türkiye’de, henüz bu tür istatistiklerin bulunmadığına işaret edilen araştırmada, “Ama küresel ısınmanın sonucu olarak Çukurova, Konya ve benzeri yerlerin kuraklık nedeniyle verim kaybına uğrayacağı belirtiliyor” denildi.


DSİ verilerine göre, Türkiye’nin yararlandığı suyun yaklaşık yüzde 73,8’inin tarımsal amaçlı kullanıldığı ifade edilen araştırmada, Doğa Derneği’nin su kullanımıyla ilgili araştırmasında ise “bu suyun yüzde 50’sinin boşa gittiğinin” belirtildiği anımsatıldı.


Araştırmada, vahşi sulama şeklinden yağmurlama ve damlama sulamaya geçildiğinde sudan yüzde 50 oranında tasarruf sağlanabileceği görüşüne yer verildi.


Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın Türkiye’nin 2006 Su Raporu’na dayanılarak verilen bilgide, kentsel su kullanımında kaçak ve kayıp su oranının yüzde 40’ı bulduğuna dikkat çekildi. Araştırmada, “Bugün dünyada tüm ülkeler acil önlem alıp sera gazı salınımlarını aşağıya çekseler bile atmosferdeki karbondioksit gazı, etkisini 100 yıl daha sürdürecek. Çünkü, yılda 3,5 milyon ton düzeyinde salınan karbondioksit gazının atmosferdeki ömrü 100, metan gazının ise 40 yıldır” denildi.


Küresel ısınma nedeniyle, Gröndland’da, her 40 saatte bir 40 kilometre küp hacminde buz eridiği vurgulanan araştırmada, bunun gelişmiş bir ülkedeki 3 ile 4 milyon nüfuslu bir kentin, örneğin Los Angeles’ın bir yıllık su kullanımına eşit olduğu belirtildi.



 

1039580cookie-checkKüresel ısınmaya karşı eylem günü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.