Hani şu Güneydoğu Bölgemizdeki Kürt sorunu var ya…
PKK’nın terörü yüzünden bir türlü çözüme ulaşamayan sorun…
Dışardan desteklenen, içerden beslenen mesele.
İşte bu sorunun çözümünde DTP’liler belki umut verirler diye düşünmüştük.
Bağımsız olarak TBMM çatısı altına girdi 20’den fazla bölge temsilcisi.
Geçmişte sol partinin şemsiyesi altında, yani 13 yıl önce SHP’nin desteği ile TBMM’ye giren bölgenin aktörleri ikinci kez parlamentodalar.
Meclise seçildikleri günden bu yana geçen süre içindeki olayları hemen özetleyelim ve sonra üzerinde düşünelim.
Demokratik Toplum Partisi lideri Ahmet Türk, TBMM’nin açılışı ve yemin töreninde, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye el uzatıp “hayırlı olsun” temennisinde bulununca bu fotoğraf çok tartışılır dendi.
Kimileri, Meclisde güller açacağını sandı.
Kürt meselesi siyaseten ve siyasilerce halledilir dendi.
DTP’liler 3O Ağustos’ta askerlerin verdiği resepsiyona davet edilmedi. Askerlerin bu ayrımcılığına tepki gösteren DTP Lideri Ahmet Türk “Son operasyonda 11 kişinin öldürülmesinde kimyasal silah kullanıldığı kuşkusu var. 11 ceset neden teslim edilmedi” dedi.
Ne, PKK sıfatı kullanıldı.
Ne de, terör örgütü dendi PKK için.
İpler birden gerildi.
İddia korkunçtu.
Genel Kurmay soruşturma açtı, durumu ciddi biçimde incelemeye aldı.
Hemen ardından 60. hükümet açıklandı. Programı TBMM’de okundu. Partiler eleştiri yağmuruna tuttu AKP’yi.
DTP Lideri yine Ahmet Türk, bu kez Başbakan Erdoğan’ın hedef alıp ayrımcılık yaptığını iddia etti.
Başbakan duracak değil ya.
“ PKK’yı terör örgütü olarak ilan et. Önce PKK terörünü lanetle.” karşılığımı verdi.
İpler biraz daha gerildi.
Bu gerginliği daha da geren Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir’den başkası olamazdı.
Nitekim Diyarbakır’dan gecikmeden beklenen ses geldi.
Hani APO’nun sözlerinden farklı değildi bu sözler..
Baydemir buyurdular:
“Başbakan ve bakanlar Diyarbakır için negatif ayrımcılık yapıyorlar. Diyarbakır’a karşı açıkca savaş ilan ediyorlarsa hodri meydan diyorum. Diyarbakır kalesini ele geçirmeye çalıştılar olmadı. Bu kale yine düşmeyecektir”
Ok yaydan iyice çıkmıştı.
Erdoğan “Laf üreteceğine, iş üretmeye bak” diye ılımlı bir çıkış yaptı.
Ama Diyarbakır Cumhuriyet savcılığı Baydemir hakkında dava açtı.
Bu dava AKP’nin üstüne yapışır mı bilemeyiz.
Bildiğimiz, DTP’nin hem asker, hem de hükümetle arasındaki buzları bırakın eritmeyi, daha da kalınlaştırdığı…
Gelelim en son gelişmeye
Milletvekil olmadan önce “TSK operasyonları durdursun” diyen DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, TBMM Milli Savunma Komisyonuna üye seçildi.
Bu ne anlama geliyor?
DTP’li üye, her an komisyona gelecek askeri sorunlarla ilgili her türlü soruyu, istediğği gibi, dokunulmazlık zırhı içinde sorabilecek.
Yani Milli Savunma Bakanını ve dolayısıyla askerleri sorgulayabilecek.
Bir buçuk ay içinde sadece DTP ve Kürtler cephesinde gelişen olaylara bakınız.
Gelin bu gelişmeler üzerinden siyasi çözüme ulaşacak formüller arayın.
Gelin de iyi niyetle bir ortak strateji tesbit edin ve çözüm üretin.
Mümkün mü?
