Kıta sahanlığı anlaşmasına “Hayır” diyenler konuştu

Ret kararı Türkiye basınında, “KKTC’den Türkiye’ye şok hayır” ve “soğuk duş” başlıklarıyla verildi.

Haberdar Gazetesi’ne konuşan TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, bu kararı 10 gün önce, partisel bütünlük içinde aldıklarını kaydetti. Anlaşmaya içerik ve şekil bakımından ‘hayır’ denebileceğini vurgulayan Çakıcı, kendilerinin anlaşmanın içeriğine ‘hayır’ dediklerini açıkladı.

CTP’nin ‘hayır’ kararını almasında kendi etkileri olduğunu da savunan Çakıcı, “CTP içinde ‘evet’ demeyi düşünenler vardı. Ama bizim ‘hayır’ dediğimizi duyunca ‘hayır’ kararı aldılar. Düşünün TDP çıkacak, ‘hayır’ diyecek. CTP’de Turgay Avcı’yla, Tahsin Ertuğruloğlu’yla aynı yerde duracak” ifadesini kullandı.

Hükümetin onayı olmadan bir anlaşmaya imza atılmasının doğru olmadığını ifade eden Çakıcı, ‘aceleye geldi’ gibi bir gerekçenin gösterilemeyeceğini söyledi. Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Vakitsizlik gerekçe olamaz. Sistem hukuka dayalıdır. O zaman siz kendi hukukunuzu çiğniyorsunuz demektir. Bizim için daha çok içerik önemli, şekilsellik ikinci planda. Neden? Çünkü bir yanlışa, yanlışla cevap veriliyor.”

Ana muhalefet CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ise ‘hayır’ demelerinin bir çok sebebi olduğunu belirtti. “Rumların haksız ve Türk tarafını dikkate almayan davranışları sonucunda böylesi bir noktadan sonra, gerek BM, gerekse AB nezdinde diplomatik girişimlerde bulunarak, olayı Türk Tarafının lehine çevirmenin daha doğru olacağını düşünüyorum” diyen Yorgancıoğlu, tepkisel bir yaklaşımla imza atılmasını doğru bulmadıklarını ifade etti.

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın “CTP biz hayır dediğimiz için hayır dedi” sözlerini de değerlendiren Yorgancıoğlu, “bütün olaylar halkın önünde cereyan etmiştir. Herkes hangi partinin, hangi kararı, ne zaman aldığını biliyor. Dolayısıyla bu konuları halkın takdirine bırakıyorum” şeklinde konuştu.

“Hayır dememizin birçok nedeni var”

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması’na ‘hayır’ demelerinin birçok nedeni olduğunu söyledi. Rumların haksız ve Kıbrıs Türk tarafını dikkate almayan davranışları sonucunda böylesi bir noktadan sonra gerek BM, gerekse AB nezdinde diplomatik girişimler yapılarak durumun Türk Tarafının lehine çevrilebileceğini vurgulayan Yorgancıoğlu, tepkisel bir yaklaşımla imzaların atılmasını doğru bulmadıklarını kaydetti. ikinci gerekçe olarak, Kıbrıs Türk Halkının iradesinin gözetilmemesini gösteren Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs Türk halkının siyasi iradesi bu anlaşmaya yansıtılmamıştır. Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın bu anlaşmadan haberinin olmadığını söylemesi endişelerimizi haklı çıkarıyor. Diğer gerekçe ise ülkemiz yasalarına göre uluslar arası anlaşma yapma yetkisi Bakanlar Kurulu’nda ve/veya Bakanlar Kurulu’nun görevlendirdiği ilgili Bakanlıktadır.”

“Biri Başbakan, biri Cumhurbaşkanı”

Anlaşmada imzaların TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından atıldığına dikkat çeken Yorgancıoğlu, imzacıların birinin doğru, diğerinin yanlış olduğunun görüldüğünü ifade etti. Bu nedenlerden dolayı olumlu oy vermemeyi uygun bulduklarını belirten Yorgancıoğlu, “bu anlaşmanın önümüzdeki günlerde TC hükümetinin uluslar arası hukuk açısından başını ağrıtacağından endişe ediyoruz” dedi.

“Asıl önemli olan Kıbrıs sorunu”

Yorgancıoğlu kendileri için asıl önemli olanın Kıbrıs sorunu olduğunu kaydetti. DİSİ ile dün gerçekleştirdikleri görüşmede de bunu dile getirdiklerini anlatan Yorgancıoğlu şöyle konuştu: “DİSİ’ye, Rumların davranışı yüzünden bunların yaşandığını söyledik. Aslolan Kıbrıs sorununun çözümüdür dedik. Zaten Rumların petrol arama girişimlerinin durdurulması için BM Güvenlik Konseyi üyelerine mektup yazmıştık. Petrol, doğalgaz arama girişimlerini durdurmaları gerektiğini, bunun, onların sorumluluğu olduğunu söyledik.”

“Hayır deyişimiz Rumları haklı çıkarmaz”

Özkan Yorgancıoğlu, ‘hayır’ demelerinin Rumları haklı çıkaracak bir argüman olmadığını, bugünlere gelinmesinin sebebinin Rumların petrol ve doğalgaz arama ısrarı olduğunu ifade etti. Bölgedeki zenginliğin Kıbrıslı Rumlar ve Türkler arasında gerilim sebebi değil, Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı bir unsur (katalizör) olması gerektiğini vurgulayan Yorgancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Partinin ortak kararı”

Biz bu kararı parti meclisinde, oybirliğiyle aldık. Bazılarının karşı çıktığı doğru değildir. Bütün olaylar halkın gözü önünde cereyan etmektedir. Herkes hangi partinin, hangi kararı, ne zaman aldığını biliyor. Dolayısıyla bu konuları halkın takdirine bırakıyorum.”

“Kıbrıs Rumları yanlış yapmıştır”

Mehmet Çakıcı ise, Kıbrıs Rumlarının doğalgaz sondajına başlamakla yanlış yaptığını ifade etti. 1960 ve 1959 Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş, garanti ve intibak anlaşmalarına göre Kıbrıs Cumhuriyet’inin kurucu ortağı olan Kıbrıs Rumlarının tek başına petrol ve doğalgaz çıkarma hakları olmadığını anımsatan Çakıcı, Kıbrıs Türklerinin de 1960 Cumhuriyetine dayalı hakları olduğunu söyledi.

“Kıbrıslı Türklerin hakkını gasp ettiler”

Rumların, Kıbrıs Türklerinin hakkını gasp ettiğini ifade eden Çakıcı “Burada bir yanlış anlaşılma vardır. Bu, Kıbrıslı Türklerin hakkının gaspıdır, KKTC’nin gaspı değil” dedi.

“Rumların yanlış yaptığını anlatabilirdik”

Rumların yaptığının yanlış olduğunu, Türkiye’nin yanlışa yanlışla karşılık verdiğini savunan Çakıcı şöyle konuştu: “Burada bir yanlış var ama sen müzakerelerin sürdüğü bir dönemde, haklarının gasp edildiğini söylemek ve Rumları sıkıştırmak varken, savaş tehdidinde bulunuyorsun. Tüm dünya kamuoyuna Rumların yanlışını anlatmak yerine savaş tehdidinde bulunmak, adayı bölen politikaları devam ettirerek, çözümden uzaklaştıracak kıta sahanlığı anlaşmasını yapmak doğru değil.

“Kuzey’de petrol yok”

Çakıcı, petrol ve doğalgazın Güney’de olduğunu, Kuzey’de böyle bir bulguya rastlanmasını kaydetti. “Böldüğünüzde ne olacak, balık mı avlayacağız” diyen Çakıcı Kıbrıs Türklerinin iradesine saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi.

“Hayır dememiz düşmanlık değil”

Kıbrıs Türk Halkının kendi fikirleri olduğunu, dolayısıyla ‘hayır’ demelerinin düşmanlık olmadığını ifade eden Çakıcı şunları söyledi: “Yaptığımız düşmanlık değildir. Zaman zaman TC hükümetleriyle çelişebilirsiniz. Bu TC’yi reddettiğimiz anlamına gelmez. Türkiye’deki hükümetle, muhalefet zaman zaman çelişmiyor mu? Biz muhalefet ettiğimizde vatan haini edebiyatı yapılmasını ve bu çerçeveden bakılmasını yanlış buluyoruz. TC hükümetinin her dediğine tüm partiler ‘evet’ diyecek diye bir şey yok. Biz de kendi politikamız çerçevesinde Kıbrıs Türk Halkının menfaat ve doğrularını savunmaya çalışan temsilcileriz. Şunu söylememiz lazımdır; Bu kimseye düşmanlık değildir. Eminim bugün anlamayanlar yarın bizi daha iyi anlayacaklardır”

“Biz hayır dediğimiz için hayır dediler”

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, CTP’nin, TDP ‘hayır’ dediği için ‘hayır’ kararı aldığını ileri sürdü. “Biz bu kararı bir hafta önce aldık. Kendi içimizde tartışma yaşanmadı. Net olarak ‘hayır’ dedik. CTP içinde tartışma yaşandı. Bir kısmı AK Parti hükümetiyle ters gitmek istemedi” şeklinde konuşan Çakıcı, ‘hayır’ da kendilerinin etkisi olduğunu yineledi.

“Ertuğruloğlu ve Avcı’yla aynı yerde duramazlardı”

Çakıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Dikkat ederseniz CTP’nin açıklamaları şekilseldir. Bizim karşı duruşumuz içerikseldir. Şekil işin bahanesidir. Bize baktıklarında mecburdular bu kararı vermeye. Ben sessiz yaptım. Silahlarımı gizledim. Düşünün TDP çıkacak, ‘hayır’ diyecek, CTP’de Avcı’yla, Ertuğruloğlu’yla aynı yerde duracak.”

1532350cookie-checkKıta sahanlığı anlaşmasına “Hayır” diyenler konuştu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.