L.AMERİKA’DAN… Aşağı sakal, yukarı bıyık

10 Ocak’da göreve başlayacak olan Nikaragua’nın yeni Devlet Başkanı Daniel Ortega öyle bir arada kalmış durumda ki, büyük olasılıkla hiç bir siyaset adamı şimdilerde onun yerinde olmak istemezdi.

Bir cok analistin artık Ortega’nin eskilerin gözükara gerillası olmadığını söylemesine rağmen Ortega’nın Çavez ve Castro ile yakın arkadaşlığı devam ediyor. Soğuk Savaş dönemindeki Marksist söylemlerini bir tarafa bırakan Ortega, artık konuşmalarında tanrıyı, sevgiyi, barışı ve uzlaşmayı öne çıkarıyor. Iş adamlarıyla görüşmeye ve ABD ile iş anlaşmalarına açık olduğunu söylüyor. Iş adamlarına ılımlı davranıp, yabancı sermayenin hukuki haklarının herzaman korunacağını söylüyor.

John Lennon’un “Give the Piece a Chance” ( Barışa bir şans tanı) şarkısının Ispanyolca versiyonuyle secim kampanyasını yürüten Ortega, seçimden önce yaptığı son konuşmalarında “Nikaragua’da yoksulluk, sevgi ve dayanışma ile sona erecek” diyordu. Ortega, ikinci iktidarinda da yandaslarına yoksullukla savaşma ve kendi deyimiyle kapitalizm canavarını frenleme sözleri verdi.

Ortega’nın zaferini Venezuela Devlet Başkanı Hugo Çavez şu sözlerle kutlamıştı: “ Latin Amerika, Kuzey Amerika Imparatorluğu’nun  arka bahçesi olma rolünü artık bırakıyor Yankiler defolun. Gringolar ( Latin Amerika’da Amerikalılar için kullanılan bir tabir) gidin artık. Bu topraklar bizim. Bu bizim Amerika’mız.”

Latin sol bloğun bir müttefik daha kazandığı kesin ancak dostluk, arkadaşlık bir yana Nicaragua için Venezuela, ucuz petrol kaynağı ve sosyal programları için para demek. Ama diğer taraftan ABD’nin yaptığı yıllık 50 milyon dolara veya IMF’nin para yardımlarına da sırtını dönemez.

Nikaragua bu yarıkürenin en fakir ülkelerinden biri, dolayısıyla Orta Amerika ülkeleri ve ABD’nin yeni imzaladığı ve kendi ülkesine de bir çok ticari avantaj sağlayacak olan Serbest Ticaret Andlaşmasını yok sayamaz. Zaten bu andlaşmayı sorgularken, Çavez ile arkadaşlığının ABD ile kurmak istedikleri ilişkiyi etkilemeyeceği garantisi veriyor.

Üstelik, Ortega oyların sadece %38ini kazandı. Bu da, Ortega iktidarının her atacağı adımı, meclisde bulunan ve Washington’a karşı yanlış yapmaktan korkan diğer  muhafazakarlara danışması ve onların onayını alması anlamına geliyor.

“Karşısındaki problemler öyle büyük ki, başarılı bir başkanlık dönemi geçirmesi neredeyse imkansız” diyor Washington Yarıkure Işleri Konseyi Baskanı Larry Birns.

Zaman geçiyor, koşullar değişiyor, insanlar değişiyor.

Gercekten de Ortega, ne ABD’ye saldırıyor, ne Marksist söylemler veriyor. Iş, barış ve birlik vaadleri vererek, dini kanaatlerini vurguluyor. Zamanında yankeelerin bölgenin düzenini bozdukları ve ölüm  getirdikleri iddalarını artık savunmuyor. “Bugün Sandinistler herzamankinden daha sabırlı olmak zorunda. Hiç bir kışkırmaya kapılmamalı ve hiçkimseye hakaret etmemeliyiz’ diyor.
 
Bir taraftan solcu kardeşleri Çavez ve Castro’ya minnettar olduğunu söylerken diğer taraftan ABD ile ara yumuşatarak 1979’dan sonra iki ülke arasındaki ilişkileri Sandinistlerin değil, ‘aksine’Amerikalıların kopardığını söylüyor. Çavez’in kurmak isteği Amerikan karşıtı ticari birliğe destek vereceklerini söylerken, Nikaragua  hali hazırda Amerika’ya  %60lık ihracat yapıyor, çünkü 5.6 milyon nüfusuyla  ekonomik olarak ayakta kalabilmek için, ABD’ye dokuma ve meyva satmak ve ABD’de yaşayan Nikaragulılardan döviz girişini sürekli kılmak zorunda.

Siyasi olarak aktif bir orta sınıf aileden gelen Ortega’nın diğer iki kardeşi de, Diktator Anastasio Somoza’ya karşı yürütülen gerilla savaşının önde gelen isimlerindendi. Kardeşi Camilo öldürülmüştü ancak diğer kardeşi Humberto, Sandinist savunma bakanı olmuştu. Ortega, ilk kez 15 yaşında iken tutuklanmış ve devrimi desteklemek icin banka soymaktan 7 yıl hapis yatmıştı.

Karısı Rosario Murillo ile Somosa’ya savaş verdikleri yıllarca gizlice evlenen Ortega, 1998’de üvey kızına yıllarca cinsel taciz uyguladığı için mahkemeye verilmiş ancak Sandinist Mahkeme davayı durdurmuştu.

Kahve üreticisi olan Nikaragua, tropikal yağmur ormanları, yanardağları ve gölleriyle, batı yarımkürenin Haiti’den sonra en fakir ülkesi durumunda. 80li yıllarda başlayan ve 30 bin yaşama malolan savaşa ve ABD’nin Sandinistlere karşı uyguladığı ambargoya rağmen hayatta kalmayı başaran Nikaragualıların %80 i günde 2$ kazanıyor.

Belli ki zaman da geçmiş, koşullar da değişmiş. Ama bundan sonra bakalım hangi Ortega’nın sesi daha çok çıkacak?
   
Muhafazakarların hiperenflasyon, karneli yıllar ve Nikaragua’yı soğuk savaşa taşıyan Sandinist liderlerin politikalarını gündemde tutmaya çalışmalarına rağmen, devlet başkanlığı seçiminin galibi Soğuk Savaş yıllarında  ABD’nin en büyük düşmanı Marksist gerilla Daniel Ortega oldu.
 
Ancak 60 yaşındaki Ortega’ya Amerikalılar, Çavez’e olan yakınlığından ötürü güvenmiyorlar.


 

1613490cookie-checkL.AMERİKA’DAN… Aşağı sakal, yukarı bıyık

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.