16 Eylül’de Meksika, 18 Eylül’de de Şili bağımsızlıklarını kutladılar. Bu yüzden tüm bir Eylül ayı, hem Meksika için, hem de Şili için milliyetçiliğin, vatanın ön plana çıktığı bir ay olarak yaşanıyor.
Bu iki ülkenin devlet başkanları ilk kez geçtiğimiz Mart ayında bir araya gelmişler ve prensipte, iç ve dış politika kararlarında ortak düşündüklerini açıklayıp birbirine destek olma sözü vererek Meksika Devlet Başkanı Calderon ve Şili Devlet Başkanı Bachelet, aralarında Stratejik Birlik Andlaşması imzalamışlardı. Yani bu daha anlaşılır bir dille, her iki ülke yalnızca ticari işbirliği değil, aynı zamanda, politik sosyal, kültürel ve uluslararası platformda birlik olacaklarını teyit ediyorlardı.
Her iki başkan da, ekonomik gelişimi destekleyecekleri bir sosyal gelişim hedeflediklerini, gelişmekte olan ekonomileriyle, şimdilik sözel bile olsa eşitlikçi ve katılımcı toplumlar yaratma istekleriyle, yoksullukla savaşarak insanlarının önünü açma niyetindeler olduklarını söylüyorlar.
Şili, bu yılın ilk üç ayında % 6 lik bir ekonomik gelişme gösterdi. Bachelet bir çok protestoya hedef olmasına rağmen, eğitim, sağlık ve hayat reformları gerçekleştirmek üzere. Ama en en önemlisi, Şili’de, Latin Amerika ülkelerinin ortak sorunu olan yoksulluk seviyesi, demokrasinin geri döndüğü yıllarda %40’ı bulurken bugün nüfusun % 13üne indirgendi.
Meksika’da, 20 milyar dolarlık yabancı yatırım ve turizm gelirlerinin yanında, 2006 yılında ekonomik büyüme hızı %4.54’e ulaştı. Ülkenin ekonomik olarak büyümesinde nüfusun 44.4 milyonu aktif olarak yer alıyor. İşsiz sayısı 2 milyon kişiyi buluyor ancak ihtiyacı tamamen karşılamamakla beraber yine 2006 yılı içinde 900 bin yeni iş alanı açıldı.
Bu arada, Sili ve Meksika arasında bir hayli dinamik bir ticaret sürüyor. 1990 yılında 158 milyon dolarlık ticaret yapılmaktayken, bu rakam yüzde 1940 artışla , 2006 yılında 3 milyar 237 milyona ulaştı. Meksika; Bankomex, Bimbo, Televisa gibi, Şili ise; Molymet, SAAAM, Farmacias Benavides, Sonda gibi büyük şirketler aracılığıyla Latin Amerika da bir çok uluslararası yatırım yapıyor. Ticaret elbette iki ülke ilişkilerinde önemli bir yer tutuyor ancak, bunun yanında, dayanışma amacıyla imzalanan strateji andlasmasıyla, her iki ülke halkının refahı amaçlandığından, ilişkiler daha geniş bir alana yayılacak.
Bachelet, Meksika da bulunduğu sürede, “ Ülkelerimiz tarih boyunca aynı gecmişe,aynı kültüre, aynı ortak değerlere sahip oldu. Bu yüzden Şili ve Meksiko, küreselleşen dünyanın gereği olarak bu bölgede birlikte çalışmak ve hareket etmek zorundadır ‘ mesajını vermişti.
Coğrafi ve kültürel birliğin yanında, ekonomik olarak Güney ve Orta Amerika ülkeleri arasında Brezilya ile birlikte en sağlam durumda bulunan Meksika ve Şili zaten Latin Amerika’nin gülü pozisyonundalar, ama belli ki artık her ikisi de bölgenin liderliğine soyunmuş durumdalar.
Bu Kasım ayında, her iki ülkenin devlet başkanı 17. İbero-Amerikalı Devlet Başkanları Zirvesi’nde bölgenin sorunlarını tartışmak ve ikili ilişkilerinde yeni kararlar almak üzere tekrar biraraya gelecek.
