Latin masasında domino oyunu

Şurası kesinkes belli: Ekonomi kötüye gitti mi, işçi sınıfı başta olmak üzere kitleler sağa, dine, radikalizme yöneliyor, hatta diktatörlüğe heves edip kendisine dikte edecek adam arıyor.
Popülist siyasetçilerin pek sevdiği, sırtı okşanan halkın uz-görüsü bu kadar, işte!
Pek güvenmemek lâzım…
İsmet Paşa da, saklardı ama pek güvenmezdi halka; kendisine Taksim Meydanında gösterilen çılgın kalabalığa karşın hükümeti Sağcı Menderes-Bayar ikilisine teslim etti; bu İttihat&Terakki hikâyesidir…
Kalabalıklara pek güvenmeyiniz…
Güvenilmeyecek halk hareketlerine en çok Güney Amerika Kıtasında rast gelinir.
Bir süredir Latin Amerikalılar Soldan rüzgâr alıyordu, dünyanın Solcusu da buna seviniyordu.
Sular tersine akmaya başladı:
Latin Amerika’da Sağcı hükümetler tekrar zuhur etti, birer ikişer yönetime geldi.
Halbuki, uluslararası Sol Entelektüelizmi sevindiren birkaç Sol görünümlü yönetim vardı.
Tepetaklak oldular…
Chavez’in Venezuela’da sosyalizm adıyla kurduğu popülist-halka şirin görünen rejim biçimi, market raflarında iflas etti.
Halk evine yağ, tuz, biber götüremezse çok kızar, sosyalizm falan dinlemez, küfür bile eder.
Mutfakta evvela tencere kaynamalı, gerisi boş!
Efsanevî eski lider Chavez’in 2013’de ölümü ardından başa geçmiş yardımcısına, adı dahi kolayca hatırlanmayan halefine karşı direnen muhalefet sonunda Parlamentoya girdi.
Şu anda, Venezuela’da belirsizlik devam ediyor, Başkan Çavezci’dir, son seçimde Parlamento çoğunluğu merkez-sağ partidedir. Bir orta yol bulmaya, barışık yaşamaya çalışılıyor; ancak siyasî yorumcular, gelecek için kaygılı…
Venezuela’daki dikotomik siyasî yarılma, aportta bekliyor gibi kulağı kirişte olan öteki ülkelerde derhal etkisini, tepkisini göstermekte gecikmedi.

Sysifos

Zira Domino Etkisi denilen siyasi kavramın en iyi gözlemlendiği yer, Latin Amerika’dır.
1823 yılının Amerikan Başkanı J.Monroe, Latin Amerika’daki bu olgunun farkına varmıştı. Amerikan yayılmacılığına ait büyük projenin ilk adımını Kuzeyden Güneye sarkacak biçimde tasarlarken,güdülen siyasete o nedenle Monroe Doktirini denildi.
Uzun zaman, siyasî literatürde, emperyalizmin Leninci tarifine kadar Monroe Doktirini temel kavram olarak kullanıldı.
Başkan Monroe, Latin Amerika’daki sömürgelerin birbirlerinden süratle etkilendiğini görüyordu. Bir Latin devleti hapşırdı mı, öteki nezle oluyor, en uçtaki zatüreeye yakalanıyordu.
Bir sosyal olayın hızla Latin ülkelerinde yayılması şaşırtıcı gelmesin:
Bazı önemsiz farklara karşın aynı dili-İspanyolcayı konuşan, yaygın biçimde aynı dini-Katolisizmi paylaşan, aynı millî yapılanmayı-Bolivarcı şovenizmi temel edinmiş, aynı derebeylik kurumunu-Latifundia sistemini benimsemiş, faşistlikte birbiriyle yarışacak kadar Cunta meraklısı aynı askerî modele sahip, müziğiyle ve edebiyatıyla benzer, kültürü ve sanatıyla neredeyse tornadan çıkmış gibi hık demiş burnundan düşmüş bu halkların kaderi de aynıdır.
Domino taşları misali sıra sıra birbirlerine komşu oldukları, ortak nehirler, dağlar, platolar, iklim koşullarına kadar bir büyük memleketin parçasına ait bulundukları düşünülürse Monroe’nun Domino Teorisi yerinde bir saptamadır.
Petro-Sosyalist Çavez’in Venezuelası kısa sürede iflasın eşiğine gelince, dünya cenneti sayılacak Karayipler Denizindeki İspanyol-Latin adalarına, başta Küba olmak üzere, tümüne verdiği desteği geri çekti; ilk domino efekti burada görüldü.
Orta Amerika’nın küçük devleti Guetamala’da geçtiğimiz Ekim ayında sağ partiden bir eski komedyen Devlet Başkanı seçildi, ülke sağ partiye teslim edildi.
Orta şeritte seyreden küçük ülkeler, Honduras, El Salvador, Nikaragua, Panama ve Kosta Rika büyük ölçüde Washington’un yakın dostu olduğundan Sam Amca’nın himâyesinde kalıp domino oyunundan uzak durabiliyor.
Dev kıtanın, İşçi Partili lideri Lula da Silva’dan boşalan koltuğu seçimle almış Bayan Dilma Rousseff’nın devlet başkanlığındaki Brezilya’sıyla, pergelin bir ayağını Rio de Janeiro’ya yerleştirip çepeçevre bakmalı.

imgres

Birkaç dönem üst üste Başkanlığı bırakmamış Arjantina’nın Peroncu Bayan lideri Cristina Fernandez de Kirchner; Ekvator’un sosyalist hükümetinde, adı dahi Lenin Morelo olan Başbakanı ve Devlet Başkanı; Şili’de sosyalist Başkan Michelle Bachelet; Bolivya’da yerli İnka’lar yönetime gelmiş gibi iktidarı elinde tutan Kızılderili kabileden sosyalist Evo Morales; ve nihayet, Peru’nun sol tandanslı milliyetçi partisinden Ollanta Humala’nın Başkanlığı; Uruguay’da, köhne Volkswagen arabasıyla dolaşmayı bırakmayan ve her tarafından fazlasıyla tevazu döküldüğü için Türkiye dahil tüm dünyada sevilmiş eski solcu gerilla Başkan Jose Mujica ve onun yerine seçilmiş yenisi-sosyalist Tabaré Vázquez; hâsılı baştan aşağıya sola yüzü dönük iktidarlar domino masasında yavaş yavaş yerlerini sağcı iktidarlara bırakıyor.
Domino efekti, şimdi, kıtanın en güneyinden, Arjantin’den başlamaktadır.
Arjantin’de geçtiğimiz Aralık ayında göreve seçilen sağcı, multi-milyarder işadamı, Başkan Mauricio Macri’nin iktidarını sağlamlaştırmak üzere kendi kadrolarını yerleştirirken, bu etkinin aşağıdan yukarıya doğru süreceği beklentisi, ABD’deki siyasi yorumcuların değerlendirme yazılarında iyiden iyiye yer etti. Aşağıdan yukarı dedikleri, Güneydeki Arjantin ucundan başlayıp bir koca kıtayı kaplamasıdır.
Şu sıralarda ABD ve dahi Kanada’nın ağır başlı tüm yazarları, Domino Etkisi ve Monroe Doktrini kavramlarıyla Arjantin’de başlayan sağ değişimin 2016 yılı sonuna kadar tüm Kıt’ayı kaplayacağına dair öngörüde bulunuyor, bu iddialar üzerine tahminler öne sürülüyor ve Coca Cola’sına lades oynanıyor.
Solcu iktidarların insanlık tarihinde demokrasi tecrübesine getirdiği katkılar, tecrübeler, yaşanmışlıklar dahi yeterlidir; varsın, halkın oyuyla iktidara geldik diye afra tafra kesen sağ iktidarlar olsun.
Solun önünde, ebedî-sonsuza kadar bitmeyen bir çiledir bu!
Öyledir, zaten bu nedenle ben, Yunan Mitolojisinde tepeye kadar bir kocaman kayayı yuvarlayıp çıkarmak cezasına kürek edilmiş Sisifos’u, öteden beri Solcu görürüm.
Hatta Kızıl Yunan Komünisti’nin tekidir O!
Tepeye tam çıkmışken, Sağcı Tanrılar tarafından bu zahmeti baştan aşağıya yine tekrarlansın diye kayası aşağıya itilir, gümbür gümbür düze inen kayayı ertesi gün tekrar yukarıya taşır Sisifos…
Haydi Sisifos’lar, domino taşlarına rağmen siz yola devam edin…

1593800cookie-checkLatin masasında domino oyunu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.