Lazlardan s e s geldi!

Başbakanlık ‘es geçti’, Ankara daki Lazlardan s e s geldi!

Yaşam ne kadar hızlı geçti bu bahar.Haftalar haftaları aylar ayları kovaladı yaz geldi.
Bir yandan Almanya gündemi çalışma programımı belirlerken diğer yanda ,genelde her daim halkların insanca yaşama dair özlemleri ,özelde Laz halkının demokratik taleplere doğru kıpırdanışları yaşamımı belirliyor.

Şubat 2009 da bir grup Laz arkadaşım ile Tc.Başbakanlığına verdiğimiz resmi dilekçe ,Laz kimliği ile atılan önemli bir adım olarak Kültür Hareketimizde yerini alırken kendimiz de bir yandan netleştik.

Başbakanlık Halkla İlişkiler Dairesi yerel seçimler öncesi kısa diplomatik bir yazılı yanıtı iletişim adresimize göndererek konuyu ‚ bir yerde ‚es geçti’…(1) Seçim söylemi kokan bu yanıttan uzunca bir süre sonra bu kez İçişleri Bakanlığından bir yanıt daha geldi. Yer adlarının iade edilmesine dair talebimizi degerlendiren yetkililer yer adlarının değişimi üzerine prosedürün ne olduğunu bildirdiler yazılı olarak.(2)

Bu diplomatik yanıtlar üzerine yorum yapmadan Başbakanlığa verdiğimiz dilekçenin hikayesini kısaca özetlemelıyim. 2007 nin şubatında Hrant Dink ‚in katledilişinden sonraki haftalarda o an ki duygular ile bir kişisel dilekçe kaleme alırım, bir Laz Kadını olarak.

Ardından nisan 2007 de İstanbul’a uçarım. İstanbul daki Laz çevrem ile bu konuyu konuşurum. Hiç kimse böyle bir resmi dilekçe verme gibi bir adımı atmaya hazır değildir.Bir kişisel dilekçe olarak sonuçlandırdığım metni otuzun üzerinde dostumla tartışarak bitirirm.Bunların yarısı kadar Laz diğer yarısı değişik kültür çevrelerınden dostlarımdı.Abhaz ,türk, süryani, kürt, zaza, v.s

İlginç olan odur ki Laz dostlarımdan daha çok düğer kültürlerden dostlarım böyle bir adım için heycan duymuşlardır. 2007 Sonbaharında, biraz kırgın dönerim, Almanya daki yaşam alanıma Dortmund’ a

2008 in Sonbaharında değerli kültür ustadı ressam Aydın Karahasan’ın süyleşisi yayınlanır Birgün Gazetesinde.Ardından düzenli köşe yazdığım Lazların İnternetteki sesi www.Lazebura.com da .’En çok sevdiğim dil,anadilim,Lazca’ başlığı atılmış ,Kemal Yalçın’ın ‚Anadolunun Evlatları ‚ adlı kapsamlı bir kitap çalışmasından alınan söyleşiye.

Tekrar arşivime attığım kişisel dilekçeye bakma ihtiyacı duyarım .İçimden yükselen bir sesi kayda alan kişisel dilekçe metnimin arşivde kalmasını istemem. Bu metnin ana fikrini değiştirmeden, geneli ifade eden bir aydınlar dilekçesine dönüştürüp yeni bir taslak hazırlarım.

Bu kez burada , Almanyada en yakın çevrem ile paylaşır ve sonuçlanırırım.Türkiye deki en yakin Laz dostlarimla bu metni bir kez daha konusurum. Sadece değerli Sadık Varer imzalar .Çok uzun bir tartışma sürecine gerek duymadan sonuçlandırırım , bu kez genel bir dilekçeye dönüşen metni.Sonuçta bu sembolik bir eylemdir.

Şubat 2009 ‚da Tc. Başbakanlığına postaladığım dilekçemiz , bir grup Lazın imzası ile yerine ulaştığında öyle oldu ki anadili Kürtçe ile meclisdeki grup toplantısında konuşan DTP başkanı Ahmet Türk , anadilinde konuştuğu için medyanın saldırısı altındadır.

Gündeme böylece bir anadil talebi oturmuştur.

Beklenmedik bir şekilde Türkiye ulusal basını ‚bir grup Laz aydınının başbakanlığa başvurusu’ olarak oldukça tarafsız bi şekilde haber etmiştir. Öncelikle Laz çevreleri olmak üzere konu üzerine konuşulmuştur.

Ankarada ki bir Laz Çevresi dernekleşme aşamasında yeni bir oluşum olarak bu sıralar dikkatimizi çekmiştir. Laz Kültürü Dayanışma Derneği girişiminden Av. Hasan Oral , Haber Türk ün canlı yayınında Dilekçenin ana fikrini savunmuştur.

Istanbul dakı dostlarımın referansı ile haberdar olduğumuz , henüz pek tanımadığımız bir Laz Çevresinden dilekçede ifade edilen taleplerin paralelinde bir dernek tüzüğü ile karşılaşmak doğrusu Başbakanlıktan cevap gelmeden , Lazlardan onay almak gibi bir durumdu.

Resmi bir dilekçe ile askari taleplerin resmi makamlara iletilmesi Lazcaya ve laz Kültürüne karşı duyarlılığın kazanılması için bir adım atılırken , Lazlardan böylesine bir olumlu yanıt almak sonderece önemli idi.

Tc. Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire başkanlığından gelen kısa yazılı yanıt, seçim öncesinde oldukça diplomatik ‚kaçamak’ bir yanıt idi. Başbakanlık , Laz Diline Kültürüne dair taleplerimizi ‚es geçti’. Yine de bazı arkadaşlarımızı sevindirdi bu ‚teşekkür mektubu’.

İkinci yanıt haftalar sonra İçişleri Bakanlığından gelir.Yer adlarının iade edilmesine dair talebimize mevzuatı prosedürünü bildiren bir bilgilendirme metni. Yine de bazı arkadaşlarımız cevap almış olmaktan memnunluk duyar.

Bu arada Mayıs 2009 da Ankaradaki Dernek girişimi kuruluşunu yapar.Laz Kültürü Dayanışma Derneği yasal bir dernek olarak Laz Kültürü Hareketinde bence önemli olacak yerini alır.Ankaradakı Laz Derneğinin genç girişimcisi Av. Hasan Oral Ulusal basında Dilekçe nin anafikrini savunur.Başbakanlık ‚es gecti’, ancak Ankara daki Lazlardan ses geldi.

Av. Hasan Oral ‚dilekçede talep edilenleri adım adım kendimiz hayata geçirebiliirz’ tesbiti ile ,sivil toplum kurumlarında örgütlenmenin önemini vurgular. Ankarada ki Lazlar bir türlü organize olamayan Laz kitlesine yeni bir açılım vaad etmektedir. Benim uzaktan izlenimlerim yanıltmasa eğer.

Bir serüvene dönüşen dilekçe eyleminde , ben kişi olarak , aynı zamanda en yakın arkadaşlarımla büyük bir heycan yaşadık. Bunun yanısıra bir kez daha Laz Kültür Hareketi içindeki sistem karsısındaki ‚tedirginliği’ yakından yaşamak pek hoş değildi tabii.

Bu noktada Ankara daki Lazlar dan gelen SES umut verici …

Belki de yıllar sonra Türkiyede, Almanya daki LAZEBURA Birliğine Kardeş Dernek olacak bir örgütlü kültür çalışması gelişiyor Ankara da.

Şimdi bireysel bir Eylem gibi duran Dilekçe adımının ikinci aşamasına geçebiliriz.
Geniş çevrelerde ifade ettiğimiz taleplerin tartışılıp, olayın kitlesel bir Eyleme evrilmesi,

Ankarada ki Laz örgütlenmesi , Almanyadaki LAZEBURA Birliğinin yeniden yapılanma sürecini hızlandıracak gibi olumlu bir etki bırakır üzerimizde.

Önümüzdeki dönem, demokratik duruşu net, kültür mücadelesi ile demokratik mücadeleyi birleştiren uyumlu bir ekip ile yola devam etmek istiyoruz …

Duyarlı Lazların ve değişik kültür çevrelerinden Laz dostlarının bilgisine sunulur !

Selma Koçiva
24.Haziran 2009
Dortmund / Almanya

(1)

Sayın Selma Çakır KOÇİVA 09.03.2009 / 78849
Bimer tarih ve sayısı

‘ Başbakanlık İletişim Merkezine yapmış olduğunuz müracaatınız değerlendirilmiş ve bilgi edinilmiştir.Ülkemizin içinde bulunduğu sorunların çözümüne ilişkin görüş ve önerileriniz ile duyarlı yaklaşımınız için teşekür ediyor,sağlıklar diliyoruz.’

Başbakanlık
Halkla Ilışkiler Daire Başkanı

A.İhsan SARIKOCA

(2)

T.C.
İçişleri Bakanlığı
İller İdaresi genel Müdürlüğü

04.05. 2009
Sayın Selma Çakır KOÇİVA

‘Lazca yer adlarının iadesi hakkında Selma Çakır KOÇİVA ve arkadaşları tarafından Başbakanlığımıza sunulup ilgili yazı ile bakanlığımıza intikal ettirilen 27/ 02/ 2009 tarihli dilekçe incelendi.

Yer adı değişiklikleri Bakanlığımızca doğrudan yapılmamaktadır.Söz konusu yerde yaşayan vatandaşlar adına köy muhtarı ve ihtiyar heyetince ad değişikliği konuusnda kaymakamlıklara veya valiliklere yaoılan müracaatlar yetkili kurul görüşleri doğrultusunda Bakanlığımızca değerlendirilerek 5442 sayılı il idaresi Kanununun 2 nci maddesinin ilgili fıkralarına göre yapılmaktadır

Bilgilerinizi arz ve rica ederim’

Vasip ŞAHİN
Bakan a.
Genel Müdür

1619190cookie-checkLazlardan s e s geldi!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.