Bu dünyada hiç kimsenin kötü olmadigini fakat ne hikmetse herkesin kötülükten nasibini aldigini düsünüyorum. Kötülüklerin, gölgeler gibi insanlari takip ettigini de görüyorum. Bu yüzden, iyilik yaptigimizi zannettigimiz zaman, kötülük bulacagimizi da düsünmemiz. Tarihsel bir çeliski hep gölgeler gibi pesimizde dolasiyor.
Insanlik, akil ve bilimle yarisirken, linç kültürü zamana karsi direniyor. Eskiden Amerika’ da zencileri linç ederlermis. Yani, halk, eline geçen gelisigüzel araçlarla bir suçluyu veya suçlu sandigi bir kimseyi, vahsice cosarak öldürüverirmis. Suçlu olmak ve suçlu sanilmak, bence üzerinde çok düsünülmesi gereken bir kavram. Bir de suçsuz olma yani masum olma hali var ki, daha çok düsünülmesi gereken bir kavramdir.
Günümüzde devam eden bir linç kültürü var ki, zaman, mekan, neden, niçin, hiç bir sey kar etmiyor. Birisi itham ediyor, digerleri yangina körükle gidiyor. Toplumda görülen alkislama olayi gibi, birisi alkislamaya basliyor, digerleri de alkisa katiliyor, hatta isliklar da basliyor. Sebebini sorsaniz, ”bilmem” diyen çok olur. Bir yanlis haber, bir yanlis yorum, çig gibi büyüyor, dogrulugu arastirilmadan linç kültürü islemeye basliyor. Üstelik MEDYA’ nin yanlis bilgi kaynakli yanlis MANSET’ leri HUKUK’ ta delil kabul ediliyor. Medya’ dan haberin düzeltilmesi istenecegine, masum bir kez de Hukuk tarafindan magdur ediliyor. Zaten KAMUOYU karsisinda DAMGA’ lanmis da oluyor. Tarihe çirkin bir not düsülüyor.
Dedikodu kazaninin atesi hiç söndürülmüyor. ”Cehennemdeki Türk kazani” fikrasi da oldukça meshurdur.
Geçen sene, geçmisteki linçlerinden dolayi, birileri birilerinden özür diledi, ben Gazetede okudum, eger dogru yazildiysa…
Ahmet KAYA’ ya bir linç girisimi yapildi. Bir dernegin ödül töreninde, Kürtçe bir türkü söyleyip, güzel de bir klip çekmek istedigini söyledigi anda baslatildi linç girisimi.
Çifte standard uygulamalar demek bile az gelir kanisindayim, çokgen demek yeter mi bilmem, sonsuzgen uygulamalar desem daha uygun olur zannederim, bu linç girisimleri, hemen her yerde karsimiza çikabilir. Oysa konusmak ve ögrenmek ne kadar kolay, sadece biraz zaman ayirmak ister.
Gerçek ve hukuk, iyi ve kötü, her sey insanla var. Insanlar bir islikla, bir alkisla, bir sözle birilerine linç etme girisimini baslatmamali, bu vicdansizliga ortak olmamali. Herkesin hakki ve hukuk ‘u olmalidir bu hayatta. Nasil asilir bu linç kültürü, bu çagda ? Sizce ne yapmaliyiz, nasil durdurmaliyiz bu bulasici hastaligi… Araba plakalarindan, sayisal lotolardan fal tutmus bir insan olarak diyorum ki, YUNUS EMRE FELSEFESI’ yle asariz, biz bu linç kültürünü.
