Serpil Çevikcan’ın yorumu şöyle:
Dün bütün Türkiye, ikinci BDP heyetinin İmralı’ya ziyaretine kilitlendi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Altan Tan’ın İmralı’ya yaptığı ve beklenenden çok uzun süren ziyaretin sonuçlarını önümüzdeki günlerde görmeye başlayacağız.
9 saatlik İmralı yolculuğundan sonra heyet ilk kez, Öcalan’dan doğrudan basına yönelik yapılan bir açıklamayı paylaştı. Öcalan, bu açıklamasında, “Devletin elinde tutsaklar var. PKK’nın elinde de tutsaklar var. PKK, elindeki tutsaklara iyi davranmalı. Umarım, en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar” dedi.
Bize ulaşan bilgiler, Öcalan’ın bu ifadesinin önümüzdeki günlerde ne gibi sonuçlar doğuracağını ortaya koyuyor.
Karşılıklı güven
Her şeyden önce Öcalan’ın BDP’lilerle yaptığı görüşmede, çözüm konusunda olumlu bir tablo çizdiği ancak sürecin karşılıklı güven esasına dayandırılmasının önemini vurguladığı belirtiliyor.
Bundan sonraki aşamada, altyapısı hazırlanan diyalog sürecinden artık karşılıklı somut adımlar atılması sürecine geçilmesi hedefleniyor. Öcalan’ın dünkü çağrısı aslında tam da bunu ifade ediyor.
Peki önümüzdeki günlerde süreç ne gibi gelişmelerle ilerleyecek?
5 kişi bırakılacak
Edindiğimiz bilgiler ilk adımı, örgütün atacağını gösteriyor. Buna göre, örgüt Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda, uzun süre önce kaçırdığı 16 kamu görevlisinden, kaymakam adayı ile 4 uzman çavuşu bırakacak. Bu gelişmenin kısa sürede gerçekleşeceği de belirtiliyor. İmralı, adım adım yürütülecek süreçte, güven verici ilk adımı atmış olacağını düşünüyor.
4. Yargı Paketi’nde revizyon beklentisi
Bunun karşılığında ise devletten, ziyaretten hemen önce TBMM’ye sevk edildiği açıklanan ancak TCK’nın örgüt üyeliği suçuyla ilgili 314. maddesinde herhangi bir değişiklik içermediği kamuoyuna yansıyan 4. Yargı Paketi’nin revize edilmesini bekliyor.
Öcalan ve BDP’lilere göre, 4. Yargı Paketi’nde yer alan, terör suçlarının bir bölümünde “şiddet kriteri yoksa suçun oluşmayacağını” öngören düzenlemeler yapılması, KCK tutuklularının tahliye edilmesini sağlamayacak. KCK tutuklamaları, ağırlıklı olarak pakette bulunmayan TCK’nın 314. maddesine göre yapıldığından, Öcalan, asıl bu maddeyle ilgili değişiklik yapılması ya da terör tanımının değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Devletin adımı
İmralı, genel olarak olumlu bulduğu pakette, bu yönde yapılacak bir değişikliğin, devletin güven pekiştirici adımı anlamına geleceği düşüncesinde.
Dün görüştüğüm bir BDP’li, “Karşılıklı güveni artırıcı bu somut adımların atılması, hem diğer somut adımları süratle gündeme getirecek hem de bizim ada ziyaretlerimizin artmasını ve böylece süreçte daha aktif olarak yer almamızı sağlayacak” dedi.
Bu değerlendirme, yakın bir zamanda üçüncü bir BDP ziyaretine de işaret ediyor.
Baharda eylemsizlik
Öcalan, BDP heyeti ile görüşmesinde devlete daha önce sunduğunu açıkladığı yol haritasını da aşama aşama anlattı. Buna göre, karşılıklı güven verici adımların atılması, sürecin, bahar aylarıyla birlikte PKK’nın eylemlerini sonlandırarak, uzun bir eylemsizlik sürecine girmesini sağlayacak. Eylemsizliği de yine karşılıklı atılacak adımlarla örgütün silahlı güçlerinin sınırdışına çekilmesi süreci izleyecek.
Hükümetin, çok da uzun bir zamana yayılmamasını istediği bu gelişmeler, İmralı’ya göre, hep karşılıklı adımların atılmasıyla gerçekleşecek. Adımların son halkasını da örgütün bütünüyle silah bırakması oluşturuyor. Öcalan, bu aşamaya gelene kadar karşılıklı hangi adımların atılması gerektiğini devletle görüşmüş gözüküyor.
Diğerleri de görüştüler
İmralı’ya giden BDP heyetinin, ziyaretinin beklenenden uzun sürmesi, Öcalan’ın çok kapsamlı bilgiler verdiği gibi yorumlara yol açtı. Ancak bu durum, sanılanın aksine, ziyaretin sadece Öcalan’la sınırlı tutulmamasından kaynaklanıyor. İmralı’ya giden BDP’liler, verilen iznin, adadaki diğer 5 hükümlüyü de kapsaması nedeniyle, Öcalan’la görüştükleri süre kadar, bu hükümlülerle de görüştüler ve onların düşüncelerini aldılar.
Türkiye’yi sonu barışla bitmesi umulan, görüşmeler, adımlar ve tartışmalarla dolu günler bekliyor.
