Belki son derece olağan bir geziydi bu, ancak bir şeyi yakından anlama fırsatım oldu: Ülke olmak başka, Devlet olmak başkaydı. Hiçbir ülkeyi küçültüp, alçaltmak niyetinde değilim. Fakat bu bir gerçek. Malesef her ülke devlet olmanın ciddiyetini yada tecrübesini taşıyamıyor. Devlet olmak o kadar kolay değil. Öncelikle tarihiniz ve tecrübeniz olacak. Yetişmiş devlet adamlarınız olacak. Dahası dünya ülkeleri tarafından devlet olarak akredite olacaksınız.
Makedonya gezisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hatırı sayılır bir devlet olduğunu gördüm ve bundan gurur duydum. Başta sayın Abdullah Gül olmak üzere heyetimize gösterilen ilgi, saygı ve alaka taktire şayandı. Aynı gün iki ülke arasında iki anlaşma imzalandı. Bunlardan bir tanesi çevre anlaşmasıydı. Diğeri ve bana göre önemli olanı, iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında imzalanan özel eğitim anlaşmasıydı. Bu anlaşmaya göre, Makedonya dışişlerinden bazı görevliler, Türkiye’ye gelecekler ve diplomasi ve müzakere eğitimi alacaklar. Aslında bu eğitimler çeşitli ülkelerin dışişleri yetkililerine yapılan özel anlaşmalarla Türkiyede veriliyormuş. Balkanlardan, Orta Asyadan,Arap ülkelerinden pek çok diplomata verilmiş veya veriliyor. Hatta Rusya’dan bile bu eğitimleri almaya gelmişler. Uluslararası anlaşmalara göre, bazı ülkeler, tabiri caizse tecrübeli devlet statüsünde görünüyor. Bu ülkeler arasında Türkiye, İran, İngiltere, ABD gibi ülkeler var. Bu ülkeler diğer ülkeleri eğitiyor, ama onlardan eğitim almıyorlar. Ancak bu ülkeler kendi aralarındaki eğitim anlaşmalarında karşılıklı diplomat gönderiyorlar.
Türkiye sadece dışişleri olarak bu eğitimleri vermiyor. Askeri alanda da bir çok ülke subayı Türkiye’de eğitim görüyor. Örneğin Arnavutluktan, Afganistandan, Azarbeycandan gelen subaylar Türkiye’de karşılıklı anlaşmalarla eğitimler görüyorlar. Türkiye’nin askeri alandaki tecrübesi bir çok ülke tarafından önemseniyor ve kabul görüyor. Bu yüzden olsa gerek Somali’ de ve Afganistan’da Birleşmiş Milletler askeri gücüne komutanlık yaptık. Önümüzdeki ay’dan itibaren Kosovadaki askeri gücün komutası Türkiye’nin olacak. Bütün bunlar gurur verici şeyler. Devlet olmanın farkları da diyebilirsiniz.
Daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Türkiye, sahip olduğu askeri güç, tarihi misyon, stratejik mevki ve görev gereği çok önemli bir devlet. Dahası dünyanın siyasi ve askeri geleceği Türkiye ile yakından ilgilidir. Diyebilirim ki; anahtar bizdedir. Bu yüzden , Türkiye bir devlettir vede birinci sınıf devlettir. Bizler bunun farkında olup, iç politikadaki sorunları çözer ve aramızda bir birlik oluşturabilirsek bakın o zaman neler olur.
Bu arada hatırlatmak istiyorum, (26 Mart) Balkan şehitlerini anma günüydü. Hepsini rahmetle anıyoruz.
_____________
* Balkan Federasyonu Genel sekreteri
