Ajansının dün yayımladığı kapsamlı çevre raporuna göre, Avrupa’da hava sıcaklığının ortalama küresel ısınma derecesine göre üçte bir daha fazla arttı. Avrupa’da son on yılda Lüksembourg’un üç kat büyüklüğünde bir alan betonlaştırıldı.
Avrupa ülkeleri, doğal kaynakları dünyadaki diğer kesimlere göre iki kat daha hızlı tüketiyor. Ajansa göre, Avrupa’da yaşanan çevre bozulma hızı, AB tarafından “yeşilci” yasalarla elde edilen başarıyı tehdit ediyor.
Gelecek beş yılın değerlendirmesini de içeren raporda, küresel ısınma ve doğal kaynakları korumak için daha radikal ve kararlı bir değişikliğe gidilmediği takdirde, politika üreten merciler, işletmeler ve insanların bundan doğacak sonuçları ağır şekilde ödeyeceği uyarısında bulunuldu.
Avrupa’daki 32 ülkeyi kapsayan araştırmanın sonucunda, yaşanmakta olan küresel ısınmanın “son 5 bin yılda görülmeyen bir hızda arttığı” açıklandı.
Küresel ısınmanın yaklaşmakta olan felaketin sadece bir kısmını temsil ettiği ifade edilen raporda, biyolojik çeşitliliğe, deniz ekosistemine, yer ve su kaynaklarına, hava kirliliğine ve sağlığa çok daha fazla önem verilmesi gerektiği vurgulandı.
AB’nin, küresel ısınmanın sanayi dönemi öncesindeki seviyeden 2 derece fazla olacak şekilde sınırlanması yönündeki çalışmalarının makul karşılandığı ifade edilen raporda, etkin önlemlerin alınmadığı takdirde 10 veya 20 yıl içerisinde kuzeydeki buzulların eriyeceği ve çölleşmenin güneye doğru büyüyeceği uyarısı yapıldı.
Avrupa’da hava sıcaklığı geçtiğimiz yüz yıl içerisinde 0,95 derece arttı. Bu rakam dünya geneli olan 0,7 ile kıyaslanırsa yüzde 35 daha fazla olduğu görülüyor. Kayıtlara göre en sıcak üç yıl 2002, 2003 ve 2004, dördüncü en sıcak yıl ise 1998’dir. Alp dağlarındaki buzulların yüzde 10’u 2003 yılında yok oldu. Küresel ısınma aynı şekilde devam ederse 2050 yılında Alp dağlarındaki buzulların dörtte üçü erimiş olacak.
AB’nin uygulamaya koyduğu bazı çevreci yasaların sonuç verdiği belirtilen raporda, yasalar sayesinde su ve hava kalitesinin artığını, ozon tabakasını incelten kimyasallara kısıtlama getirildiği, geriye dönüştürülen atıkların ikiye katlandığı ve çok daha az kirlilik yaratan araçların üretildiği belirtildi. Çevreci girişimler yapılmamış olsaydı bugün havaya salınan bazı toksinlerin 10 kat daha fazla olacağı da vurgulandı.
En fazla sera etkisi yaratan gazların ulaşım sektöründen geldiği ve gelmeye devam edeceği ifade edilen raporda, bunun 2030 yılına kadar ikiye katlanacağı belirtildi.
Avrupalıların daha uzun yaşamaları ve yalnız yaşamaya daha fazla özen göstermelerinden, konutlaşmaya yönelik alanlara ihtiyacı artırıyor. 1990 ile 2000 yılları arasında Lüksemburg’un üç katı büyüklüğünde bir alanın üzerinde inşaat yapıldı. Raporda, yapılaşmanın aynı şekilde devam etmesi halinde Avrupa’daki şehirsel alanın yüz yıl içerisinde ikiye katlanacağı da belirtildi.
