FARUK ESKİOĞLU – Bugün 1 Mayıs… 1 Mayıs’ın kökü dışarıda. Üstelik 1886 Amerikasındaki 12 yerine 8 saat çalışma mücadelesine uzanıyor. Neyse ansiklopedik bilgi vermeden bizim mahalleye geleyim efeeeem.
1 Mayıslarda Londra’daki işçi ve emekçiler geleneksel olarak Clerkenwell Green’deki (EC1R) Marx Kütüphanesi önünde öğle saatlerinde toplanır ve Trafalgar Meydanı’na doğru uzun bir kortej oluşturarak yürüyüşe geçer. Türkiyeli işçi ve emekçiler Londra’daki 1 Mayıs’ların en renkli grupları arasında sayılabilir. 1 Mayıs kutlamaları, Türkiyeli sosyalistler açısından Birleşik Krallık’taki (BK) yerli yoldaşlarından daha önemsenir ve sınıf çelişkisinin daha keskin olduğu Türkiye’deki çoşku Londra’ya da taşınır.
Kıbrıs sonra Türkiye’den BK’ye göçü bir emek taşınması olarak anlatmak mümkün. Hani yeri gelmişken bizim toplumda 1950’lerden itibaren 10’ar yıllık dilimlere damga vuran emek hareketlerini tek cümleyle anlatırsak şöyle efeeem:
- 1950’ler: Kıbrıslıların yoğun göçü,
- 1960’lar: Kıbrıslı Türklere Türkiye’den emek göçünün eklenmesi,
- 1970’ler: İşçilerin örgütlenmesi, grevler, İngiltere Türk İşçi Birliği’nin işçilerce ve Türkiyeli İlericiler Birliği’nin de TKP İngiltere tarafından kurulması, Türkiye’deki askeri muhtıra sonsarı gelen öğrenciler ve 1974 Kıbrıs harekatı sonrası gelen Kıbrıslılar…
- 1980’ler: Türkiye’deki 80 darbesi sonrası gelen sendikacı ve aydınlar, toplumda kurumların oluşturulması, turist olarak gelip kaçak çalışan emekçiler
- 1990’lar: Kürt göçü ve aile birleştirmesi, Au-pairlerin gelişi…
- 2000’ler: Ankara Anlaşması’ndan gelenler…
1970’lerde TKP’nin Londra kanadı olarak İşçinin Sesi’nin 1 Mayıs meydanlarındaki en kalabalık ekip olduğu görülür. Londra’da Türkiye’de olduğu gibi tatil olmamasına karşın 1 Mayıs günü farklı kültürlerden emekçiler meydanları doldurur. Bizim toplum açısından son yarım asıra göz atıldığında en parlak 1 Mayıs’ın 1975’te yapıldığını söyleyebiliriz. Nedenini de şöyle özetleyeyim efeeem:
1970’lerde Türkiye ve Kıbrıs kökenli işçilerin çoğu İngililizce bilmediklerinden İrfan Nadir’in 101 Commercial Road’daki Wear Well dikim fabrikasında ya da nam-ı diğer Ali Usta, Ali Salih’in Londra çapındaki o dönemin McDonalds’ı 120 Wimpy şubesinde çalışırlar. İki patronda işçilere asgari ücretin üçte ikisini ödemekle kalmaz aynı ücrete 42 saat yerine 80-100 aralığında çalıştırır. İşçiler o dönemde İngiltere Türk İlericiler Birliği’nde (İşçinin Sesi) örgütlenen üniversite ve üstü öğrenciler de işçilere destek verince 1974 Büyük Wimpy Grevi gerçekleşir. Grevin başarısı tekstile de yansır. O dönemde grevlerin başarısı 1 Mayıs alanlarına da yansır. 1975’te resmi tatil olmamasına karşın bütün Wimpy işçilerinin katılımıyla 1 Mayıs alanı dolar taşar.
1980 darbesi sonrasında yurtdışına çıkmak zorunda kalan aydınlar, BK’de de sempati duyduğu siyasetlerin kurumsallaşmasını sağladıkları görülür. 1980’lerin ikinci yarısından sonra Londra’daki 1 Mayıs alanlarında Türkiye’deki bütün siyasilerin pankart açtığı söylenebilir. Gezi Direnişi sırasında öne çıkan çArşı destekçilerinin de son birkaç yıldır, 1 Mayıs’larda pankart açarak toplu yürüdükleri gözlemlenir.
1980’lerin başında işçi sınıfının bileğini büktüğünü sanan İngiltere kapitalizmi aslında kendisinin kaybettiğini şimdilerde anlamaya başladı. Artık iklim değişikliği, salgınlar, sosyal patlama tehditi gibi daha büyük dertlerle karşı karşıya. 1 Mayıs’ınız kutlu olsun efeeem.