Londra’dan, Cenevre’ye ILO’ya bakış

2000’li yıllara değin, ülkeler üzerinde etkinliği önemli ölçüde olan bu uluslararası kuruluşun, gittikçe etkinliğinin azalmağa başladığını öncelikle söyleyebiliriz.

Ülkelerin, işçi ve işveren sendikalarının temsilcileri ile Hükümet temsilcilerinin bir araya geldiği bu uluslararası platformda, çalışma ilişkilerinin bu günü ve geleceği görüşülmektedir.

Sendikaların, ülkelerinde ki uygulamalar konusunda aktardıkları yakınmalarının da değerlendirilmesi sonucu, ülke yönetimleri de uyarılmaktadır.

Her yıl gerçekleşen bu uluslararası platform da, işçi ve işveren sendikalarının yönetcileri ile Hükümet temsilcileri de, birer konuşma da yapmaktadır.

Geçen yıl ki toplantıya, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı katılma gereği bile duymamıştır. 64. ve 65. Hükümet’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bu yıl ilk kez ILO Genel Kurulu’na katılarak konuşma yapacaktır.

Her yıl sendikaların yaptığı başvurular ile ilgili olarak, ILO Hükümet’ten gelen yanıtlar ve sosyal taraflardan aldığı bilgiler doğrultusunda, ülke yönetimlerine uyarılarda bulunmaktadır. Bu uyarıların dikkate alınmaması durumunda, kamu oyunda “kara liste” diye adlandırılan listede değerlendirilmeğe de alınması, ülke yönetimleri için bir anlamda, onların teşhir edimesi sonucunu doğurmaktadır.

DİSK yönetiminin ülkemizde ki çalışma ilişkileri ve yasal duruma yönelik hazırladıkları rapor, bu aşama da bir ölçüde bilglendirme ya da daha öncede belirtilenlerin gündeme getirilmesini amaçlamaktadır.

TÜRK-İŞ’de her yıl uygulamalara ilişkin ILO Genel Kurulu’nu bilglendirmektdir.

TİSK’de benzer şekilde, uygulamalara ilişkin görüşlerini iletmektedir.

Ülkemiz açısından, ya da Hükümet açısından bu yıl rahat bir yıl olacak gibi görünmektedir. Görüşülecek ülkeler arasında, Türkiye olmayacaktır.

Daha önceden iletilen sorunlara yönelik, Hükümet uyarılmıştır ve izlemeğe alınmıştır. Bu izleme sonuçları bu yıl gündeme gelmiyecektir.

Burada önemli olan, haziran öncesidir. Yıl başına kadar iletilenler ve sonrasındakilere göre, Haziran ayı gündemi belirlenmektedir. Ve Haziran ayında da, bu gündem uygulanmaktadır. Yeni bir çıkış ya da değerlendirme sadece görüşmelerde dile getirilme sonucunu oluşturmaktadır.

ILO sözleşmeleri, sosyal taraflarla hükümetlerin ortaklaşa kabul ettikleri sözleşmelerdir. Bunları, ülkelerin onaylayıp onaylamamaları, ülkelerin isteklerine göre gelişir. ILO’nın bu konuda bir zorlaması olmamaktadır.

Ancak bu sözleşmeler onaylandığında, o ülkenin Anayasası’na aykırılığı dahi iddia edilemez ve ülke yönetimleri, sözleşmeleri, uygulamaya geçirmek için yasal düzenleme yapıp ve ilkeleri yaşama geçirmek durumundadırlar.

Ülkemiz tarafından onaylanan bu sözleşmeler doğrultusunda, uygulamalar değerlendirilmektedir.

Bu yıl ülemizin görüşülecek ülkeler arasında yer almaması, herşeyin iyiye gittiğini gösterme durumunda elbette değildir.

Özellikle,

– Sendikal hakların kullanımı, örgütlenme özgürlüğü,

– Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkının kulllanılmasında ki kısıtlamalar,

– Kamu görevlilerinin toplu iş sözleşmesi ve grev yapma hakkı,

– İş güvencesi uygulamaları,

– İş kazaları sonucu, içi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları,

– Sosyal güvenlik uygulamala

– İşsizlik,

konuları, ülkemiz uygulamaları konusunda dosyaların kabarık olduğunu belirtmeden geçemeyiz.

İngiltere’de sendikaların etkinliği ve siyasal partilerle ilişkilerinin, yasal düzenlemeler ve uygulama konusunda belirleyici olması, çalışma ilişkilerinin tarihsel süreç içinde, öemli bir eleştiri konusu olmaması sonucunu doğurmuştur. Ülkemizde ise durum giderek, işçi sendikaları açısında düşüş göstermektedir. Bu sonuç doğal olarak, çalışma ilişkilerini olumsuz etkilediği gibi, çalışma barışının sağlanmasına yönelik de olumsuzlukları içermektedir.

Ülkemizin içine bulunduğu siyasal ortam ve yetkililerin söylemleri konusunda ki gelişmeler, bir yalnızlığa doğru itildiğimizi göstermektedir. Londra da edindiğimiz izlenimler, saygınlığımızın da azaldığını görmek, üzücü olmaktadır.

Türkiye’ye ve Cenevre’de başlıyacak olan ILO Genel Kurulu’na baktığımızda, gelişmelerin olumsuzluğu ve değerlendirmelerin de ülkemiz açısında pek iç açıcı olmadığını göstermektedir.

Biraz aynaya bakıp, kendimizi yeniden değerlendirmeğe başlasak iyi olacak.

__________________

İngiltere – Londra. 31 Mayıs 2016. Salı. [email protected]

1582830cookie-checkLondra’dan, Cenevre’ye ILO’ya bakış

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.