Müessese Müdürü Nevzat Bahyan ile makamında görüşen heyet Darülaceze hakkında geniş bilgi aldı. Tarihinin çok eskilere dayandığını, hatta şu anda bu toplantıyı gerçekleştirmekte olduğumuz ”bu masayı 2.Abdulhamid Han” kendi elleriyle yaptığının öğrenilmesi heyeti şaşkınlık içerisinde bıraktı.
1892 Tarihinde kuruluş masrafları 2. Abdulhamid Han tarafından kişisel imkanlarıyla karşılandığı, din, dil, ırk, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeden, kilisesi, havrası ve camisiyle ihtiyaç sahibi ve düşkünlere hizmet veren dünyada yegane hayır kurumu olduğunun bilgisi çok hoşlarına gitti.
19. yy.’da dünyada ve özellikle Avrupa’da savaşların devam ettiği bir dönemde, Osmanlı topraklarına sığınan yaşlı ve kimsesizlerin ortada kalmaması için bizzat 2. Abdulhamid Han emir vererek,
Sadrazam Halil Rıfat Paşa’ya yaptırıyor. Ramazan Ayında İlişkiler Geliştiriliyor.
Türk kültüründe ve dininden gelen yoksula, fakire yardım edilmesini önerdiği, bu doğrultu ve anlayış içerisinde kurulan Darülaceze Müessesesi Müdürlüğü hayır ve yardım kuruluşu takdir edilerek ziyaret edildi. Ana kapıya ” Şevkat Kapısı” denmesindeki anlamıda şöyle ifede ettiler; sağ tarafta müslüman yaşlılar , sol tarafta ise müslüman olmayan kişilerin ikamet ettiğini, her iki gruba ait insanların bu ” Şevkat Kapısı” ından geçerek kaldıkları yerlere geçtiklerini ifade ett.
Macaristan İstanbul Başkonsolosu Kiss Gabor’da her üç dinin ibadethanelerinin içeride olmuş olmasını özelliklede yanyana oluşlarını hayatımda böyle güzel ve temiz bir yeri ilk defa gezme imkanı buldum dedi.
Şehrin içerisinde bu kadar geniş alana kurulu, konforlu ve geniş düzenli bir bahçe içerisinde oluduğunu şaşkınlıkla ve takdirle yadetti. Bebeklerin, çocukların, Yaşlı kadın ve yaşlı erkeklerin bölümleri tek tek gezilerek her birerlerinin hal ve hatırları tek tek sorularak gönülleri alınmaya çalışıldı.
Nevzat Bayhan , Okmeydanı Darülaceze Müessesesinde bugün itibariyle 555 kişiyi ağırladıklarını, bunların 32 kişisinin bebek ve çocuklar diğer 523 kişisini altmış yaş üstü erkek ve kadınlardan oluştuğunu bu kişilerin bakımı içinde dört yüz kişi ile hizmet verdiklerini, 11 doktor, 40 hemşire ile yirmidört saat buradayız dedi. Dün itibariyle de bir yavrumuzu bir ailenin yanına evletlık verdik ifadesinde bulundu.
Başkonsolos Kiss Gabor’da Müessese müdürlüğüne yeni atanması dolayısıyla Nevzat Bayhan’a başarılar diledi. Benzer müsesseselerin Macaristan’da da bulunduğunu, hem devlete ait hem de özel işletmelerin olduğunu, özelliklede Macaristan’da yaşlı nüfusun fazla olduğundan özel sektör bu konuya ciddi bir şekilde ilgi göstermektedir dedi.
Bu müesseseyi 19 yy.’da bu kadar geniş bir düşünce ile inşa ettirmek için, büyük ufka sahip olmak ve ciddi bir vizyon gerektirir, bunu düşünerek inşa ettiren kişide de bu vizyon olsa gerekir dedi.
TÜMİŞAD Başkanı ve DEİK – DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz’da bu tür ziyaretleri Budapeşte’de de gerçekleştiriyoruz. Orası da burası ba bizler için çok önemli. Şimdiye kadar Macar halkından gördüğümüz hamiyetperverliği bizlerde burada benzer bir şekilde yansıtmak istedik, daha önce de Türk Kızılayı’nı ziyaret etmiş, orayada TÜMİŞAD olarak yardım ve katkıda bulunmuştuk, dedi.
Macar Şevkat Eli Darülacezede
Macar heyeti yanlarında getirdikleri hediyeleri, özellikle de Ramazan ayı olması dolayısıyla yaşlıların Ramazan aylarını tebrik ederek, hal ve hatırlarını sorarak tek tek takdim etti. Yaşlılarda gelen Macar heyetine memnuniyet ve mutluluklarını ifadeyle birlikte yeniden beklediklerini söylediler.
İstanbul Macar Başkonsolosu Kiss Gabor ve Türk Macar İşadamları Derneği ( TÜMİŞAD ) yetkilileri bu ziyaretlerin ve yardımların bundan sonrada devam edeceğini ifade ettiler.
Başkonsolos Kiss ” Türk Macar Tarihi İlişkilerinden Kesitler – Fejezetek a Török Magyar Kapcsolatok Történetéböl ” isimli kitabı hediye etti. Müdür Nevzat Bayhan’da Başkonsolosa ziyaret hatırası olarak müessesesde kalanların el emekleriyle imal ettikleri bir battaniyeyi hediye etti.
Darülaceze müdürü Nevzat Bayhan’ın müesseseyi gezdirmedeki sıcak ve samimi yaklaşımı tüm heyeti sonsuz mutlu etti. Yeniden birarada olmak temenisiyle heyet Darülacezeden ayrıldı.
