Türkiye toplumu Madımak katliamını unutmamalı!Türkiye, Madımak katliamı ile yüzleşmeli ki unutulmasın ve bir daha asla yaşanmasın. İnsanlar düşüncelerinden, inançlarından ve kimliklerinden dolayı yakılmasın, yok edilmesin, çağdaş bir ülke, demokratik bir toplum kurulsun. Böylece ‘aydınlık için yanıp kül olmaları boşuna olmadı’ diyebilsin insanlık..
Madımak’ta yaşanan vahşetin temel faillerinden şeriatçı güçleri unutmayacağız!. Alevi- solcu düşmanlığını insan yakacak kadar ileri götürebilen bu çağ dışı, yobaz vahşileri, 35 insanı sekiz saat boyunca ” Tekbir” eşliğinde oya işler gibi yakan zihniyet dünyasının küçük figüranlarını unutmak mümkün mü?.
1 Mayıs 1977 katliamını, Sivas, Maraş ve Çorum katliamlarında faşist çeteleri alevi halka ve sola karşı kim kullandıysa, 2 Temmuz Madımak katliamında da aynı güçlerin kullandığı da bir gerçek.
Eşitlik, özgürlük, kardeşlik kuşaklarını, 68′ lileri, 78’lileri yok edenleri, Türkiye’nin geleceğini karartan bu Amerikan uşağı karanlık güçleri, biz çok genç yaşlarda tanıdık. Nasıl ki Maraş’ta katliamı seyrettilerse, Madımak’ta da insanları yakılırken seyrettiler. Nasıl ki Maraş’ta alevi-solcu katliamın yolunu açtılar ve soruşturmaları kararttılarsa, Sivas’ta da aynı şeyi yaptılar.
İktidarın da, muhalefetin de asıl rengini ortaya çıkarmanın nirengi noktası, emeğin hakkına, adalete ve özgürlüklere karşı takındıkları tutumda yatmaktadır. Sadece kendine müslüman olanların, 16. yılında Madımak katliamına karşı sergiledikleri tutum olacaktır ölçümüz…
Savaşa karşı barıştan, bölünmeye karşı birlikten, hak ihlallerine karşı adaletten, darbeye karşı demokrasiden yana olup olmadığımızın ölçüsü, Madımak’ta katliam yapan güçleri ve zihniyeti açıkça mahkum etmekten, Madımak’ı Bellek ve Adalet müzesi yapmaktan, Madımak katliamının yıl dönümlerini toplumsal yas ilan etmekten geçiyor.
Yedi yıldır Türkiye tarihinin en büyük parlamenter sayısıyla iktidar olan AKP, Sivas yangınını söndürmek için parmağını kımıldatmadı. Alevilerin sorununu güncel Hızır Paşalar aracılığıyla saptırmaya, emeği örgütsüzleştirmeye ve yeni kullaştırmalar yaratarak toplumu çürütmeye çalıştı.
CHP’nin sicili çok mu temiz? Hiç değil!… Solingen anmalarına koşa koşa gidenler, Alevi sorununda seyirci oldukları gibi Madımak’ın müze yapılmasını gündemlerine dahi almadılar. Unutulur mu!
Madımak vahşeti orta yerde dururken demokratikleşmek, Alevi sorununun çözümü ve kardeşçe bir arada yaşamak olanaklı değildir.
Madımak üzerinden Alevi halkın yaralarını adalet duygusuyla sarmak, yakanların yananlar karşısında vicdanını ortaya çıkarmak, katliamın ektiği zehirli cangıllara son vermek, Madımak’ı bir Bellek ve Adalet müzesine çevirmek, öncelikle Sünnilerin sorunu olmalıdır.
Madımak özgülünde, çözmemiz gereken temel sorunumuz Alevi sorunudur. Bu sorununun çözümü gerçek bir laiklikten, Alevilere yönelik her türden dışlama ve eşitsizliği ortadan kaldırmaktan geçiyor. Gerçek bir laiklik için zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi, devletin tüm inançlara eşit mesafede durmasını başlangıç talepleri olarak ilan edilmelidir.
Gerçek bir laiklik ve gerçek bir demokrasi istiyoruz. Laikliğin ve demokrasinin olmadığı bir ülkede, bu yangının dönüp yarın herkesi yakabileceğine kanıt Madımak’tır!
_____________
* 78’liler Girişimi Sözcüsü
