Maskeliler

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, İsrail’in Gazze işgali başlamadan önce “Maskeliler” adlı oyunu sahnelemeye başlamıştı. 2008’in kasım ayında sahnelenmeye başlayan oyuna ilk günden beri ilgi fazlaydı ama, Gazze işgalinden sonra bu ilgi biraz daha arttı.


Levent Üzümcü, Serdar Orçin ve Mehmet Gürhan’ın oynadıkları, tek perdelik bir oyun “Maskeliler”. İsrailli yazar Ilan Hatsor’un yazdığı, Taner Barlas’ın yönettiği oyun, Filistinli üç erkek kardeş arasında, gerek örgüt içi gerekse aile ilişkileriyle biçimlenen bir hesaplaşmayı anlatılıyor.


Toplam 70 dakika sürüyor ama, çok şey söylüyor. Savaşın kardeşleri nasıl birbirine düşürdüğünü, aileleri nasıl parçaladığını anlatıyor. Oyun savaş acılarının evrensel olduğunu gösteriyor bize. Eğer oyunda Filistin adı geçmese, sanki bizde ya da dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanmış olabilir aynı öykü.


Oyunun kahramanları olan üç kardeş birbirinden farklı üç kişilik sergiliyor. En küçük kardeş Halit (Serdar Orçin) kasap dükkanında çalışıp aileyi geçindirmeye çalışan Filistinli bir genç. Ortanca kardeş Naim (Levent Üzüncü) Filistin’in kurtuluşu için komitacılara katılmış ve örgütte üst düzeye gelmiş bir militan. En büyük ağabey Davut ( Mehmet Gürhan) daha zayıf karakterli olduğu için savaşmaya yanaşmayan, hayatını zenginlik içinde geçirmek isteyen biri. Bu yüzden Filistin davasına ihanet edip, İsrail gizli polisine bilgiler verip, karşılığında para alıyor.


Davut tek hain değil elbette. Köyde başka hainler de var. Komitacılar bu hainleri birer birer tespit edip, infaz etmek için köye iniyor. Davut da infaz edilecekler arasında. Naim, ağabeyinin hiç değilse mahkemeye çıkarılması için örgütteki arkadaşlarını ikna ediyor. Mahkemeden önce ağabeyiyle kendisi konuşmak istiyor ve köye gelip küçük kardeşi Halit’ten Davut’u bulup kasap dükkanına getirmesini istiyor. Eğer mahkemeye çıkarılmazsa Davut’un komitacılar tarafından öldürüleceğini söyleyerek Halit’i zar zor ikna ediyor. Halit, Davut’u getiriyor ve üç kardeş arasında her kelimesi inanın içini acıtan diyaloglar başlıyor. Sonunda Davut çözülüyor ve bir yıl boyunca İsrail gizli polisine bilgiler sızdıran hainlerden biri olduğunu açıklıyor. Halit da, Naim de bu itirafla yıkılıyor. Çünkü biraz sonra köydeki hainlerin infazlarını tamamlayan komitacılar üç kardeşin bulunduğu dükkana gelecek ve Davut’un mahkemesini görüp, cezasını kesecektir. Kaçacak vakit yoktur. Ayrıca kaçmak da çözüm değildir. Naim, Davut’tan yakalanmadan caminin minaresine çıkmasını, minarenin hoparlöründen hain olduğunu haykırmasını ve sonra da kendini aşağı atmasını ister. “Böylece oğlunun adını temiz kalmasını sağlarsın” der Davut’a.  Ama Davut intihar edemeyecek kadar korkak ve yaşamı seven biridir. Halit ise abisini kendi eliyle getirdiği için vicdan azabı çekmektedir. Her şeye rağmen abisini kaçırmak istemektedir. O anda dışarıdan sesler gelmeye başlar, kapı kırılırcasına vurulur, silah sesleri duyulur. Halit Davut’un komitacılar tarafından gözleri önünde köpek gibi öldürülmesine izin vermez ve elindeki bıçağı abisinin kalbine saplar.


Birinin kardeşini öldürmesi bir insanın hayatında yaşayabileceği en büyük acılardan biridir kuşkusuz. Zaten bu acıyı ancak bir kardeş göğüsleyebilir. Ya da bir anne, bir baba, bir evlat yapabilir bunu.


İsrail-Filistin sorununa İsrailli bir yazarın gözüyle Filistin açısından bakan bir oyun “Maskeliler”. Keşke bu tür oyunlar, bu tür filmler hep olsa. Keşke Filistin dünyasına İsrailli sanatçıların gözüyle değil de Filistinli sanatçıların gözüyle bakabilsek. Bu oyun için bunu söyleyemesek de, İsrail’in gözüyle Filistin’e bakmak yanlış bilinçlenmeye neden olabilir.


Bu anlamda Maskeliler seyircinin kafasında bir sorgulama süreci başlatılabilecek bir oyun. Ayrıca bugün için son derece güncel bir oyun. Bence yarın da güncel olacak. Çünkü bugün Filistin’de yaşanan bu olayların, yarın dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşme ihtimali son derece fazla.


Son sözümü oyunu sahneye koyanlara söylemek istiyorum. Kostümler için değilse bile dekor ve efektlerin son derece başarılı olduğunu söylemeliyim. Hele son sahnedeki savaş ortamı ses ve efekt olarak çok etkileyiciydi ama, bu seslerden dekorun içinde dolaşan tavukların ne kadar korktuğunu görmemiş olamazsınız.

669760cookie-checkMaskeliler
Önceki haberGece mavisi hülasası
Sonraki haberToplumların kutsalları
BİRSEN ALTINER
Birsen Altıner, Fotoğraf, Sinema, Tiyatro, Sanat & Mimarlık kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır.Metin Erksan Sineması kitabının yazarıdır. Birsen Altıner kitapları; Pan Yayıncılık aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur. Birsen Altıner tarafından yazılan son kitap "Metin Erksan Sineması", Pan Yayıncılık tarafından okurların beğenisine sunulmuştur.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.