Mecliste ve havada neler oluyor?

Fazla geriye gitmeye gerek yok. 2012 ye gelinceye kadar, hava taşımacılığı işkolundaki işyerlerine, grev yasağı getirilmesi konusu hiç gündeme gelmemişti. 1963 de çıkartılan, 275 saylı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yaşasın da, onu yürürlükten kaldıran, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yaşasın da da, bu konuda bir yasak bulunmamaktaydı. Ayrıca, bu yıl Hükümet Tasarısı olarak sunulan ve bahara doğru, TBMM gündemine kadar gelip, yasalaşmayı bekleyen Tasarı da da, bu konuda bir düzenleme öngörülmüyordu. Tekrar belirtelim. 2012 baharına kadar, hava iş kolunda grev yasağı diye bir konu bile yoktu. Bu işkolunda kurulu olan, Hava-İş Sendikası ile THY arasında, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürüyordu.

Ne olduysa, birden bire oldu. Ak Partili üç milletvekili, Metin Külünk, İsmail Kasdemir ve Kemalettin Aydın, 11.Mayıs 2012 günü, TBMM’ne bir teklifte bulundular. TBMM’ n de, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası değişikliği gündeme alınmayı beklerken, bu üç milletvekilinin teklifi hemen gündeme alındı. Bu Teklif de, hava taşımacılığı işkoluna grev yasağı getiriliyordu. Bu öneriden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ nin haberi bile yoktu. Bu konuda Bakanlıkta bir çalışmada, bu zamana değin yapılmamıştı. AKP içindeki sendikacı kökenli milletvekillerinin, haberi var mıydı, bilemiyoruz.

Bu öneri jet hızıyla öngörülen komisyonların tümünde görüşülmeden, TBMM nin gündemine alındı. Görüşüldü. Tartışmalar dikkate alınmadı. Kabul edildi. Cumhurbaşkanı imzaladı ve Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 23 günde Yasa çıktı. Ve hava taşımacılığı işkoluna grev yasağı getirilmiş oldu. Basındaki tepkiler hiç dikkate alınmadı. Bu işkolunda örgütlü Türk-İş e bağlı Hava-İş Sendikasının tepkileri, eylemleri dikkate alınmadı. TBMM de görüşmeler sürecinde yapılan eleştirilere kulak tıkandı. 87 ve 98 sayılı, onayladığımız ILO sözleşmelerine aykırı, 6321 sayılı bu yasa çıkartıldı. Bu yasa, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası’ nin grev yasaklarına ilişkin maddesine bir ekleme yaparak, bu işkolu da, grev yasağı kapsamına alınıyordu. Bu arada, THY ile Hava- İş arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadığı için, yargıya intikal eden konular sonucu görüşmeler de, adeta dondurulmuştu.

Yasa teklifinin verilmesi sürecinde, bu durumu protesto eden, 300 un üzerindeki THY işçisi de işten çıkarıldı. Bakan araya girdi. Ama değişen bir şey olmadı. İşçilerin ise iade davaları devam ediyor. Bu arada CHP de, Yasa’nın iptali için, Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Dava’nın Anayasa Mahkemesi’nde ne zaman görüşüleceğine ilişkin bir bilgi şu aşamada bilinmiyor. Ekim başına gelindiğinde, hava taşımacılığı işkolundaki, Manzara-i Umumiye bu…

Ekim ayına gelindiğinde ise, manzara birden bire değişti. Pek durulacağını sanmıyoruz ama, kasım başlarında bu konuda yeni bir hareketlilik olacak mı, izleyeceğiz. Şimdi ekimdeki gelişmeleri masaya yatıralım.

Bilindiği gibi, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı, Hükümet Tasarısı olarak, Bakanlık dan çıkışından sora,bir çok değişikliğe uğrayarak TBMM gündemine kadar gelmiş, ancak aylardır görüşmeye alınması gerçekleşmiyordu. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimi gibi, 9 aydır, toplu iş sözleşmesi düzeni de yasalara rağmen askıya alınmıştı. Sosyal taraflar da Başbakandan aylardır randevu bekliyorlardı. Bu randevu ve görüşme eylül ayında gerçekleşti. Ekim başında da TBMM yeniden çalışmaya başladı.

TBMM’nin çalışmaya başlaması ile birlikte, aylardır gündeme alınmayı bekleyen, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı da görüşülmeye başlandı ve geçtiğimiz, perşembe akşamı, görüşmeler tamamlanarak Yasa kabul edildi. Yasa’nın ismi dahil, içeriğinde önemli değişiklikler oldu. TBMM de redaksiyon çalışmaları devam ettiğinden, elimizde son metin yök. Bu yazıyı hazırladığımız süreç de, bu metin çıkmamıştı. Büyük olasılıkla, redaksiyon çalışmalarından sonra, Bayram sonrasında, Cumhurbaşkanı’nın inceleme ve imzası sonrasında, Yasa, en geç kasım başında, Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Bu yeni yürürlüğe girecek yasa ile, şu anda uygulama da ki, 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası yürürlükten kaldırılmış olacak ve yeni Yasa yürürlüğe girecek. Son metin çıkmadığı ve elimizde olmadığı için, bu yasayı değerlendirmeyi gelecek yazılarımıza bırakacağız.

Peki, hava da ne oldu diyeceksiniz? Evet. Hava da ne oldu. Yazı konumuz da bu. Soruyu yineleyeceksiniz, ne var diye. Şimdi, o ne vari anlatalım. Ancak bu değerlendirmemizi, son metni görmeden ve basında çıkan haberlere dayalı olarak, aktardığımızı da belirtelim.

Mayıs ayında, 23 günde, 2821 sayılı Yasanın grev yasağına ilişkin maddesine, hava taşımacılığı na, grev yasa getiren ek düzenleme yapılmıştı. Ekim de yeni yasa tasarısı görüşülürken, bu düzenleme gündeme gelmedi. Ve 2822 sayılı Yasa yürürlükten kaldırıldığı için, yeni yasa tasarısında da böyle bir düzenleme olmadığından,çıkacak bu yasa ile hava taşımacılığı işkolundaki grev yasağı kaldırılmış oldu. Peki iyi olmadı mı diye soracak olursanız. Elbette iyi oldu. Ama bu nasıl oldu ve gelişmeler nasıl olacak bazı soruları sormadan, tarihe not düşemeyiz. Doğru ve gerçekçi bir değerlendirme yapamayız. Ve gelişmeyi, geleceğe yönelik olarak doğru bir çizgiye oturtamayız.

Şimdi sorularımızı sormaya başlayalım:

1. Mayıs ayında, hava taşımacılığı işkoluna grev yasağı getiren TBMM, nasıl bir değerlendirme yaptı veya ne tür bir gelişme oldu da, ekimde bu grev yasağını kaldıran yeni yasayı kabul etti.

2. Mayıs ayında grev yasağı getiren yasa teklifini yapan, 3 AK Parti milletvekili, bu gelişmeyi değerlendiren bir basın toplantısı yapacak mı ? Yeniden bir teklif verip grev yasağının getirilmesini isteyecekler mi?
3. TBMM görüşmelerinde, bu düzenleme bilinçli olarak mı yapıldı, ya da bu düzenleme ile önceki düzenlemenin yürürlükten kalkacağının, farkına varılmamasından, ortaya böyle bir durum mu çıktı?
4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ nin ve bürokrasisinin, böyle bir sonuca ulaşılacağını bilmemesi söz konusu bile olamayacağına göre, bu üç millet vekiline, bizden habersiz, çalışma yaşamına ilişkin yasa çıkarılmasını isterseniz böyle olur mu denmek istendi ?
5. Bu gelişmeler sürecin de, sendikacı kökenli AK Parti milletvekillerinin tavrı ne oldu. Hangi durumu benimsediler. Bu konuda, bir basın açıklaması yapacaklar mı?
6. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Cumhurbaşkanı nın onayından sonra, Yasa Resmi Gazete de yayımlanıp, yürürlüğe girdiğinde, yapacağı basın toplantısında bu konuya yer verecek mi ?
7. TBMM’ ne hava taşımacılığı işkolunda, yeniden grev yasağı getiren bir düzenleme getirilebilir mi. Bir başka deyişle, bu konu, AK Parti tarafından yeniden gündeme getirilecek mi ?
8. THY de bu grev yasağı düzenlemesinin getirilmek istendiği süreçte, işten çıkartılan 300 un üzerindeki işçinin ise iade davası, bu yasa değişikliği sonucunda nasıl çözümlenecek ? Anayasa Mahkemesi ne açılan, yürürlükten kalkan bu madde ile ilgili, nasıl bir karar çıkacak?
9. Başbakan, grev yasağı getirilen düzenleme yanlıştı. Bu yanlıştan geri döndük. Hava taşımacılığı iş kolunda, grev yapılabileceği,yasak olmayacağı konusunda, bir açıklama yapacak mı?

Bu soruları yanıtlamadan, bu gelişmeyi doğru bir şekilde değerlendiremeyiz. Havada neler oluyor diye sormakta haksizmiyiz. Biz bu yasağı niye getirdik, niye kaldırdık. Bunun mantıksal bir açıklaması var mı? Ege de bir deyim vardır. “Anlayan beri gelsin”

_____________________

Bigadiç. 23.10.2012. [email protected]

1543550cookie-checkMecliste ve havada neler oluyor?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.