EnglishPEN’den Robert Sharp “Basın düzenlemesi üzerine bir ‘Kraliyet Sözleşmesi’ yapılması, ülkedeki ifade hürriyetini son derece olumsuz etkileyecektir” dedi.
Yeni düzenlemeyle birlikte gazete ve internet haber portallarının yüklü miktarda para cezasına maruz kalabileceğine dikkat çeken Sharp, “Bütün bu belirsizlikler, İngiltere’deki tüm editör ve yayıncılarda büyük kaygı uyandırıyor. Bir kişinin yayın yapma özgürlüğü, medya düzenleme kurumuna neden katılmak istemediğini ispat etmeye bağlı olmamalı” dedi.
Basın düzenlemesine ilişkin oluşturulan ‘Kraliyet Sözleşmesi’nin yasayla korunacağını ve mecliste üçte iki çoğunluğa ulaşılmadıkça herhangi bir değişiklik yapılamayacağını hatırlatan Sharp, “Bu durum Kraliyet Sözleşme’sini hızlı bir müdahaleden koruyor. Ancak gelecekteki siyasetçilerin basın özgürlüğünü daha da sınırlayan değişiklikler yapmasını engellemeyi garanti etmiyor” açıklamasında bulundu.
MEDYA GRUPLARI YENİ UYGULAMAYI BOYKOT EDEBİLİR
Oluşturulacak yeni düzenleme kuruluşu, medya şirketlerine para cezası verme ve haberde yapılan yanlışlıkları düzeltmeyi talep etme gücüne sahip olacak. Yeni uygulamayla birlikte mahkemeler de, kurulacak yeni ‘medya düzenleme kurumu’na üye olmayı reddeten gazetelere ‘cezai zarar’ verme yetkisini elinde bulunduracak.
Yeni uygulamaya ilişkin endişelerini dile getiren ülkenin önde gelen gazete grupları, bu konunun hukuki yönlerini değerlendirdiklerini ve yeni yapıyı boykot etme seçeneğinin de masada olduğunu vurguluyor. Başbakan Cameron ise bu uygulamanın ‘basit ve iyi’ bir düzenleme olduğunu ancak ‘her derde deva bir reçete’ şeklinde düşünülmemesi gerektiğini söyleyerek, gazete yönetimlerine bir an önce yeni yapıya katılma çağrısında bulundu.
Bu arada, bazı Muhafazakar milletvekilleri Başbakan David Cameron’ı muhalefetin taleplerine boyun eğmekle suçlarken, önceki kabine bakanlarından Muhafazakar partili Peter Lilley gazetelere yeni düzenlemeyi boykot etmeye çağırdı.
MURDOCH’A TEPKİ YASASI
Dünya medya devi Rupert Murdoch’ın İngiltere’deki haftalık tabloid gazetesi News of the World’de (NotW) patlak veren telekulak skandalı sonrası Başbakan Cameron’ın talimatıyla kurulan ‘Leveson Komisyonu’, medya-toplum ilişkisi, medya-siyasetçi ilişkisi, medya-polis ilişkisini masaya yatırarak yüksek standartlarda medya etik ilkeleri oluşturulması için neler yapılması gerektiğini sorgulamıştı.
Medya, siyaset ve emniyet dünyasından 400’ün üzerinde üst düzey kişinin ifadesini alan ‘Leveson Komisyonu’, bunun sonucunda 2 bin sayfalık bir rapor hazırlamıştı. Raporda, gazetelerin masum insanların yaşamına zarar verdiğine dikkat çekilerek, ‘bağımsız yeni bir medya denetleme organı oluşturulması ve bu kuruluşun yasayla desteklenmesi’ tavsiye edilmişti.
