Almanya’da göçmenlerin medyada nasıl yer aldığı Berlin’de düzenlenen bir toplantıda ele alındı. ”Basın ve Göç” başlıklı toplantıya katılan Fritz Pleitgen, bu durumun özellikle 11 Eylül olaylarından sonra daha da tehlikeli bir boyut kazandığını söyledi.
Basın yayın organlarının göçmenlerin günümüzdeki yaşamlarını yansıtmaktan uzak olduklarını kaydeden Pleitgen, ”Alman basınında, göçmenler ya namus cinayetleri ya da çocuklarını zorla evlendirme bağlamında ele alınıyor. Bu konulara göçmenlerin normal günlük yaşamını yansıtan söyleşilerden daha fazla ilgi gösteriliyor” diye konuştu.
Pleitgen’in normalden kastettiği ise bir Türkiye kökenli kızının Almanya güzeli seçilmesinin ya da film yönetmeni Fatih Akın’ın Berlin’de ödül almasının basın yayın organlarında daha fazla ön plana çıkması oldu. Alman futbol liginde birçok Türkiye kökenli oyuncunun bulunduğu, her altı evlilikten birinin göçmenlerle yapıldığı ve doğan her altı çocuktan birinin anne ya da babasının yabancı kökenli olduğu bilinirken, Almanlarla göçmenleri birbirinden ayrı düşünmek mümkün değil. Metin Kaplan olayı ya da yabancı kökenli yurttaşların kurduğu mafya çeteleri gibi olaylar ise daha çok göçmenlerin olumsuz gösterilmesi olarak gösteriliyor.
Federal Hükümeti Göç ve Entegrasyon Danışmanı Marieluise Beck, bu tür olayların aslında istisna olduğunu belirterek, ülkede ekonomik sorunların arttığı, sosyal güvenliğin azaldığı bir dönemde halkın günah keçisi aradığını ve faturanın da genelde yabancıların başına patladığına işaret etti.
Beck, ”Eğer Berlin’de, Müslümanları Almanlara karşı kışkırtan bir imam varsa, basının onunla ilgili haber yapması doğal. Ancak gazeteciler, Alman aşırı dincileri ya da aşırı sağcı grupları hakkında da yazı yazmalılar. Onların tehlikesine de dikkat çekmeliler” dedi.
Toplantıya katılan kimi gazeteciler, kamu radyo ve televizyonlarının ağırlıklı olarak örnek göçmenleri sergileyerek uyumu destekleme eğilimini de eleştirdi. Toplantıda, haberciliğin gerçekleri yansıtma ilkesinin önemine dikkat çekildi. Kimi katılımcılar da yabancı kökenli gazetecilerin, sadece hedef kitlesi yabancı olan programlarda çalıştırılması yerine tüm yayınlara dağıtması gerektiğini vurguladı.
