MEKSIKA’DAN… Basında Orhan Pamuk

Nobel Edebiyat ödülü ilk kez bir Türk’e verildi. Meksika basını sayfalar ayırdı. Boy boy resimleri basıldı. Ülkem yazarının hakkında Türk basınından yıllarca öğrenemediğim detayları şu bir haftada çıkan sayfalarca yazıyla öğrendim. Inanılmaz gurur verici! Yurt dışında yaşayanların çok iyi bildiği ve ıkına sıkına açıklamaya çalıştıkları Kürt sorunu, Ermeni sorunu, güzel Istanbul, başkent Ankara, Türkiye’de islamiyet, Gece Yarısı Expresi’nin yanında bir gül gibi açıp elimizi yüzümüzü aydınlattı Orhan Pamuk.
 
Meksika’nın en önemli gazetelerinden Reforma Çarşamba günü çıkan kültür ekini yalnızca Orhan Pamuk’a ayırmıştı.  Birbirinden değerli kültür ve edebiyat adamlarının ‘ Orhan Pamuk’u sevmemek mümkün mü? diyerek birbirinden yüceltici  övgü  sözleriyle bahsettigi yazar icin, Meksika edebiyatının en tanınmış yazarı Carlos Fuentes, “Pamuk Istanbul’u edebiyat haritasına kazıdı. Aynı Dickens’in Londra’yı, Balzac’ın Paris’i yaptığı gibi. Tarihi güncelleştirip ona sihir katan bir yazarı okumak çok heyecan verici. Kendisi çok çok büyük bir yazar. Çok doğru bir seçim yapıldı” diyor.

Jose Saramago, Gunter Grass, arcia Marquez ve Carlos Fuentes gibi dünya yazarlarının geçen Aralık ayında Pamuk’a destek vermek için imzaladıkları manifestada Ispanyol yazar Juan Goytisola; 16 yıl önce ‘Kara Kitap’ ile keşfettiği yazar için “bir entelektüelin yapması gerekenler arasında özeleştiri ve kendisinden olmayana saygı duymak vardır. Orhan Pamuk’un yaptığı da budur’ diyor.

Yurt dışında bu kadar saygı ve değer görmesine rağmen Türk basınından, aydın olarak tanıdığımız bir çok ismin yaptığı kıskançlık ve öfke ile yaptığı eleştirileri ben de öfkeyle okudum. Türkiye, tarihinde ilk kez kültür, sanat alanında uluslararası bir deha çıkıyor ve biz- kendimiz- ellerimizle işin en kötüsü de bizden olan bu  adamı çamurlara yatırıyoruz. Nasıl hastalıklı, nasıl düşmanca, ne kadar anlamsız bir tavır bu! Orhan Pamuk’un en azından bir kitabını bile okumadan bir Türkün onun yazarlığını reddederek dünya çapında ülkesine getirdiği ödülünü ve onun bu ülkenin sanat, düşünce, edebiyat alanında son  100 yılın uluslararası çaptaki, en değerli ismi oldugunu reddetmek  ne kadar Türk bir durumdur? 
 
Bu arada belli ki Isvec Akademisinin nasil işledigi de çok anlaşılamamış. Alfred Nobel’in de yazarın ülkesinin hiç bir önemi olmadığını vurgulamasının yanında akademinin ve bu komitenin siyasetçilerden değil, ama çalışan kafalara sahip ve mutlaka bir siyasi görüşü olan edebiyatçılardan oluştuğunun altını bir kez daha çizmek gerekiyor.  Akademi üyeleri daha önceden Nobel ödülü almış yazarlar, çeşitli ülkelerin edebiyat fakültesi profesorleri ve edebiyat enstitülerine mensub kişilerden oluşuyor. Edebiyat nobeli verildikten sonra yani 1 ekim’den itibaren piyasaya çıkan eserler bir yıl sonraki nobel edebiyat ödülüne aday gösterilebiliyor.  Yaklasik her yıl 350 kitap akademi üyeleri tarafından aday gösteriliyor ve önce  bu sayı 200’e düşürülür.  Her 3 yılda bir değişen yaklaşık 5 kişilik Nobel Komitesi, Nisan ayı sonunda yapılan çalışmalar sonucu 15-20 isimden oluşan aday listesini sunuyor ve Haziran ayinda ‘kısa liste’ dedikleri 5 kişilik aday listesi belirlenip bunlardan birine Nobel ödülünü veriliyor. Iste bu isleyisle 1950’den bu yana tam 66 edebiyatçı ödüllerini aldılar.  
 
Edebiyat otoritelerinin;  Günter Grass, Gabriel Garcia Marquez, Amitav Ghosh, Salman Rushdie çizgisinde gördükleri Pamuk’un batı ve doğunun anahtarını taşıdığını söylemeleri, 1980’den bu yana bir çok uluslararası ödül almış yazarın  Türkiye’ye ve  Türk kültüründen dünyaya bir kapı açtığını reddetmek,   Nobel ödülünü,yine bizi bölmek isteyenlerin  bir oyunu diye değerlendirmek, düşünme yetisi yerinde, aklı başında hiçkimseye yakışmaz. ‘Dış nifak’, ‘herkes bize karşı’ paranoyasının bir sınırı olmalı.

Siyaset yaparak sanat dallarının hiçbirinde ödül alınamaz. Elbette hayatın her alanında görüş sahibi olmak, eleştirmek veya onaylamak hakkına herkes sahip olmalıdır. Katılırız katılmayız ama siyasi alanda söylediği  laflarından ötürü Orhan Pamuk’un edebi yönünü eleştirmek biraz haddini aşmak olur.

1613470cookie-checkMEKSIKA’DAN… Basında Orhan Pamuk

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.