Meksika, Katrina’nın gölgesinde “85 Depremi”ni anıyor…
Son yıllarda yaşadığımız depremlerin, tsunamilerin, kasırgaların her biri birer büyük insanlık trajedisine dönüşse de, zaman denen kavram kimine öğretip ders aldırıyor, kimine de unutturuyor.
Bundan tam 20 yıl önce, 19 Eylül tarihi Meksiko şehri içinde tam bir yıkım günü olmuştu. 8.1 şiddetinde yaşanan ve Meksika tarihinin en şiddetli depremi olan 1985 depremi 10 bin kişinin canını alırken yaklaşık 6000 binanın çökmesine sebep olmuştu.
Sabah 7.19’da Devlet Başkanı Vicente Fox’un da katıldığı bir anma töreniyle afette hayatını kaybedenler anılırken, alınan dersler ve alınacak önlemler de konuşuldu. Yaklaşık 200 bin kişiyi evsiz bırakan depremin ardında New Orleans’da veya Kocaeli’nde de gördüğümüz gibi yine aynı sorumsuzluklar ve yine hazırlıksız yakalanma mazeretleri vardı. Ulusal Afet Merkezi Başkanı Carlos Gutierrez, “ Artık 85’de yaşananları yaşamayacağız. Çünkü artık kurtarma ekiplerimiz, özel olarak bu konuda yetiştirilmiş elemanlarımız ve ekipmanlarımız var” diyor. Sismolojistler Meksiko’da olası büyük bir deprem için yüzyıllar sonra diyorlar. Ama bir kez bu acı tecrübeyle karşı karşıya kaldıktan sonra hiç yaşanmamış olarak algılamak bir hayli zor ! olsa gerek.
Bir tek Meksika değil, Türkiye de en azından şu ana kadar durumu ciddiye almış gözükenlerden. ITÜ, Istanbul Büyükşehir Belediyesi ve Italya’nın Ulusal Bilimsel Araştırma Kurumu’nun desteğiyle Marmara Denizi’nde olabilecek olası depremleri incelemek üzere ‘Urania’ adlı araştırma gemisiyle çalışma başlattı.
Marmara’da altıncısı yapılan araştırmada elde edilen çalışmanın ön sonuçlarını Urania adlı gemide kamuoyuna açıklayan Prof. Dr. Naci Görür, yeni ‘canlı faylar’ın keşfedildiğini söyledi. Araştırmayı 9’u Türk, 20 bilim adamının yürüttüğünü belirten Görür, “Daha önce ana koldan ayrılarak Avcılar’ın içine giden bir fay kolu olduğu öne sürülmüştü. Ancak ! böyle bir fayın olmadığı görüldü. Bu bizim için rahatlatıcı oldu” dedi. Bununla birlikte elde ettikleri ön bilgilerin, olası Marmara depremine ilişkin endişeleri daha da arttıracağını dile getiren Naci Görür, şunları söyledi:
“Urania gemisi tarafından 9-17 Eylül tarihleri arasında yapılan araştırmanın ön sonucuna göre, Çekmece açıkları, Adalar’ın güney ve doğusu ile Adalar-Tuzla arasında canlı faylar tespit edildi. Bu fayların anlamı şudur; olası bir depremde, eğer Adalar’ın güneyindeki 65 kilometre uzunluğunda olan fay kırılırsa, en fazla 7 büyüklüğünde deprem üretir demiştik. Bu deprem kıta sahanlığında daha kuvvetli hissedilir. Bu faylar, kıta kenarında kaymalara neden olabilir. Bu büyüklükte bir deniz altı göçmesi olursa Marmara’da tsunamiyi tetikler.”
2006 yılında da, karada araştırmalara başlayacaklarını bildiren Görür, Urania adlı geminin 2 Ekim’e kadar Marmara’da çalışmalarını sürdüreceğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) Başkanı Mesut Pektaş, deprem senaryoları doğrultusunda afet planları hazırladıklarını söyledi.
Son yıllarda medyadan canlı canlı seyrettiğimiz, kendi ülkemizde birebir yaşadığımız ve gerçekten canımızı acıtan bu kadar acı deneyimin dersini sadece ülke olarak değil, tüm dünya ülkeleri olarak inşallah almışızdır.
