Meksika, Nisan ayında Meksiko belediye başkanı ve 2006 yılı seçimlerinin solcu adayı Andres Manuel Lopez Obrador ile yaşadığı siyasi krizi şimdilik atlattı gözüküyor.
Belediye başkanının dokunulmazlığının kaldırılmasıyla başlayan olaylar, büyük olasılıkla kazanacağı düşünülen cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılamama olasılığını ortaya çıkartırken, halkın inanılmaz desteği ve yapılan birçok politik manevrayla atlatıldı.
Meksiko Belediyesi’nin bir hastahane yolunu kısaltmak üzere istimlak ettiği bir arsa, ardından mal sahibinin hoşnutsuzluğu ve belediye başkanı Obrador’u mahkemeye vermesiyle başlayan kriz, genel olarak üçüncü dünya ülkelerinde adet olduğu üzere büyük bir patırtı ve gürültüyle, önce sorunu üretip, ardından aşağı yukarı bulunan çözümlerle sona erdi.
Devlet başkanı Vicente Fox’un Nisan sonunda, Obrador’a karşı davayı yürüten askeri savcı Rafael Macedo’yu görevden almasıyla Obrador’a seçimler için yeşil ışık yandı. Belediye başkanına karşı aylarca sürdürülen mücadelenin ardından hükümet, başkent ve federal yetkililer arasında uzlaşma önerdi. Hükümet sözcüsü Ruben Aguilar’ın davanın hala gündemde olduğunu ancak, Obrador’un suçlu bulunmadığı sürece seçimlere katılamama gibi bir durumu olmayacağını açıkladı.
Yaklaşık 250 bin kişinin Lopez Obrador’a destek vermek üzere sessiz olarak yaptığı yürüyüşün, aylardır süren protestoların, halkın gücünü ortaya koyduğunu ve alınan sonucun halk hareketinin meyvası oldugunu söyleyen Lopez Obrador, yapılan istatistiklere göre kendisine en yakın adaydan 10 puan daha önde buluyor.
Demokratik Devrim Partisi (PRD) üyesi olan belediye başkanı Lopez Obrador, yaptığı bir çok kamu işleriyle Meksikoluların ve özellikle de 70 yaş üzeri emekli kesimin göz bebeği durumunda. Belediye gelirlerinden şu ana kadar yaklaşık 370.000 emekliye süpermarketlerde elektronik kart olarak kullanılan aylık 64 Dolar dağıtan Meksiko belediyesi, sadece yaşlılara değil, fakir ve sakat okul çocuklarına ve yanlız yaşayan annelere de yardım ediyor.
Reforma gazetesinin yaptığı bir araştırmaya göre, üç ay önce yüzde 76 popülaritesi olan Obrador’un reytingi yüzde 84’e yükseldi. Fox hükümetinin, belediye başkanını 2006 seçimlerinde saf dışı bırakma çalışmaları, Fox’un savcıyı görevden almasına ve olayların demokratik ve kanuniymiş gibi görünmesine rağmen, Fox’un reytingi yüzde 64’den yüzde 60’a düşdü.
2000 yılında ülkeye tam bir demokrasi getireceği vaadleriyle iş başı yapan Fox hükümeti ise, bir taraftan politik korkular, diğer taraftan da ekonomik bir kaosun içerisinde bulunuyor. Meksika borsası, Mart ayından bu yana yüzde 10’luk bir düşüş gösterdi.
Obrador partisinin önceliklerini yerine getirmek zere 31 Temmuz tarihi itibariyla belediye başkanlık grevini bırakacak. Hatta Eylül’de yapılacak PRD kurultayında, parti başkanlığına getirileceği söylenen Obrador’un PRD içerisindeki en önemli rakibi, partinin şu anki başkanı olan ve başkanlık yarışına dördüncü kez katılacak olan Cuahuhtemoc Cardenas.
Mtevazı bir apartman katında yaşayıp, makam arabası olan sıradan bir otomobilinin koltuğunda oturan 51 yaşında, eski bir kızılderili hakları savunucusu olan Obrador, 2006 seçimlerini kazanamazsa, diğer Meksikalı parti başkanları veya politikacıları gibi koltuk derdine düşmeyeceğini ve siyaseti bırakarak evine dönüp, kendi memleketi Tabasco’da tarih öğreteceğini söylüyor.
Kazanırsa hem latin solunun önemli bir parası olacak olan Obrador, hem de Meksika’nın sol kanattan ilk devlet başkanı olacak, ancak finans marketleri onun sürekli benzetildiği Chavez’den çok, Brezilya’nın devlet başkanı Luız Ignacio Lula de Sılva gibi pragmatik bir sol lider olacağını umuyorlar. Kendisinin Venezuela devlet başkanı Chavez’ e benzediği yorumlarını reddeden Obrador, Chavez’e aslında benzemediğini söylerken, Arjantin devlet başkanı Nestor Kirchner’e olan hayranlığını da gizlemiyor ve seçimlerde kazandığı taktirde Meksika’nın en önemli ticari ortağı olan ABD ile ilişkilerini sıcak tutacağını söylüyor.
