Mercimek reklamını anımsayan var mı?

Bir TV kanalında, mercimek ile ilgili program yapılmıştı. Program o dönemin beslenme konusunda tek söz sahibi olan bölüm başkanına yaptırılmıştı. Mercimek programı sayesinde kamuoyu, proteinin mercimekte olduğunu duymuş ve o sayede fakir halkımız mercimek proteinin vücuda katkısını, bilimsel bir otorite sayesinde öğrenmişti. O otorite aynı zamanda nasıl yemek yapılacağı ve mercimekten neler yapılacağını da öğretmişti. Halkımızın bu mercimek sevdası sırasında katkısını da unutmamak gereklidir, çünkü o dönemde mercimek döneri bile yapılmıştı!

Mercimek programı sayesinde, işveren Toprak Mahsulleri Ofisi depolarında birikmiş mercimeği bitirmişti, sonuçta yurt dışından alır olmuştuk. Fiyatlar doğal olarak artışta göstermişti, çöpe gidecek olan değerlenmiş ve piyasada ekonomik verimliliğe ulaşmıştı. Bir süre sonra program yayından kandırıldı ve mercimek gündemimizden düştü. O programdan geriye kalan ne oldu? Şimdi kaç kişi mercimek ile yemek yapıyor, tatlı yapmakta?

Grip konusunda panik havası bana nedense o dönemde yapılan üniversite destekli reklamı hatırlattı. Grip aşısı yoktu, devlet elinde olanda değere bindi. Parası olan yurt dışında gitti, olmayan ise aşının ne zaman kendisine geleceğini bekler oldu. Fakat reklamda beklenmeyen bir şey oldu ve ilacın yan etkileri tartışılır oldu. Başbakan bu pazarlama oyununda rolünü oynamayı ret etmişti. İlk defa ülkemizde bir ilacın yan etkileri tartışılır oldu. Halk bu arada kendisine göre çözüm yolları üretmiş ve o çözüm yollarındaki ilaçlar depoların boşalmasına sebep olmuştu!

Virüs, acaba ekonomistlerin beklediği savaş belirtisi olabilir mi? Bu krizden çıkış yolu savaştır açıklaması yapan ekonomistler, adı konulmamış savaşı yaşadığımızı tahmin edebildiler mi? Bu virüs salgını ve sonuçları acaba ekonomiye ne gibi can suyu etkisi gösterdi? Dünya borsalarında iyileşmeye katkısı oldu mu?

Virüs, savaş için üretilmiş, değişikliğe uğratılmış halde, ordu depolarında yerlerini korumaktadır. Elbette savaşa hazırlık için, zaman zaman o depolardan dışarıya çıkarılıp etki alanı ölçülmesi yapılmaktadır. Tatbikat adı verilen bu denemeler, çoğu zaman haber verilmeden düşük yoğunluklu olarak uygulanmaktadır. Amerikan tarihi içinde, bir çok kere uygulandığını, belli süre sonra geçince açıklanan belgeler ile ortaya çıkmıştır. Biyolojik silah olarak kullanılan virüslerde, savaş aletlerinde gelişmeye uygun olarak geliştirilmekte ve daha fazla alanın etkilenmesi için, savaş uzamanlar tarafından projeler yapılmaktadır. Her virüs salgını sonucunda, laboratuar virüslerden bahsedilmesi tesadüfi değildir.

Son günlerde Ukrayna’da adı konmamış virüsün etkilediği salgın hastalıktan bahsedilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bu konu ile ilgili çalışmaya başlamış ve o virüsün nereden ve nasıl ortaya çıktığını araştırmaktadır. Önleyici yöntemleri geliştirmek için çabalar sarf etmektedir. Henüz bir ülke ile sınırlı olan bu virüs, yaklaşık 70 insanın ölümüne sebep olmuştur. Ukrayna ile gaz geçişi konusunda sorunları olan komşu Rusya’nın bu virüste parmağı olup olmadığı kuşkuları kafamda canlandı. Biyolojik silah, aynı zamanda o ülkenin ekonomisine yapılmış bir saldırıdır. Virüsün etkisinin yayılması ile birlikte o ülke ekonomisinde aksamalar olacaktır, üretim ve tüketimde düşüş yaşanacaktır. Bazı ürünlerin talebi artarken, talebi artan ürünlerin sahiplerine doğru projektör tutmakta yarar vardır. Bir saldırı karşısında kimlerin karlı çıktığı ve kimlerin amacına hizmet ettiğine bakılmalıdır.

Domuz gribine karşı geliştiren aşılar konusunda da, ülkeden ülkeye göre değişen aşılar gündeme gelmiştir. Amerika’dan yapılan yayınlarda aşılar, burunlardan vurulurken, bizde aşılar koldan vurulmaktadır. Doğal olarak aşıların farklılığı ortaya çıkmaktadır. Amerika bu konuda hazırlıklı ve sağlıklı bir alt yapısı olduğu için, ‘uyuşturulmuş canlı virüs’ aşı olarak insanlara vurulurken, bizim gibi ülkelerde klasik aşı yapılmaktadır. Buda gösterilmektedir ki, biyolojik bir saldırı karşısında Amerika daha hazırlıklıdır. Eğer bir ülke hazırlıklıysa, o ülke silah üretiyor anlamına gelmektedir. Ülkeler ürettikleri virüslere karşı panzehirlerini kendi halkı için saklamaktadır.

Bizim gibi ülkeler ise, onların geliştirdiği ve bize uygun olduğu düşünülen aşı ile idare etmemiz gerekmektedir. Savaş uzmanları ise, bizde elde ettikleri verilere uygun olarak yeni virüsleri geliştirmeye başlamışlardır bile.

Ekonomistler, krizden çıkış için savaşı öngörmekteler, acaba savaş çoktan başladı mı?


—————————————
http://cemoezkan.blogcu.com

1585360cookie-checkMercimek reklamını anımsayan var mı?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.