Meyhane!

Dışarıdan bakan biri meyhaneyi nasıl görür, gerçi bir çok film sahnesinde meyhaneleri görmüş olmama rağmen, İstanbul’da Türk Sanat müziği faslın yapıldığı meyhane gözlemim ne kadar dikkat çeker ve ne kadar okunacağını bilemem.
 
Cümle arasında bir not yazayım! Günlük yaşamı paylaşmak önemli olduğunu düşündüğüm içinde paylaşıyorum. Bu kadar sorun varken yok mu başka paylaşacağın başka şey diye sorabilirsiniz, ama meyhaneler de yaşamımızın bir parçasıdır ve orada yaşananlarda paylaşılmalıdır diye düşünürüm!
 
Meyhaneler bana göre insan vücut dilini geliştirdiği mekanlardır. Çünkü o kadar yüksek ses oraya hakimdir ki, kim ile hangi konuda konuştuğunuz dahi duyulmaz, o yüzden avaz avaz bağırırken, bir yandan da vücut dilin ile konuştuğunu anlatmak olarak gördüm. Orada ‘mim sanatçıları’ kendilerini müthiş geliştirirler diye düşündüm. (her insan günlük yaşamda bir anlamda mim sanatçısıdır, çünkü mimikler ile anlatırken, o güzel dilimizin en az kelimeleri ile çok şey anlatma derdi olunca, her insan bir anlamda mim sanatçısı oluyor!)
 
Müzik o kadar yüksektir ki, çalınan parçanın hangisi olduğunu yakaladığınız ara ezgiler ile bilirsiniz. Müzik kalitesinin düşüklüğü, yüksek ses ile çözülmüştür, o yüzden meyhanelerde müzik her zaman akılda kalır, çalınırken anlamadığınız ezgiler çıktıktan sonra kafanızdaki yankısı ile o geceyi geçirebilirsiniz.
 
Meyhaneler, eski dostları görme yeridir, benim için öyle oldu en azından. Ankara’da birlikte çalıştığım arkadaşımı yıllar sonra meyhanede gördüm, iyi de oldu.
 
Meyhanelerde her gidenin avazı çıktığı kadar müziğe katılma hakkı vardır. Kimse kimseyi duymadığı için her meyhane konuğu, müziğe avazı çıktığı gibi katılır ve istediği vücut dili ile özgürce türkü söyleme yeridir.
 
Meyhanelerde oturduğun yerde istediğin gibi sallanma ve müzik eşliğinde oynama hakkını verir. Meyhanelerde nedense Taverna gibi sahne olmaz! Alkolün kişiyi hakim altına aldığı andan itibaren özgürce hareket etme alanı olarak gözüme çarptı!
 
Meyhaneler toplu olarak gelinen ve toplu olarak eğlenen bir alan olması özelliğinden dolayı geleneği geleceğe aktarma sorunu yoktur ama gelenek zaman içinde bozulmuş ve sadece para kazanma aracına döndüğünden beri, o geçmişin (filmlerden izlediğim) geleneği yoktur. Şimdilerde kadını ve erkeği ile sadece eğlence yeri olarak düşünülmektedir.
 
Meyhanede sahne alan sanatçılar ve meyhane sahibi seslerinin müthiş olduğunu düşünüyorlardır (diye düşünüyorum), müşterilerini en iyi şekilde eğlendirdikleri için mutludurlar. Bu üç günlük dünyada olsa da olmasa da geçiyor günler söylemi hakimdir orada.
 
Meyhanede müşterilerin çoğu gittikten sonra saz heyeti ile baş başa kalındığında rahat rahat göbek atıp, ayakta kalma mücadelesi vermek güzeldir ve eğlence olarak akılda kalan en güzel anlardır.
 
Meyhanenin eve yansıması ise, sigara dumanın üzerine yapışması ile dönmektir. Evin içindeki havayı meyhane havası ile değiştirmek olarak hissettim!
 
Kısaca meyhaneye gittim, bu krizin yaratmış olduğu stresten sıyrıldım bir gece de olsa. Sanırım bir çok insan benim gibi düşünmüş ki, meyhane tıka basa doluydu. Meyhanelere fasıl olduğu gecelerde kriz uğramıyor sanırım, krizin mağdurları olsa da olur, olmasa da olur bu dünyada şarkısını toplu olarak söylemekteler!



http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

714780cookie-checkMeyhane!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.