İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 25. Toplantısına katılmak üzere Türkiye’de bulunan Ahmedinejad, Ceylan Intercontinental Oteli’nde basın toplantısı yaptı.
Burada soruları yanıtlayan Ahmedinejad, “Türkiye, Suriye, İran ve Irak arasında ciddi bir gelişme olduğunu ve karşılıklı para kullanmaya geçilmesiyle ilgili İSEDAK toplantısında bu konuda bir adım atılıp atılmadığına ilişkin” bir soru üzerine, böyle bir öneride bulunduklarını söyledi.
İran ile Türkiye arasında milli paralarla alış veriş konusunda karar alındığını dile getiren Ahmedinejad, enflasyonun sebebi de olan uluslararası paraların, bu paraları elinde bulunduranların araç gereci olduğunu söyledi.
ABD Merkez Bankası’nın 3 milyar dolar dünyaya verdiğinde, kağıdı verip karşılığında altın aldığını ifade eden Ahmedinejad, böyle ülkelerin paralarıyla ilişkiyi kesmenin milli iktisat için gerekli olduğunu vurguladı.
Ahmedinejad, “Böyle bir konuda İran ile Türkiye bir karar almıştır. Suriye ve Irak da bu uygulama safhasına girecek. Rusya’nın da buna katılmasına sıcak bakıyoruz. Doların verdiği zararları bir noktada önlememiz gerekiyor” diye konuştu.
Ticarette milli para kullanılması önerisinin kabul görüp görmediğine ilişkin bir soruya da Ahmedinejad şu karşılığı verdi:
“Dolar’la irtibatın bizlere hiçbir menfaati yoktur, zararı vardır. Milli paralarla alışveriş etmek milletlerin lehinedir. Orada bunu sıcak karşıladılar, ama bunu uygulamak için bir ön hazırlığa, karşılıklı anlaşmaya, çalışmaya ihtiyaç vardır. Şimdilik yalnız İran ile Türkiye arasında karar alınmıştır. Ümit ederim bu yakın zamanda genişleyecektir ve başka ülkeleri de içerisine alacaktır.
ALIN YAZILARIMIZ BİRBİRİNE KENETLENMİŞTİR
Konuk Cumhurbaşkanı bir soru üzerine de işbirliklerinin devamlı, yapıcı ve kalıcı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Şimdi İran ile Türkiye arasında biliyorsunuz vize yoktur. Suriye ile Türkiye arasında da vize yoktur. Bizimle Suriye arasında da vize kaldırılacak. Yani üç ülkenin insanları gidiş-geliş yapacaklar ve ticareti geliştirecekler. Şuna dikkat ediniz ki biz aynı bölgede yaşıyoruz. Alın yazılarımız birbirine kenetlenmiştir. Ortak çıkarlarımız, ortak düşmanlarımız vardır. Önümüzde büyük fırsatlar, potansiyeller vardır. Ama el ele verecek olursak hem aramızdaki ticaretimiz artar hem fırsatlarımız çoğalır, hızımız da yükselecektir. Türkiye, İran, Suriye inşallah Irak’ta bize katılacaktır. O adamlar ki bizi bölmek istiyorlardı onlara karşı iyi bir cevaptır. Onların karşısında durmanın cevabıdır. Bu milletlerin gelişmesine de vesile olacaktır inşallah. Biz büyük ihtiyaçlarımızı birbirimizden bu şekilde elde edebiliriz. Bu hepimizin lehine olan bir durumdur. Ama bizim iktisatlarımız birbirinin yanında yer alırsa, el ele verirsek büyük bir ekonomiye sahip oluruz ve çok hızlı bir şekilde ilerleyebiliriz. Bu bölgenin güvenliği açısından da önemlidir. Hepimizin lehinedir. Bizim işbirliğimiz hiç kimsenin aleyhine değildir.”
ATOM BOMBASININ FAYDASI YOK
“ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerin İran’ı nükleer silah sahibi olmak istemekle itham ettiğini” belirten bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan Ahmedinejad, değişmesi gereken konulardan birinin çifte standart olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
“Değişimden söz eden insanlar gerçekten değiştirmek istiyorsa, bu çifte standartları değiştirmelidir. Bu dünyadaki krizin tam köküdür. Her yerde adalet olmazsa ayrıcalık ve düşmanlık mevcut olacaktır. Ümit ederiz kendilerini ıslah edecekler ve gerçek değişimler meydana gelecektir inşallah. İnşallah biz çifte standart uygulamalarına şahit olmayız.
Daha önce de arz etmiştim, o insanlar ki atom bombası topluyorlar, yığıyorlar, onlar akılsızdırlar, ahmaktırlar. Bunun içindir ki atom bombasından faydalanılmaz. Atom bombasından faydalanmak devri kapanmıştır bugün. Eğer atom bombasının faydası olsaydı siyonist rejim Gazze’de faydalanırdı. Gazze savaşında ona ne faydası oldu, Lübnan’ın güneyinde ne faydası oldu? ABD’nin kaç atom bombası var, Afganistan’da eline ne geçti? ABD’ye saygınlık mı kazandırdı? Bu neye yarar? İnsanların, milletlerinin paralarını sağlık harcamaları yerine atom bombası yapıyorlar bir taraftan da insan haklarını savunuyorlar. Atom bombası ne içindir? İnsanları öldürmekten başka bir şeye yarar mı? Atom bombası insanları öldürmektir. Sağlık için, okul yapmak için değildir. İnsan düşünüyor onlar atom bombasını üretiyor, bir taraftan da insan haklarını savunuyorlar, bu değişmelidir.”
Mahmud Ahmedinejad, dünyada yeni düzenlerin kurulmasının peşinde olmaları gerektiğini söylediğini belirterek, İSEDAK’ın bunda yeni bir rol oynayabileceğini kaydetti.
Ahmedinejad, işbirliğini geliştirmek için önemli mesafe kat ettiklerini, bugünkü toplantının başarılı olduğunu dile getirdi.
BÜYÜK KARARLARIN ALINMASI İÇİN SABREDİYORUZ
Başka bir soru üzerine de konuk Cumhurbaşkanı, gerçek değişimlere sıcak baktıklarını vurgulayarak, değişimin gerçekleşmesini ve yerini bulmasını beklediklerini söyledi.
Ahmedinejad, şöyle devam etti:
“Ben sayın Obama seçildikten sonra kendisine kutlama mesajı gönderdim. Kendilerine yardımcı oldum ki söz konusu değişiklikleri uygulasın diye. Sizlere soruyorum; hangi değişimi onlar uyguladılar? Acaba Guantanamo hapishanesi kapatıldı mı, ABD’nin siyonizmi destekleme politikası sona erdi mi? Filistinlileri kurtarmak için bir politikası var mı? Afganistan’daki, Irak’taki politikaları değişti mi? Biz onun değişimini isteriz ve ona sıcak bakarız ve yardımcı oluruz.
Aslında değişim kolay değil zordur. Daha önce de ifade etmiştim. Sayın Obama eğer başarılı olmak isterse büyük hedefler, büyük kararlar ve bir atılım yapması gerekiyor. Kendileri adamları öldüren, kanun dışı siyonist rejimi desteklemekten vazgeçemiyor ve mazlum insanları desteklemiyor. Yani bir taraftan siyonist rejimi desteklemek, bir taraftan da bölgedeki milletlere dostluk eli uzatmak birbiriyle bağdaşmıyor, çelişiyor. Biliyorum ki siyonist rejimi bir tarafa bırakmak kolay değildir. Bu seçim çok zor bir seçimdir. Siyonist rejime karşı çıkması lazımdır ama açıktır ki eğer büyük seçimler olmazsa büyük değişimler de olmaz. Biz ona yardımcı olmak istediğimizi ilan ettik göz önünde bulundurduğu değişimleri yapsın diye. Bunun şartı dinleyen, anlayan kulakları olsun. Biz yardımcı olacağız ki gerçek değişiklikler meydana gelsin. Biz değişikliklere sıcak ve olumlu bakıyoruz ve büyük kararların alınması için
çaba sarfediyoruz.”
NÜKLEER FAALİYET
Soruları da yanıtlayan konuk Cumhurbaşkanı, nükleer çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine, barışçı enerjiden faydalanmanın İran’ın doğal hakkı olduğunu belirterek, bunun teknik bir konu da olmadığını, uranyum zenginleştirmesini İran’ın kendi bilim adamlarının gerçekleştirdiğini söyledi.
Konunun siyasi bir konu olduğunu ve birkaç devletin kendilerine karşı cephe aldığını anlatan Ahmedinejad, bunların bütün dünyaya hükmetmeyi arzu ettiğini, İran gibi ülkelerin kalkınmasını istemediklerini, ancak İran’ın onlara karşı durduğunu ve başarılı çıktığını dile getirdi.
Doğru yolun İran ile işbirliği kurma yolu olduğunu belirten Ahmedinejad, ”Onlara öneride bulunduk ki diyalog ve işbirliği yolunu seçsinler. Aynı zamanda yüzde 20’lik yakıtın satın alınması da bizim tarafımızdan önerilmiştir. Seçim onlara aittir. Biz istedik ki diyalog kuralım, görüşelim. Ama onlar hürdürler. Kendileri karar verebilirler” dedi.
Ahmedinejad, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Muhammed El Baradei’nin ”İran’ın elindeki düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye’ye gönderilmesi teklifinde bulunduğunu” anımsatan bir gazetecinin, ”Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile temaslarınızda bu konu gündeme geldi mi ve İran bu konuda Türkiye’ye güvenir mi?” sorusunu ise ”Türkiye ile aramızdaki ilişkiler çok iyi ilişkilerdir. Aramızda büyük bir itimat vardır. Bütün boyutlarda ve uluslararası ilişkilerde işbirliğimiz vardır. Hiçbir sorunumuz yoktur Türkiye ile Allah’a şükürler olsun” şeklinde yanıtladı.
İran’da El Baradei’nin önerisinin reddedildiği yönünde haberlerin yer aldığına ilişkin bir soru üzerine de Ahmedinejad, gazetelerde çok şeyler yazıldığını dile getirerek, ”İran’ın enerji konusu tamamlanmıştır. Bugün görüşmelerimizde 5 artı 1 ile bu konuda İran’ın nükleer enerji hakkında görüşme yapmıyoruz. O ajans çerçevesinde, kanunlar çerçevesinde bu takip edilecektir. Bu uzun zamandır çözülmüştür. Uluslararası görüşmeler yapıyoruz. Biz İsrail’i resmi olarak tanımadığımız için onun dışında bütün ülkelerle görüşebiliriz, diyalog kurabiliriz. Bunlar çok yönlü olabilir. Doğal gaz İran’dan İsviçre’ye gönderilecekse bu Türkiye’den geçecektir. Türkiye’nin bunu uygun görmesi, anlaşmayı imzalaması gerekir. Buna arabuluculuk değil işbirliği denir. Böyle gelişmeler Türkiye ile vardır” şeklinde konuştu.
Bir soru üzerine İran ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok iyi ve dostane olduğunu yineleyen konuk Cumhurbaşkanı, ”İran İle Türkiye arasında birçok anlaşma var. Enerji konusunda doğal gaz konusunda çok anlaşmamız var. İki tarafta da büyük bir iradenin olmasını göz önünde bulundurarak bütün anlaşmalar yapılacak ve uygulanacak. Her iki ülkenin refahı doğrultusunda yapılacaktır bu”dedi.
”SINIRLANDIRMAK DOĞRU DEĞİL”
Ahmedinejad, ”Türkiye’nin Doğuya kaydığı” eleştirilerini anımsatan bir gazetecinin, ”Türkiye’nin İran ile işbirliğinin Batı ile müttefikliğini kaybetmesine yol açıp açmayacağı” yönündeki soru üzerine, ”Büyük bir devlet olan Türkiye’yi sınırlandırmak doğru değildir. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda nasıl uygun görürse, hangi ülkeyle ilişki kurabilirse kurar. Bu Türkiye’ye bağlı bir şeydir. Türk milletinin çıkarları neredeyse öyle kararlar alacaktır” yanıtını verdi.
