Modern fabrikaların babasının öyküsü

Gençlerin önünü açmalıyız, onlara fırsat vermeliyiz. Yapmak istediklerini desteklemeliyiz. Gençlerimizin başarı yolunda ilerlemeleri için maddi ve manevi destek sağlamak her iş adamının görevi olmalı. Bünyesinde gençleri barındıran, onların araştırma yapmalarına fırsat veren kurumlar ya da kişiler; görevlerini yerine getirmiş sayılırlar.


Size bu gün anlatacağım öykü kuvvetli bir karakter ve yenilmez cesaret örneği
Sir Richart Arkwright’in Öyküsü


Onun isminin geçtiği an herkesin aklına büyük makineler gelir. O dünyadaki en büyük makine bilginlerinden biridir. 1732 de Preston”un fakir ailelerinden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Okula hiç gidemedi. Bir berberin yanında çocuk yaşta çalışmaya başladı. Bolton’da yer altı mahzeninde berber dükkanı açtığı zaman kapısına yazdığı yazıyla herkesi içeri çekmeyi başardı. “yeraltındasınız, bu berber bir peniye tıraş eder.”


O böyle yapınca diğer berberler fiyatı indirmek zorunda kaldılar. Bu kez o da “…yarım peniye” yazdı. Yine öndeydi. O yıllar berberlik mesleğinde en güzel gelir peruka ile sağlanabilirdi… Bu işe girdi. Saç panayırlarına katıldı. Kadınlar da saçlarını panayırlarda sergilerlerdi. Sonra ne yaptı dersiniz? Kimyevi bir saç boyası yarattı, ne yazık ki ancak ekmek parasını çıkarabiliyordu. Evliydi, ama bütün parasını bir dokuma makinesi icadına harcamaktan çekinmiyordu. Eşi onun kadar sabırlı değildi. Bütün parçaları kırdı, sonunda boşandılar.


Free Grammer Okulunun desteği ile yeni bir makine icat etti. Okulun seçim sandıklarına oy atmaya gelen General Burgoy ona yardım etti. Nottingham’a gitti. Orada hem yardım için bankerlerden para bulabilir, hem de halk buluşları daha rahat kabul edebilirdi. Daha önce dokuma mekiği bulan bilginlerin halk hücumuna uğradığını göz ardı edemezdi.


Messrs.Strutt and Need firmasının yardımıyla patenti aldı. “Nottingham”da saatçi esnafından Arkwright” İlk önce ortaklıkları içinde, beygirle çalışan bir pamuk fabrikası kurdular… Derbyshire”deki Cromford”daki su ile çalışan daha modern fabrika kuruldu.


Ark zor günler geçirdi, işçi düşmanı ilan edildi. Halk tarafından fabrikası yıkıldı. En güzel kumaşları çıkarmasına rağmen halkın boykotuna uğradı. Patent iptal oldu.
Onun kaldığı otelin önünden geçen biri bir gün seslendi,


-Nasıl seni yok ettik!


“Olsun” dedi duyunca, “Hala hepinizi tıraş edecek bir usturam var.”


Sonunda ne oldu dersiniz?


İlk makine icadından on sekiz yıl sonra, soyluluk unvanı aldı, Yüksek Valilik verildi. George 3 ona şövalyelik verdi. Onun buluşu endüstri dünyasında; hem milleti hem halkı servet sahibi yaptı. Bu gün onu herkes zavalı fakir bir berber olarak değil, İngiltere’de modern fabrika sisteminin kurucusu olarak hatırlar.


YAZARIN DİĞER ÇALIŞMALARI İÇİN: www.filiztosyali.com

678640cookie-checkModern fabrikaların babasının öyküsü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.