Mücahitlikten Müteahhitliğe!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Tarihi evleriyle ünlü Mudurnu’da Araplara satmak için inşa edilen Türkiye’nin konuştuğu villaların arkasından iki İslamcı partinin ilçe başkanı çıktı. AKP’li belediye altyapısını hazırladı, CHP’li belediye ise ruhsatlarını verdi. İşte Türkiye’deki beton ekonomisinin çarpıcı ilişkilerini gözler önüne seren bir rant öyküsü…

Türkiye’nin aylardır tartıştığı Bolu Mudurnu’daki o villaları yapan şirketin sahiplerinden biri Saadet Partisi’nin diğeri ise 2012’de AKP’ye katılan HAS Parti’nin eski ilçe başkanı çıktı. Borçlarını ertelemek için konkordato başvurusunda bulunan ancak mahkemenin iflas kararı verdiği Sarot Grup bünyesindeki şirketlerde konkordato başvurusu öncesinde dikkat çekici yönetici değişiklikleri yaşandı. Sarot Grup çalışanı olduğu iddia edilen Adem Tekgöz, Nisan 2017’de Burj Global adında bir şirket kurdu. Mayıs 2017’de ise bu şirketin hisselerini Kuveytli inşaat yatırımcısı Amr Said Al Gammal’a devretti. Borçlarını ödeyemediği için Eylül 2018’de konkordato talebinde bulunan Burj Al Babas şirketinin ise bu başvurudan dört ay önce hisselerini Mezher Yerdelen’in üzerinden alınarak Adem Tekgöz’e devrettiği ve Tekgöz’ü genel müdür olarak atadığı ortaya çıktı.

Bolu’nun geleneksel sivil mimari örneği tarihi evleriyle ünlü Mudurnu ilçesi bir süredir bu evlerle değil, ilçe merkezine 3 kilometre mesafede inşa edilen ve Kont Drakula’nın şatosuna benzetilen yüzlerce villa ile gündemde. Araplara satmak için inşa edilen ve ilginç mimarisiyle dikkatleri üzerine çeken 732 villayı inşa eden Sarot Grup ve bünyesindeki şirketler hakkında Kasım 2018’de mahkemenin iflas kararı vermesiyle gündeme gelen Burj Al Babas projesinin arkasından Türkiye’nin son dönemine damgasını vuran mücahit müteahhit öykülerinden biri çıktı.

ADINI BABAS KAPLICALARINDAN ALAN VİLLALAR 2011’DE BAŞLADI

Mudurnu’ya bağlı Dolayüz köyü sınırlarında 2011 yılında yapımına başlanan Burj Al Babas villaları adını bu bölgede bulunan ‘Babas’ kaplıcasından alıyor. Burj ise Arapça’da kule anlamına geliyor. İlginç mimarisiyle dikkatleri ve tepkileri üzerine çeken Babas kulelerinin arkasında ise ilginç bir girişimcilik öyküsü yatıyor. Daha önce Mudurnu’da Sarot Termal adıyla devre mülk inşa eden Sarot Termal Gayrimenkul Turizm İnşaat A.Ş., 24 Eylül 2010’te İstanbul’da kuruldu. 200 bin lira sermaye ile kurulan şirketin adresi, Arnavutköy’deydi. Yönetim kuruluna ise Bülent Yılmaz, Mezher Yerdelen ve Haydar Yerdelen seçildi.

BİRİ SAADET DİĞERİ İSE HAS PARTİ’NİN İLÇE BAŞKANLIĞINI YAPTI

Sarot şirketinin Yönetim Kurulu Üyesi olan Haydar Yerdelen, şirketin kuruluşundan yaklaşık bir ay sonra kurulan ve Numan Kurtulmuş’un Genel Başkanlığını yaptığı HAS Parti’nin Arnavutköy ilçe başkanı oldu. Sarot şirketinin yönetim kurulu başkanı Mehmet Emin Yerdelen ise 2009 yılında Saadet Partisi’nin Arnavutköy ilçe başkanı olurken aynı zamanda partinin İstanbul il yönetiminde görev alıyordu. Mehmet Emin Yerdelen’in İstanbul’da ayrıca “3Y Taş Ocağı ve Maden İşletmeciliği” adında bir başka şirketi daha bulunuyor.

İFLASTAN ÖNCE ŞİRKETİN HİSSELERİ KUVEYTLİ AL GAMMAL’A DEVREDİLDİ

Burj Al Babas şirketiyle ilgili iflas kararının ve Mudurnu’daki tartışmalı villaların gündeme gelmesinden yaklaşık 1,5 yıl önce 6 Nisan 2017 tarihinde İstanbul’da ‘Burj Global İnşaat Gayrimenkul Pazarlama A.Ş. adıyla bir şirket kuruldu. Kuruluşunda 75 bin lira sermayesi bulunan yeni şirketin yöneticisi de Sarot firması çalışanı olduğu öne sürülen Adem Tekgöz oldu. Yurt içinde ve dışında her türlü emlak, inşaat ve turistik tesisler yapıp satmak amacıyla kurulan şirket, bir ay gibi kısa bir süre sonra 22 Mayıs 2017 tarihinde yapılan genel kurul ile Kuveytli Amr Said Attıa Al Gammal adındaki iş adamına devredildi. Yerdelen ailesinden Taha Yerdelen’in de hazır bulunduğu genel kurul toplantısının tutanağına göre yeni yönetim kurulu başkanı hisselerin tamamının devredildiği Arap gayrimenkul yatırımcısı Al Gammal oldu.

KONKORDATO’DAN 4 AY ÖNCE ŞİRKETİN HİSSELERİ DE EL DEĞİŞTİRDİ

Bu gelişmenin ardından Burj Al Babas Termal Turizm Ldt. Şirketi, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak borçlarının ertelenmesi için konkordato talebinde bulundu. Mahkeme ise iki aylık geçici süre vererek 20 Eylül 2018 tarihinde şirketin konkordato talebini ilan etti. Ancak Burj Al Babas şirketinin resmi evraklarda yönetim kurulu başkanı olarak görünen Mezher Yerdelen, konkordato talebinden yaklaşık 4 ay önce 22 Mayıs 2018 tarihinde hisselerini Adem Tekgöz’e devretti. Böylece şirketin 1 milyon 500 bin lira değerindeki toplam 150 hissesi yeni yönetici olarak da seçilen Adem Tekgöz’e geçerken Mezher Yerdelen’in görevine son verildi.

İFLAS KARARININ ARDINDAN ADRES DEĞİŞTİRİLDİ

Sarot Turizm ve Otelcilik ve Burj Al Babas şirketi ile Burj Global şirketlerinin adresleri aynı: Sarot şirketi de 13 Haziran 2018’de mahkemeye konkordato başvurusunda bulunmasının ardından 23 Temmuz 2018 tarihinde bu adresinden Arnavutköy’deki bir başka adrese taşınıyor. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 20 Kasım 2018’de Sarot bünyesindeki şirketler için iflas kararını açıkladı.

ŞİRKET YETKİLİSİ İNŞAAT VE SATIŞA DEVAM EDECEKLERİNİ AÇIKLADI

İflas kararının açıklanmasının ardından Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Burj Al Babas villalarını yapan şirketin şirketinin yetkilisi Mehmet Emin Yerdelen, önceki gün yaptığı açıklamada, İstanbul Ticaret Mahkemesi İflas Müdürlüğü’nden alınan izinle inşaat ve satış faaliyetlerine yeniden başlandığını belirtti.

HAS PARTİ’DEN AKP’YE GEÇTİ, ‘FETÖCÜLERE ZULÜM YAPILIYOR’ DİYEREK İSTİFA ETTİ

HAS Partili Haydar Yerdelen Eylül 2012’de AKP’ye katılma kararı alan Numan Kurtulmuş ile birlikte bu partiye geçti. Ancak dershaneler üzerinden FETÖ’ye yönelik tartışmaların yoğunlaştığı dönemde Şubat 2014’te AKP’den istifa eden Haydar Yerdelen, kendisiyle birlikte hareket eden 66 kişi adına yaptığı istifa açıklamasında özetle şu ifadeleri kullanmıştı: “Ülkemizde son günlerde yaşanan hükümet-hizmet hareketi gerginlikleri ne yazık ki dozunu artırarak devam etmektedir. Ülke menfaatlerini ve çıkarlarını daima ön planda tutarak insanlarımızın ve ülkemizin geleceği için elini taşın altına koyan bu mümtaz insanlara yapılan zulüm artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. Hakeza yapılan yanlışlar artık il ve ilçelere de yansımıştır. Özelikle halkın iradesinin görmezden gelindiği Arnavutköy’de ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile vatandaşlarımızın iradesine ipotek konmuştur… Arnavutköy’ün bir arpa boyu ilerlemeyeceğini anlayan bizler AK Parti üyeliğinden istifa ediyoruz.”

SAADET PARTİSİ İLÇE BAŞKANLIĞINDAN ARAPLARA VİLLA PAZARLAMAYA

İstifa açıklamasında “hizmet hareketi” olarak andığı FETÖ yapılanmasına yönelik uygulamaları “zulüm” olarak tanımlayarak tepki gösteren Haydar Yerdelen’in ardından Sarot şirketinin yönetim kurulu başkanı olan Mehmet Emin Yerdelen de Kasım 2014’te yapılan kongrede Saadet Partisi Arnavutköy ilçe başkanlığını Hıfzı Kekeç’e devrederek inşaat projelerine yoğunlaştı.

AKP’Lİ BOLU BELEDİYESİ’NE 62 MİLYONLUK ALTYAPI KAYNAĞI

Burj Al Babas şirketinin Mudurnu’da yaklaşık bin dönümlük arazide inşa etmeye başladığı inşaat projesinin 2 bin 400 civarında villadan oluşacağı açıklanmıştı. Arapları bölgeye çekeceği öne sürülerek Mudurnu ve Bolu’da büyük bir reklamla kamuoyuna pazarlanan proje için AKP’li Bolu Belediyesi’ne de alt yapı hizmetleri için yaklaşık 62 milyon liralık kaynak aktarıldığı öne sürülüyor. Burj Al Babas şirketinin altyapı işleri, Bolu Belediyesi bünyesinde kurulan Tabiatın Kalbi Köroğlu Diyarı A.Ş.’ tarafından yürütüldü.

BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ: ‘ÇALIŞMALARI BABAS İLE YÜRÜTÜYORUZ’

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, 11 Ocak 2018’de yaptığı açıklamada, şunları dile getirmişti: “Ben ilk belediye başkanı olduğum zaman Bolu Belediyesi’nin bütçesi 16 milyondu. Şuan imzaladığımız anlaşmaya baktığımız zaman 26 milyon 800 bin liralık bir işten bahsediyoruz. Bu nedenle Bolu halkının Bolu Belediyesi’nin geldiği konumdan dolayı haz duymasını arzu ediyorum. Biz hem Sarot’ta hem Mudurnu’da alt yapı çalışmalarını, Babas firması ile müşterek yürütüyoruz. İlk 2016 yılında başladığımız çalışmada 4 buçuk milyon liralık bir anlaşma yapmıştık. Tabii bizim yaptığımız işlerden memnun kaldıkları için 2017 yılında da 23 milyon tutarında bir anlaşma imzalamıştık. Bu anlaşmayla beraber geçen yıl 8 milyonluk anlaşmayla beraber toplamda 35 milyon 500 bin liralık işi geçen yıl bitirdiğimizi söyleyebilirim. Şuan yeni yapacağımız çalışma ise yeni bir jeotermal ana hat, içme suyu yapımıyla ilgili 15 milyon 800 bin liralık bir anlaşma. Yol kaplama işi olarak da 11 milyon liralık bir anlaşma yapmış oluyoruz. Yani toplamda 26 milyon 800 bin Türk lira bedelinde büyük bir anlaşma.”

AKP’Lİ BELEDİYE ALTYAPIYI HAZIRLADI, CHP’Lİ BELEDİYE RUHSAT VERDİ

Yalnızca Türkiye’nin değil Avrupa basınının da gündemini meşgul eden Burj Al Babas villalarıyla ilgili eleştiri alan bir diğer isim de Mudurnu’nun CHP’li Belediye Başkanı Mehmet İnegöl oldu. İnegöl, yapılan şato benzeri villaların 732’sine inşaat ruhsatı verdikleri belirterek binaların yüzde 80’inin yapımının tamamlandığını açıklamıştı.

MUDURNU BELEDİYE BAŞKANI ŞİRKET SAHİBİNDEN DAHA ÇOK SAVUNDU

Projenin Mudurnu’nun tarihi dokusuna bir zarar vermediğini görüşünü savunan Belediye Başkanı İnegöl, uydu görüntüsü ve yan çekimler nedeniyle binaların birbirine yakın göründüğünü ancak her parselin 90 metrekarelik binaların yer aldığı 320 metrekareden oluştuğunu söyledi. Ancak Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl’ün açıklamaları bununla sınırlı değil. Burj Al Babas şirketinin sahibi Mehmet Emin Yerdelen ile yakın ilişki içinde oldukları belirtilen Belediye Başkanı İnegöl, iflas kararından sonra tartışılan villa projesini adeta şirket sahibinden daha çok savunmasıyla dikkat çekti.

BAŞKAN İNEGÖL: ‘EMLAK OFİSİ AÇTIM, SAROT’UN SAHİPLERİYLE TANIŞTIM’

İki yıl önce adı AKP’ye geçeceği iddialarıyla gündeme gelen CHP’li Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, Kasım 2016’da konuyla ilgili yerel basına yaptığı değerlendirmede, Burj Al Babas şirketi ile yollarının nasıl kesiştiğini şu sözlerle anlatmıştı: “2006’da emekliye ayrılmıştım ve Mudurnu’da olmayan bir iş yapayım dedim. Emlakçılık yoktu, kursuna katıldım. Emlakçılık belgesi alarak bir emlak ofisi açtım. O zamandan Sarot Termal’in sahipleriyle tanışmıştık. Onlar projelerini anlattıklarında biz de dedik ‘ne katkı sağlarız’, sonuçta ilçeye bir hareketlilik sağlanacak.1960’lara kadar Mudurnu merkezde 27 bin nüfus vardı fakat teknolojiye ayak uyduramadığımız için nüfus 5 binlere kadar inmiş. Şimdi bizim de katkımız oldu onların orada rahat çalışabilmesi için aldıkları yerleri komple belediye mücavir alan sınırları içine aldık. Şuan Burj Al Babas diyerekten Dubaililere 750 tane tripleks villa yapılıyor. Tabi Araplar geleceği için onların da ailelerindeki nüfus sayıları haliyle fazla. Şuan biz 2017 sonu 2018 başı itibariyle de 15 bin misafir bekliyoruz. Tabi Burj Al Babas’tan sonra da hem Modern Termal Tesisi hem Borvo Termal Tesis diye şuan 2 tane tesis yapımı daha devam ediyor. Bu devre mülklerde, Burj Al Babas’ta bin 200 kişi çalışacak.”

Geçmişte Mudurnu Belediyesi’nde Zabıta Memuru ve Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan Mehmet İnegöl, 2009 yılında Mudurnu Belediye Başkanı seçildi. 2014 yerel seçimlerinde yeniden seçilerek görevini sürdüren İnegöl, 2019 yerel seçimlerinde yeniden CHP’den aday gösterildi.

2264050cookie-checkMücahitlikten Müteahhitliğe!
Önceki haberTürkiye’de kürtaj hizmeti: Fiilen yasak
Sonraki haberBuğdaya doğduğu topraklarda büyük vefasızlık!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.