Ülkemizin birlik ve bütünlüğü konusunda yaşanmakta olan tehlikeler ciddiyetini korurken, ülke kamuoyu olarak ne yazık ki, boş işlerle uğraşmanın aymazlığını sürdürmeye devam ediyoruz.
AKP ekonomide, (Makro ekonomik rakamlar dışında ki(!)) başarısızlığını örtmek için, halkı çeşitli gündemlerle oyalamaya devam ediyor…
Taktik bir ölçüde başarılı da oluyor. Ya da öyle sanılıyor…
Kısa süre önce türban konusunu gündeme taşıyan AKP, bugünlerde içki yasağı ile kamuoyunun gündemine oturdu. Plan başarıyla sürüyor. Halkı oyalama ve çeşitli gündemlerle uyutma!…
Son derece dikkate değer bir durum var ortada. AKP’nin iktidar oluşunun ilk 6 ayı içersinde, Başbakan Tayyip Erdoğan televizyon ekranlarından halka karşı çok önemli bir taahhütte bulunmuştu. Neydi bu önemli taahhüt? Başbakan Türk halkına ekranlardan şu cümlelerle söz vermişti…
“Acele etmeyin, iktidarımızın üçüncü yılından sonra, (halkımız olarak) cebinizde bir şeyler olduğunu göreceksiniz…”
Başbakanın sözü, bir iki kelime eksiği ya da fazlasıyla anlam olarak tamı tamına böyleydi.
Aradan üç yıl geçti, Erdoğan’ın önderliğinde ki AKP iktidarı dördüncü yılına girdi. Ancak, milletin cebinde, söz verilen o “bir şeyler” bir türlü olmadı? Halk yine perişan ve sefalet içerisinde…
Halkın cebi bomboş… Cebinde para görenler ise; her dönemde hangi iktidar gelirse gelsin, sürekli cepleri para gören takımından olanlar…
Sokakta ki vatandaş, ya da başka bir söylemle sade vatandaş, sefilleri oynamaya devam ediyor! Değişen bir şey yok!…
Hal böyle olunca…
İktidar olarak baktın durum kötüye gidiyor, hemen siyasetin oy getiren şaşmaz kurallarını uygulayıp, taktik değiştireceksin…. “Ceket uyduramadık ama pantolon verelim” kurnazlığına yatacaksın… Nedir o kurnazlık? Her dönemde geçerli olan “din istismarlığı”…
Türban konusu, nasıl olsa bir süre önce sıkça gündeme getirildi ve parti olarak beklenilen puanlar belli ölçülerde de olsa kazanç hanesine yazıldı. Sürekli türbanla gündemi işgal etmek sıkıcı, sakıncalı ve inandırıcı olmayabilir. Dini istismar etmenin tek yolu türban değil ya…
Ne yapacaksın? Rotayı başka bir yöne çevireceksin…
İçkiyi gündeme getireceksin… Seçmenlerine; türban ve içki yasağı konusunda uğraş verdiğini göstereceksin. AKP iktidarının türbanı serbest bırakmak ve içkiyi yasaklamak için büyük uğraşlar verdiğini, ancak laik kesimin, onların deyişiyle “laikçilerin” buna izin vermediğini sevgili halkımıza empoze etmeye çalışacaksın…
Seçmen diyecek ki; AKP türbanı serbest bırakmak ve içkiyi yasaklama konusunda çok uğraş verdi ama ne yapsınlar islamdan uzak olan o laik kesim var ya, işte onlar AKP’nin önünü kesti…
Kocaeli’de yakından tanıdığımız ve AKP içerisinde radikal görüşün dışında, sağduyulu düşünüp hareket ettiğine inandığımız partinin yerel yönetimlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Nihat Ergün bakın ne demiş:
“İçkiye günah diye yasak koyduğumuzu söyleyenler var. Niyetimizin bu olmadığını göstermek için çilingir sofrası kurup rakı mı içelim?” (Aktif Haber-12.12.2005)
Nihat Ergün’nü, Kocaeli – Derince Belediye Başkanlığı döneminden yakından tanımakta olan bir basın mensubu olarak, birçok AKP’liden farklı olarak, olaylara gerçekçi yaklaşan, genel başkanı bile yanlış yapsa, yanlış olduğunu söyleyecek denli realist hareket eden bir şahsiyet olarak tanıyoruz. O nedenle, böyle bir açıklamayı başka bir AKP’li yapmış olsa, belki inanabilme konusunda zorlanırdık.
Ancak, Nihat Ergün böyle bir açıklama yapmışsa, AKP’li olarak değil ama kişiliği olarak söylemek ve vurgulamak istiyoruz. Doğruluğuna, belli ölçüde yanılma payı bırakarak, inanmak gerekir.
AKP’nin çok sayıda icraatına karşı olmamıza, hatta ülkeyi güvensiz ve tutarsız iç ve dış politikalarıyla, çıkmaza doğru sürüklediği konusunda ciddi rahatsızlık duymamıza karşın, Sayın Ergün’ün kişiliğine, yanılma payı dışında, güven duymakta olduğumuzu belirtmek isteriz…
Ancak, endişemiz şu ki, Sayın Ergün, sağduyulu düşünen dengeli bir politikacı olarak, nasıl oluyor da, AKP’nin dengesiz politikaları karşında ayni kulvarda entegrasyon içerisinde koşabiliyor… O da ayrı bir konu…
Şahsına karşı belli ölçülerde güven duyduğumuzu belirtmiş olduğumuz Nihat Ergün, içki konusunda ki partisinin çıkış ve icraatlarının seçim yatırımı olmadığını bize söyleyebilir mi acaba?
Kendi seçim bölgesi Kocaeli’de, AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun icraatına ve kararına bağlı olarak, Belediyeye ait kuruluşundan bu yana içkili olarak faaliyet gösteren Antik Kapı Restruant’ta ki, içkinin kaldırılmış olmasını, acaba hangi haklı gerekçeye dayanarak savunabilecektir, merak ediyoruz?
Sayın Ergün, güven veren kişiliğine karşın, AKP içerisinde ben bu partiden seçildim, dolayısıyla AKP’nin ilkelerini savunmak durumdayım diyerek, sağduyulu kişiliğini bir yana bırakıp, militan bir partili gibi mi hareket edecek? Bunu da, zaman içerisinde sanırız daha net olarak göreceğiz
