Nereden çıktı bu Sevgililer Günü?

Her yıl 14 Şubat günü, birçok ülkede Sevgililer Günü olarak kutlanıyor.

Sevgililer Günü’nün doğuş hikayesine göre MS 200’lü yıllarda İmparator 2. Claudius, Roma’da savaşacak asker bulmakta zorluk çekince tüm nişan ve evlilikleri kaldırmış. Papaz Aziz Valentine de Aziz Marius ile birlikte gizlice çiftleri evlendirmeyi sürdürmüş… Aziz Valentine yakalanınca da sopa ile dövülerek öldürülmüş ve MS 270 yılının 14 Şubat’ı Hıristiyan şehitliğine gömülmüş. Bu olaydan 226 yıl sonra 496’da Papa Gelasius Aziz Valentine’i onurlandırmak için Şubat 14’ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiş.

Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasıyla da yaygınlaşmış…

Şimdi bu savaşa köstek olan hikayenin kapitalist sömürüye nasıl destek olduğunu anlatıp bu romantik günün tadını kaçırmayayım…

AŞK VAR MI AŞK?

“Tabii ki aşk var…
Bu yüzden bütün Ali-ler Ayşe-leri sever, Ayşe-ler de Ali-leri…
Bütün bu ağaçlar boşuna yontulmadı.
Ve yüzyıllar boyu hiçbir aşk boşuna yaşanmadı…”

Bu şiir Açık Gazete yazarı Sibel Bengü’nün 2009’da Epsilon’dan yayınlanan “Aşk var mı aşk?” kitabındandı… Sevgililer Günü’nde kitap hediye etmek isteyenler de olabilir hani…

AŞKOLSUN ADI AŞK OLSUN!

Bir alıntı da 2007’de Türkiye’de yayınlanan “Aşkolsun! Adı Aşk Olsun” başlıklı belgesel romanımdan…

Nadir, şarap kadehini “aşk” için kaldıralım dedi. Ben, “Biz Edip ile aşk konusunda farklı düşünüyoruz. Olmaz!” dedim. Edip gülümsedi.

Edip, “Aşk ak süt gibi tertemiz olmalı. Sütte bakteri çabuk ürer. Aşkta da… Korumalı!” dedi. Şarabı yudumlayarak sürdürdü; “Süt mayalanırsa peynir olur, yoğurt olur. Adı, niteliği değişir. Aşk da öyledir. Mayasında yalan, mülkiyetçilik velhasılı her ne varsa adı başka bir şey olur. Benim sözünü ettiğim süt gibi ak olanıdır… Adı aşk olanıdır…”

Güleç yüzüyle bize bakıp, “Kadehimizi kaldırdığımızın adı ne olsun?” diye sordu. Nadir, “Adı aşk olana!” dedi. Böylesi bir açıklamaya katılmamak mümkün mü? Yarı kuşkuyla “Usta beni tufaya getirmiyorsun değil mi?” diye sordum.

Edip kendinden emin, sağ kaşını kaldırdı ve kadehini uzattı. “Aşkolsun! Adı ‘aşk’ olsun…” dedi.

Üç kadehin dokunuşundaki “çin çin” ezgisine, üçlü korodan “Adı aşk olana!” güftesi pek yakıştı. Adı aşk olsun!

1083530cookie-checkNereden çıktı bu Sevgililer Günü?
Önceki haberNüfus sayımı yapıldı, nüfus 0 çıktı…
Sonraki haberFB’liler Silivri’de
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.