New York’ta ‘Türk-Kızılderili zirvesi’

George Washington Üniversitesinden Prof. Dr. Türker Özdoğan DNA testlerinin yapılmasıyla son yıllarda Türkler ile Kızılderililer arasındaki bağların net şekilde ortaya çıktığını, Orta Asya’daki Türkler ile Sibirya Türkleri ve Kızılderililerin DNA örneklerinin çakıştığını söyledi.

Özdoğan, iki halk arasında kültürel, ruhani pek çok bağ olduğunu çeşitli örneklerle anlattı. ABD’nin Arizona eyaletinde Kızılderililerin yaşadığı “Havasu” kentinin ne anlama geldiğini yerlilere sorduğunda Türkçe’dekiyle aynı anlama geldiğini öğrenince çok şaşırdığını anlatan Özdoğan, Türk ve Kızılderili kilim motiflerinin birbirinden ayırt edilmesinin zor olduğunu, dil, müzik, heykel, mücevher ve diğer el sanatlarında büyük benzerlikler olduğunu belirtti.

Özdoğan, Kızılderililerin Bering Boğazından Amerika kıtasına göç ettiklerini ifade ederek, en son MS 1233 yıllarında göç edenlerin Cengiz Han’dan kaçan Uygur asıllı Türk grupları olduğunu söyledi. Özdoğan, bu insanların Amerika’da Atabaşkan lisanı konuştuklarını ve bu lisanının Türkçe’ye çok benzediğini belirtti. Özdoğan, Kızılderililerin Navaho klanından olanların yaratılış hikayesini anlatan “Dine Bahane” isimli kitabın da yine Türkçe çağrışımlar yaptığını ifade etti.

Georgetown Üniversitesi Sosyoloji-Antropoloji Bölümünden Prof. Dr. Marjorie Mandelstam Balzer de konuşmasının başında, tüm Kızılderililerin Türk kökenli olduğunu söylemenin yanlış olacağını, ancak bazı kabilelerle arada büyük benzerlikler olduğunu söyledi.

Balzer, Kızılderililer ile Türkler arasında “ayı, kurt, kartal” gibi totem ve simgelerin aynı şekilde yaygın biçimde kullanıldığını, dil, tarih, biyolojik ve ruhaniyet açısından büyük benzerlikler olduğunu söyledi.

Balzer, Türk ve Kızılderili gruplar tarafından dokunan kilimlerin, coğrafi uzaklığa rağmen birbirinden ayırt edilmesinin son derece güç olduğunu da belirterek, yapılan bir deneyde insanlara kendilerine gösterilen Türk ve Kızılderili kilimleri birbirinden ayıramadıklarını anlattı.

Michigan Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. Timur Kocaoğlu ise Türkçe ile Kızılderili dilleri arasında bağ bulunduğunu, bu bağın kendisini ortak kelimelerin ötesinde gramer açısından gösterdiğini söyledi.

ABD Doğu Yakası Kabileleri (Ayı Klanı) Başkanı Brian Paterson da geleneksel Kızılderili başlığıyla yaptığı konuşmasında, Türkçe “merhaba” diyerek konukları selamladı. Paterson, Türkleri kardeş ve aynı aileden gördüklerini, aynı değerleri paylaştıklarını kaydederek, esprili şekilde, “Türk insanların ataları da belki de bu topraklardan (Amerika’dan) göç etti” dedi.

Bu arada Prof. Dr Özdoğan, Paterson’a, “Size bir müjdem var” diyerek, İstanbul’dan Levent Bozatlı adlı doktorun DNA testi sonuçlarının kendisinin Kızılderili olduğunu kanıtladığını söyledi. New York’a gelemeyen Bozatlı panele telefonla bağlanarak Paterson’la konuştu. Paterson daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, DNA testi sonucunun kendisini şaşırtmadığını, Türkleri kardeş gördüklerini ve toplantının da aralarındaki dostluğu pekiştirdiğini belirtti.

Özdoğan daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada ise Türkler ile Kızılderililer arasındaki benzerlikleri yıllardır anlatan tarihçilerin, antropologların, dil bilimcilerin söylediklerinin DNA testleriyle kanıtlandığını ve testlerin artık benzerliğin Orta Asya ve Sibirya’da yaşayan Türkler ile Kızılderililer arasında olduğunu ortaya çıkardığını belirtti.

1165680cookie-checkNew York’ta ‘Türk-Kızılderili zirvesi’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.