İngiltere ve Türkçe konuşan toplumda yeni yılın ilk haftasında gündem pek de iç açıcı değildi doğrusu… Gazze protestoları, toplum üyesi gençlerin ölümü, hastanelerin iç karartıcı raporları İngiltere ulusal basını ve Açık Gazete’de yer aldı. İngiltere turumuza başlıyoruz…
***
Geçen hafta ölen Nobel ödüllü İngiliz oyun yazarı Harold Pinter’ın Westminister Abbey’de bulunan ‘Şairler Köşesi’ne bir anıtının dikilmesi önerisine, ateist olduğu gerekçesiyle karşı çıkıldı.
Noth Middlesex Universiy Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Ali Dikerdem, Observer’de Harold Pinter için alaycı bir yazı kaleme alan Nick Kohen’e aynı gazetede yanıt verdi… Ağzına sağlık Dikerdem diyoruz…
***
Avrupa’da hızla yayıldığı bildirilen öldürücü Avustralya gribi için alarm verildi. Öldürücü H3N2 Brisbane virüsünün İngiltere’de son 8 yılın en ağır gribine yol açacağı uyarısında bulunan uzmanlar, bu yıl etkisini erken hissettirmeye başlayan virüsün özellikle ocak-mart döneminde daha etkili olacağını bildirdi.
***
Türkçe konuşan toplumun da hizmet aldığı Homerton Hastanesi’ne “pis” raporu verildi. Homerton University Hastanesi, sağlık bakanlığına bağlı müfettişlerin, 11 ve 12 Kasım tarihlerinde habersiz yaptığı teftiş sırasında sağlık konusunda, “ciddi ihlaller” bulunması sonucu uyarıldı.
Hani İngiltere dışındaki okurlarımız belki şaşıracaklar ama 12 yıl öncesine kadar uzun yıllar başbakanlık koltuğunda oturan Muhafazakar Parti’nin nam-ı diğer lideri “Demir Leydi” Margaret Thatcher sosyal yatırımları kesmişti. İşte o liberal politikaların faturası günümüzde “pis hastane” ve “acilde 3-5 saat, ameliyat için 6 ay bekleme kuyrukları”yla gönderildi…
***
Kriz haberleri gündemden düşmüyor… İngiltere Ticaret Odaları Birliği’nin öngörüsüne göre, ülkede her 10 çalışandan birisi işsiz kalacak…
The Times gazetesi, Marks and Spencer firmasının 70 bin çalışanından binini işten çıkaracağını açıklayacağını yazdı. Firma, 3 milyar sterlinlik borucunu azaltmak için yatırımlarını kısmıştı.
***
Başbakan Gordon Brown finansal krize karşı faiz ve vergi indirimine gitmiş hatta bu yöntemi Avrupalı meslektaşlarına da önermişti…
Şimdi Muhafazakâr Parti’nin lideri David Cameron da sanırım “faiz geliriyle yaşayan zenginler ne yapacak” diye kaygılanıyor ama bunu “Bankada hesabı olan halk, yaşlılar ve vakıflar ne yapacak” diye üsturubuyla soruyor… Muhafazakar lider “Krizin masum kurbanları” dediği bu faizci kesim için “Bir ara yol bulunması gerektiğini” savundu.
***
10 Ocak’ta meydanlardayız… İngiltere Savaş Karşıtı Koalisyonu halkı İsrail saldırısını protesto etmek için 10 Ocak Cumartesi günü Parliament Square’de düzenlenecek olan protesto eylemine katılmaya çağırdı.
Tarih: 10 Ocak 2009
Yer: Hyde Park
Saat: 12.30
En Yakın Metro İstasyonu: Marble Arch Station
Buluşma Yerleri: 1) Londra Toplum Merkezi Binası (22 Moorefield Road N17 6PY) ve 2) Day-Mer Binası (Former Library, Howard Road N16 8PR)
Buluşma Saati: 10.30
Geçen pazarki gösteriye 75 bin protestocu katılmış ve başbakanın konutuna ayakkabılar fırlatılmıştı…
***
İngiltere’de pek alışık olmadığımız “demokrat bir ses” duyduk nihayet… Muhalefetteki Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg, The Guardian’daki makalesinde Başbakan Gordon Brown’ın İsrail’e silah satışını durdurması gerektiğini söyledi.
Clegg, “Brown haklı olarak Hamas’ın roket saldırılarını kınadığı gibi, İsrail’in taktiklerini de açık bir şekilde kınamalı” diye yazdı.
“Daha sonra Avrupa Birliği’ni bölgedeki tüm gücünü barış için kullanmaya yöneltmeli” diyen Clegg şöyle devam etti:
“AB İsrail’in en büyük ihracat pazarı ve Filistinliler’in de en büyük bağışçısı. Gazze’de işler değişene dek İsrail’le yeni işbirliği anlaşmasını askıya almalı. Filistin toplumuna uzun vadeli yardımlara da zorlu şartlar koyulmalı.
***
“İngiltere’deki Müslümanlardan uyarı” haberleri de geçen haftanın akılda kalanları arasındaydı… İngiltere Müslüman toplumu liderlerinin, Başbakan Gordon Brown’a bir mektup yazarak İsrail’in orantısız güç kullanımının ülkedeki Müslüman gençleri radikalliğe ittiğini ve bunun da ulusal güvenliği tehdit ettiği konusunda uyardı. Hani doğru söze ne denir?
***
The Guardian yazarlarından Jonathan Freedland da Gazze saldırısının sona ermesinden sonra Hamas’ın boşluğunu dolduracak daha radikal grupların daha da sorun olabileceğini öne sürdü. Gazeteci politikacıların pek de düşünmediği bir yanı hatırlatıyor… Umarım dikkate alan olur…
Daha iyi haberlerde görüşmek üzere…