İNGİLTERE’DEN… Büyükelçi’den mektup var…

Geçen yazılarımda Kiev’in Türkiye Büyükelçisi Sayın Erdoğan İşcan’ı anlatmıştım. Londra’da Başkonsolosluk görevindeyken çok yararlı çalışmalar yapan Sayın İşcan’ın Ukrayna’ya Büyükelçi olarak atanışını köşemde anlatmıştım. Sayın İşcan’ın çalışmalarını anlatırken iltifat değil yalnızca gercekleri dile getirdiğimi söylemeliyim.

Sayın İşcan sağolsun Açık Gazete okurlarından artık. Bize gönderdiği nazik mektubunu sizinle paylaşmak istiyorum…

***

Sayın Ziya Akşahin
Açık Gazete Yazarı / Danışma Kurulu Üyesi
Londra

Sevgili Ziya Bey,

Bugün telefonla konuştuktan sonra 2 Ocak tarihli Açık Gazete’de yayınlanan “İngiltere’den Ukrayna’ya yetenekli Büyükelçi” başlıklı yazınızı okudum. Nazik iltifatlarınız için size içten teşekkürlerimi iletmek isterim.

Londra’da görevli olduğum dönemde ortaya çıkan gelişmeler, gerçekte, Türk toplumunun tüm kesimlerinin değerli çabalarının ortak bir ürünüdür. Bunda sizin yönlendirici rolünüzü de özellikle vurgulamak gerekir. Bu çabaların güçlenerek sürmesini ve Türk toplumunun İngiltere’nin demokratik yapısının ve hukuk sisteminin sınırları içinde siyasi karar sürecini etkileme yeteneklerini arttırmasını dilerim. Tüm dostlarıma aracılığınızla sevgilerimi ve iyi dileklerimi iletmek isterim.

Kiev’deki görevim sırasında, yazınızda tanımladığınız yönde, Ukrayna’da yatırım yapan ya da yapacak olan tüm vatandaşlarımıza olanaklarım ölçüsünde yardımcı ve destek olmayı kararlılıkla sürdüreceğimi belirtmek isterim.

İçten selam ve saygılarımla.

Erdoğan İşcan
T.C.Kiev Büyükelçisi

***

Sayın İşcan’ın Londra’daki çalıştığı dönemi de kapsayan bir anı kitabı hazırlığındayım. Geçmişte Londra’da Büyükelçi ve Başkonsolosluklar, ötede ulaşılamayan sırça köşklerdi… Kitap yayınlandığında nereden nereye geldiğimizi, Türk dışişlerindeki değişimin yurtdışındaki Türk vatandaşlarını da nasıl etkilediğini okuyacaksınız… Şimdilik fazla ipucu vermeden bir başka konuya kısaca değinmek istiyorum…

***

Efendim şu “Mesih” Mehmet Ali Ağca olayını hep birlikte takip ettik. Gaspcı, soyguncu, katil olduğu yargıca somutlanmış Ağca’nın tahliyesinde yollara karanfil dökenler, “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye haykıranlar kamu vicdanını yaraladılar… Başta rahmetli Abdi İpekçi ailesi olmak üzere (bir kaç ipini koparmış dışında) herkesi incittiler. Bu görüntülerle dünyaya rezil olduk…

Sonra medya Ağca’nın mahkumiyet süresinin yanlış hesaplandığını aktardı. Hesabı yapan Adalet Bakanlığı hatayı düzeltmek için Yargıtay’a başvurdu. Kimdir bu yanlış hesabı yapanlar? Hesap mı yanlış, özellikle mi salıverilme? Adalet Bakanlığı’ndan ses yok… Sayın Adalet Bakanı, “Orada kimse var mı?”

Bütün dünyadaki genel geçerli yönteme göre zanlının cezası kesildiğinde, çıkış günü de saptanır. Mahkum cezasını çekerken eğer bir değişiklik olursa aynı anda mahkuma bildirilir… Eğer bu mahkum, Ağca olursa bunu bütün medya da bilir… Ağca’nın serbest bırakılacağı neden 6 ay önceden değil de, 6 gün önceden açıklandı? Peki 6 gün içinde bu yanlış hesap neden düzeltilemedi?

Ağca 8 günlük tatilden sonra tekrar yakalandığında akıllara şu soru haliyle geldi: “Kamuoyu bu kadar tepki duymasaydı ne olacaktı?”

Ağca olayı ile hükümet bir sınavda daha başarısız oldu. Ağca 1 saat sonra yakalanınca da bunu evirip çevirip başarı hanesine yazmaya çalıştılar. Bu garip başarı öyküsü de ancak Türkiye’de olur zaten. Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek Türkiye sizinle gurur duyuyor…

__________________

* Akşahin: BABİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası’nın Avrupa – Türkiye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İngiltere Temsilcisi, Açık Gazete Danışma Kurulu üyesi

1600230cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Büyükelçi’den mektup var…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.