İNGİLTERE’DEN… Eriyen kutuplarda paylaşım savaşları

Gezegenimiz hızla ayaklarımızın altında kaymaya devam ederken, iklim değişikliğinden kaynaklı sorunlar yakında dünyadaki diğer tüm sorunların önüne geçecek gibi. Dünyanın önde gelen bilim adamlarından ve BM’nin Hükümetlerarası İklim Değişimi yetkililerinden Profesör Martin Parry’de bu görüşü savunan bilim insanlarından biri. Parry, BM tarafından çevreyle ilgili bir rapor hazırlamakla görevlendirildi ve bin sayfalık raporunu geçenlerde Londra’da tanıttı. Gelecek yüzyılın ortalarına dek milyonlarca, hatta on milyonlarca insanın iklim değişiminden kaynaklanacak sel, açlık ve kuraklık felaketleriyle öleceği uyarısında bulunan Profesör Parry’ye göre atmosferde uzun süredir varolan karbon gazları yüzünden dünyanın ısınmaya devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Dünyada ortalama sıcaklık artışını 2 dereceyle sınırlandırmak isteyen AB’nin başarı şansının çok düşük olduğunu söyleyen Profesör Parry’ye göre, 2050 ile 2080’e kadar yaşanacak sel, açlık ve kuraklık felaketlerinde en büyük darbeyi yine yoksullar yiyecek. Bu dönemde canlıların dörtte biri ile üçte biri yok olabilir. Raporda, Afrika ve Asya’daki büyük delta ovaları ile Kuzey Kutbu’nun iklim değişiminden en büyük zararı görecek bölgeler olacağı vurgulanıyor. Bilim insanları dünyanın en büyük çevre felaketi nedeniyle ne kadar insanın öleceği, ne kadarının hayatta kalacağı tahminlerini yaparken, yine dünyanın iklim üzerinde en etkili çalışmalarını yapmakla tanınan kuruluşlarından İngiliz Meteoroloji Ofisi Hadley Centre (http://www.metoffice.gov.uk) geçtiğimiz günlerde ilk kez, dünyanın küresel ısınma (hava) tahminlerini açıkladı.  Merkezin tahminlerine göre 2010’a kadar hava sıcaklıkları nispeten bu yıldan itibaren ise durdurulamaz bir şekilde artacak.
 
Avrupa Uzay Ajansı ESA ise, geçtiğimiz günlerde Kuzey Buz Denizi’ndeki erime sonucu buzulların kapladığı alanın, uydudan ölçümlerin başladığı 1978’den sonraki en alt seviyesine indiğini ve Avrupa’dan Büyük Okyanus’a kutup üzerinden kestirme deniz yolunun açıldığını haber verdi.  ESA’nın internet sitesinde, açılan deniz yolları uydu fotoğraflarıyla tüm dünyaya gösterildi.  Böylece bu güne kadar geçişin mümkün olmadığı, “Kuzey Buz Denizi Kuzeybatı Geçişi” adlı rota, buzulların erimesi sonucu, Avrupa-Asya, Atlas-Pasifik okyanusları geçişlerine artık tamamen açık hale geldi.

Denizcilik şirketlerinin yıllardır açılmasını umdukları rotanın uydu fotoğraflarını yayımlayan ESA, bölgenin artık “denizciliğe tamamen elverişli olduğu” haberini verdi. ESA’nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre Danimarka Ulusal Uzay Ajansı’ndan Leif Toudal Pedersen, Kuzey kutbundaki buzların erimesinin “aşırı” dereceye ulaştığını açıkladı ve bölgedeki buzulların 3 milyon kilometre gibi “çok düşük” bir alana indiğini vurguladı. İklimi değiştirerek dünyamızın sonunu hazırlayanlar  ise her zamanki gibi bu sonuçlardan da yeni fırsatlar yaratma hesapları içinde. Denizcilik firmaları, Kuzeybatı Geçişi’nin, Kanada’nın kuzey kıyılarından Panama Kanalı’na en ucuz gemi seferini sağlayacağını hesaplamaya başladı bile.

Diğer yandan ise buzulların erimesiyle Rusya ve Kanada bölgede kıta sahanlığı iddiasında bulunurken, bu ülkelerin yanı sıra Danimarka, Norveç ve ABD bu “yeni fırsat” sonucu ortaya çıkacak olan deniz dibi kıta uzantısındaki zengin petrol ve doğal gaz yataklarından yararlanmayı planlıyor. Tahminlere göre kuzey kutbunun erimeye başlaması sonucu ortaya çıkacak olan petrol ve gazın peşindeki ülkeler için bu yepyeni fırsatlar anlamına geliyor. Kutuplardaki yeni durumla birlikte, basında peş peşe yer alan yeni petrol ve gaz alanları yaratma,  kutup şartlarına uygun savaş gemileri imalatı çalışmaları ve askeri üs haberleri, iklim felaketinin paylaşım savaşıyla birlikte nasıl devam edeceğini de bir kez daha gözler önüne serdi. 

Sanayi devrimiyle birlikte yaratılan dünyanın sonu yaklaşırken, felaketin külleri üzerine kurulacak olan yeni dünyanın paylaşım kavgaları da şimdiden başladı. Bilim insanları uyarıyor: ‘Tedbir alınmazsa sonumuz yakın.’ Yönetenler ise felaketin külleri üzerine kurulacak yeni dünyanın paylaşım kavgasındalar…
 


‘Dünya otomobilsiz yaşam günü’
 
Küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek için dünyada her yıl 22 Eylül tarihinde ‘Dünya Otomobilsiz Yaşam Günü’ (World Car Free Day) etkinliği düzenleniyor. Amaç daha sağlıklı bir dünyada yaşayabilmek için insanları sürdürülebilir; çevreye zarar vermeyen ulaşım şekillerine toplu taşımaya, yaya ve bisiklet ile ulaşıma teşvik etmek. Şehrin merkezi bölgelerinde otomobil trafiğini bir gün boyunca tamamen yasaklamakla gerçekleşen etkinlik, ilk olarak 1998 yılında Fransa’ da başladı. Etkinliklere 2000 yılında  600 kent, 2001 yılında  1650 kent, 2002 yılında  1750 kent, 2003 yılında  2000 kent, ve 2006’da  2200 kent  katılmıştı.

22 Eylül günü, siz de bir günlüğüne de olsa gideceğiniz yere otobüsle, bisikletle veya yaya olarak gitmeye ne dersiniz?

649890cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Eriyen kutuplarda paylaşım savaşları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.