Dünya liderleri tam iki yıl önce, İskoçya’da binlerce polisin koruduğu bir kordonun gerisinde, Gleneagles Hoteli’nde dünyanın ekonomik ve politik durumunu şekillendirmek için toplanırken, aynı tarihlerde on binlerce protestocu egemen küreselleşmeye karşı alternatiflerini haykırmış ve dünya liderlerine yoksulluğu tarihe gömmeleri için güçlü bir mesaj göndermişlerdi.
Yaklaşık bir hafta boyunca süren eylemlerde, İskoçya halkı G8’e karşı tüm dünyadan gelen komünistleri, anarşistleri, sosyalistleri, anti kapitalistleri, dini örgütleri, çevrecileri ve diğer küreselleşme karşıtlarını kucaklamış ve Edinburg sokaklarında tam bir karnaval yaşanmıştı. Bu karnaval ‘işçilere, göçmenlere, sığınmacılara, öğrencilere, eşcinsellere, işsizlere, vicdani retçilere, squatçılara ve hayal kurucularına yönelik bir çağrıyla başlamıştı. Çağrı da bizleri aşırı çalışmak zorunda bırakan, uyuşmamıza, insanlığımızdan çıkmamıza neden olan ve hayatın her alanında bizleri köleleştiren çok uluslu şirketlere karşı alternatif olarak hayal gücüne, dostluğa, işbirliğine ve özgürlüğe dayanan bir toplum yaratma talebi vardı…
O günlerde G8’ler Gleneagles’ta kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıklardan sonra, tepkileri yumuşatmak amacıyla bazı vaatlerde bulunmuşlardı. Bunlar arasında, yoksul ülkelere daha fazla yardım, dünyanın en yoksul ülkelerinin borçlarının silinmesi, AIDS’le mücadele, küresel ısınmaya karşı çaba gösterilmesi gibi sözler vardı.
Aradan tam iki yıl geçti…
Dünyada hala günde 5 bin çocuk temiz su içemediği için ölmeye devam ediyor. 5 Milyondan fazla kişi HIV pozitif mikrobu taşıyıcısı ve gerekli ilaçlara ulaşamıyor. Dünya nüfusunun yüzde 50’den fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dünyanın her yerinde savaşlar olanca hızıyla sürüyor. Dünyada 5 bin tanesi her an kullanılmaya hazır 30 binden fazla nükleer silah var. Başta Afrika ve Asya kıtaları olmak üzere milyonlarca insan içebilecekleri temiz suya ulaşamazken, dünyanın değişik bölgelerinde yüz binlerce insan açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Çok uluslu şirketlerin kar hırsı yüzünden yine dünya hızla çölleşmeye devam ediyor.
Aradan tam iki yıl geçti…
G8’ler bu kez 4-7 Haziran tarihlerinde Almanya’nın Rostock kenti yakınlarında Heiligendamm’da bir araya gelecek ve yine dünyanın geleceğini tartışacak. Aynı tarihlerde G8 karşıtları da her zamanki gibi boş durmayacak ve G8’e karşı dev bir eylem haftası gerçekleştirecek. Almanya’dan, Avrupa’dan ve tüm dünyadan on binlerce gösterici Heiligendamm’da küreselleşmeye karşı son yılların en büyük eylemlerini yapmaya hazırlanıyor.
Konferans öncesi bir araya gelen temsilciler G8 zirvesine karşı protesto haftası üzerine yapılacak bazı eylemler konusunda şimdiden anlaşmış görünüyor: Buna göre, eylem haftası, 2 Haziran 2007’de G8 zirvesine karşı dev bir yürüyüş ile başlayacak. 3 Haziran’da, savaş planları yapan federal orduya karşı Wittstock bölgesinde büyük bir açılış etkinliği planlanıyor. 4 Haziran, Pazartesi günü ise, “Hareketin küresel özgürlüğü için! Herkese eşit haklar!” sloganıyla göçmenlerle dayanışma eylemi düzenleniyor. 5 Haziran, Salı günü militarizm, savaş, işkence ve küresel olağanüstü duruma karşı, Rostock-Laage’de havaalanı, abluka altına alınacak. Amaç inen devlet başkanları ve hükümet yetkililerine “hoş geldiniz” demek.
Aynı gün akşam saatlerinde, 5 Haziran Perşembe gününe kadar sürecek olan alternatif zirve başlayacak. En büyük gösteriler ise 6 Haziran Çarşamba günü resmi toplantıların başlamasıyla yapılacak. Amaç G8’i ablukaya almak. 7 Haziran’da “Müzik ve mesajlar” sloganıyla Herbert Grönemeyer’in konseri gerçekleşecek. Aynı gün konferansın yapılacağı bölgede ise abluka ve eylemler devam edecek.
Tabii G8’e karşı en direngen eylemleri yine anarşistlerin yapması bekleniyor. “Dissent Network” olarak adlandırılan ve G8’e karşı aylar öncesinde çalışmalar başlatan grubun taraftarları, Avrupa’nın değişik ülkelerinden Almanya’ya akmaya hazırlanıyor. ‘Kara Bloklar’ olarak da bilinen grup, işgal ettiği binaları sosyal merkezlere çevirip, buraları örgütlenme alanı olarak kullanıyor. Son olarak İtalya’nın Cenova kentinde yapılan gösterilerde ve Edinburgh’ta kendini gösteren ‘Kara Bloklar’ Almanya’da alternatif bir zirve örgütlüyor. Bu arada ‘Kara Bloklar’ın eylemlerini eleştiren bazı çevreler ve şiddet karşıtı militanlar, ‘Kara Bloklar’ın şiddet kullanmasından rahatsızlık duyuyor ve küreselleşme karşıtı harekete zarar verdiğini savunuyor. Prensip olarak eylemlerde siyah giyinen ve yüzlerini kara maskelerle kapatan bu grup otonom, anarşist, radikal çevrecilerden ve hayvan hakları savunucularından oluşuyor.
‘Kara Bloklar’ eleştirilere karşı kendi sitelerinde yaptıkları açıklamalarda, G8’e karşı hayal gücünü eyleme çağırarak, “bizler artık yönetenlerin politikalarına umutsuzca boyun eğmek istemiyoruz. Kırmızı bölgeye militanca girmek ve G8 toplantısını dağıtmak istiyoruz. O yüzden onlar nereye giderse bizler de orada olacağız ve hayal gücümüzle onlara rahat vermeyeceğiz” diyorlar. Şiddet içeren eylemlerle ilgili olarak ise şu açıklamayı yapıyorlar: “Aramızda şiddet kullanıp, araçlara zarar verenler, bankaların, çok uluslu şirketlerin pencerelerini kıranlar oluyor… Ya onların, yani G8’lerin insanlara, çevreye, dünyaya verdiği zarara ne demeli…”
