29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde 48 milyon 6 bin 650 seçmen, 177 bin 51 sandıkta oy kullanacak. Oy avcıları her seçim öncesinde olduğu gibi birbirlerini avlayarak seçmeni tavlama yarışında…
Ömrünün yarısından çoğunu İngiltere’de geçirmiş gerçek “sosyal demokrat” birisi olarak Türkiye’deki seçim kampanyasının düzeysiz ve kirli geçtiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
İngiltere’deki yerel yönetimler bölge sakinlerinin iş bulmasından konut sorununa her derdine çare üretmekle sorumludur. Sosyal hukuk devletinin en somut projelerini belediyeler hayata geçirir. Belediyeler bütün bu hizmetleri belediye saraylarında değil, yüzlerce şube açarak bölge sakinlerinin ayağına götürür… Belediye Meclisi, polis, halk ve esnaf temsilcisi gibi sivil toplumla işbirliğine önem verir. Hakkında karar alınacaklar, kararda söz sahibi kılınır… Seçimlerde yasadışılık vaat olamaz. İngiltere’de ruhsatsız yapılaşmaya “ruhsat” için göz kırpmak deprem yaratır…
Türkiye’ye dönersek seçim kampanyalarında havada sosyal projeler yerine adayların kirli çamaşırları uçuşuyor. “Şimdiye kadar neden uyudun be kardeşim?” diye sormak gerekir.
Reklamda ve kampanyada negatiflik her zaman negatif sonuçlar yaratacağını biliyorum. Hani şampuan reklamında kel model kullanılamayacağı gibi seçim kampanyasında da hırçın, kavgacı ve karşı tarfı suçlayıcı propagandanın pek yararı olduğunu düşünmüyorum.
CHP genel başkanlığı koltuğuna yapışmış ve kalkmamaya kararlı Deniz Baykal’ın hırçın mizacı parti seçim kampanyasına da yansıyor. Üstelik bu seçimlerde CHP’nin felsefesine hiç yakıştıramadığım “çarşaflıya rozet” ve “70 yaş üstüne hac” vaat edenleri de gördük…
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’u AKP’den kurtarmak için dosya savaşı başlattı. Oysa bu yolsuzluk iddialarıyla dolu dosyaların kampanya öncesinde olması gerekirdi. Dosyalar Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinden baskın çıktı ve ne önerdiği de bir türlü anlaşılamadı. Ayrıca İstanbul’daki evlerin yüzde 70’i ruhsatsız olduğu varsayılırsa İstanbullu seçmenin böyle dürüst portrelere oy vermeyeceği kaygısını da taşıyorum hani…
CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın’ın da, AKP’li Belediye Başkanı Melih Gökçek’e karşı bir zafer kazanmasını canı yürekten isteyenlerdenim. Her iki büyük kentte CHP’li adayların kazanması CHP’nin değil adayların kendi isimlerinin başarısı olacaktır.
Seçimlerde AKP eski oylarına ulaşamazsa “Bazı konularda MHP’den daha milliyetçi olan CHP ve onun dinazor başkanı boşuna gururlanmasın” derim…
_______________
* London Capital Markets Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası´nın Avrupa – Türkiye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Akşahin¸ aynı zamanda Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu 3´ncü Başkanı ve İngiltere¸ Türkiye ve Türki Cumhuriyetler Sorumlusu. Aynı zamanda da Açık Gazete Danışma Kurulu üyesi…
