İNGİLTERE’DEN… Siz yoksanız, bir eksiğiz

Geçen hafta Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türkler’in dernek ve bireysel katılım bazında sağ, sol ayrımı yapmaksızın bir araya geldiği Seçim Platformu toplantısındaydım…

Londra’daki toplumumuzun ilk kez bu kadar geniş bir katılımla ortak toplumsal bir paydada biraraya gelmesine gerçekten sevindim…

Keşke 40 yıl önce, otuz yıl önce, hatta 20 yıl önce bir araya gelebilseydik çok daha farklı olurduk. “Farklılık ne?” diyecek olursanız, daha çok çocugumuz üniversiteye gidebilirdi, işadamlarımız daha verimli ve kazançlı fırsatları yakalayabilirdi, Türkiye’nin demokratik geleceği ve sosyal refahı için etkin olabilirdik, Birleşik Krallık’ta siyasi otoriteye karşı yaptırım gücümüz artardı, siyasiler oy için bizim de ayağımıza gelirdi… Yine de “Zararın neresinden dönülse kardır” diyerek umutlu konuşmalıyız…

Uzmanlar İngiltere’deki Türkçe konuşan toplumun “Asimile mi yoksa entegre mi olacağı?” konusunda yol ayırımına geldiğini söylüyorlar. Umarım bu seçimlerde geç kalınsa da bir sonraki seçimlere yatırım sayılan Seçim Platformu bizi siyasi güç olarak yerel ve merkezi yönetime taşır… Üstelik İngiliz toplumunun genel ve yerel seçimlere ilgi duyma oranının düşük olduğu gözönüne alınırsa örgütlenen Türkçe konuşan toplum, nüfusunun üstünde bile güç kazanabilir. Tıpkı ,bizim nüfusumuzun çok altındaki Musevilerin parlamentoya 12 milletvekili göndermesi gibi…

Seçimlere yaklaşıldığı şu günlerde hepimize düşen sorumlulukları şöyle özetlemek istiyorum…

SEÇİM PLATFORMUNUN SORUMLULUĞU: Platforma katılan ve çok farklı siyasi görüşteki sivil toplum örgütleri ve şahıslar “Seçme ve seçilme hakkını kullan” ortak paydasına kilitlenmeli. Bu hassas birlikteliğin daha sonraki kampanyalara da iyi örnek olabilmesi için amacı saptırmamaya özen göstermesi gerekiyor…

BASININ SORUMLULUĞU: Basını büyüten toplumumuzdur. Kendi adıma işadamı olarak yalnızca  basına destek olsun diye reklam verdiğim çok olmuştur. Seçme ve Seçilme Hakkını Kullan Kampanyası’nın başarılı olması uzun dönemde yalnız toplumumuzu değil basınımızı da güçlendirecektir. Yerel basın seçim boyunca bıkmadan usanmadan kampanyayı sağır sultana bile duyurmalıdır. Seçim Platformu’nun haber ve duyurularını özveriyle desteklemelidir. Destekleme ne demek öncülügü üstlenmelidir…

TOPLUMUN SORUMLULUĞU: Bizim kütüklere yazılmayıp, sandığa gitmememiz, küçük bir boşvermişlik olarak görülebilir. Oysa kazın ayağı öyle değildir… Küçük bir boşvermişliğimiz aslında başımıza o kadar büyük çorap örüyor ki, çocuklarımızın geleceği haberimiz olmadan ipotekleniyor… Unutmamalı ki seçmen kütüğü kayıtları tek başına bile  pek çok istatistikte kullanılıyor… Diyelim ki Haringey bölgesinde azınlık ögretmen sayısı belirlenecek, işte bu kayıtlara bakılıyor. Herşeyin ötesinde kredi kartı istenirken ya da ‘mortgage’ başvurusunda bile yerleşik olup olmadığınızı ögrenmek için bu kayıtlar taranıyor.

İŞ DÜNYASININ SORUMLULUĞU: Herşeyden önce Seçim Platformu’na aktif olarak katılmalı. Toplumun entegre mi, asimile mi ikilemiyle yol ayırımına geldiği bu aşamada bütün iş adamları, iş kadınları reklam bütçelerinin bir kısmını bu toplumsal göreve ayırmalı. Toplum üyesi çalışanlarını bilinçlendirmeli…

11 Mart günü, Mayıs ayındaki genel seçimler için seçmen kütüklerine yazılmanın son günüdür. Yukarıda saymaya çalıştığım sorumluluk bilinciyle sağcısıyla solcusuyla, genciyle ihtiyarıyla hepimiz ama hepimiz seçme ve seçilme hakkımızı kullanmalıyız. Unutmayınız, siz yoksanız bir eksiğiz…

________________
* Akşahin: BABİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası’nın Avrupa – Türkiye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İngiltere Temsilcisi

1600010cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Siz yoksanız, bir eksiğiz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.