Bu haftaki İngiltere gündemi turumuza başlıyoruz… Geçen hafta İngiltere’nin krizde olduğu ilk kez resmen açıklandı. Darısı başımıza dedetirtecek cinsten şimdi İngiltere, İrlanda ve İRA sorununda ayrıntıları tartışıyor. BBC Gazze’ye yardım ilanına ekran kapatarak tarafsızlığına gölge düşürdü. Çocuğuna sigara içiren anneye hapis cezası verildi. Bir diğer haber ise Michael Caine’in başrolünde oynadığı 1969 yapımı İtalyan İşi filminde uçurumun kenarına altın külçeleriyle asılı kalan arabayı kurtarmanın sırrı bulundu… Biraz daha ayrıntıyı aşağıdaki satırlarda okuyabileceksiniz…
***
‘Vatan için ölen ve öldüren bir değil’
İngiltere’nin ciddi gazetelerinden Times gazetesi baş yazısında şiddet olaylarında ölen herkese tazminat verilme önerisine karşı çıkarak, şiddeti savunanlar ve yakınlara tazminat verilmesine karşı çıktı. Bir zamanlar dönemin başbakanı Tansu Çiller’in faşist çeteleri savunmak için “vatan icin kurşun atan da yiyen de şereflidir” sözünü hatırlatan bu tartışma şimdi Birleşik Krallık gündeminde…
Gazete başyazısını Kuzey İrlanda için getirilen teklife ayırmış. Hükümetin uzlaşma sürecine yardım amacıyla kurduğu komisyon, Kuzey İrlanda’da 10 yıl önce sona eren şiddet olaylarında ölen herkesin ailesine, kim olduklarına bakılmaksızın, tazminat ödenmesini önermişti.
The Times bu öneriye şu sözlerle karşı çıktı:
“Bu teklife göre, Belfast’ta yerleştirdiği bombanın erken patlaması sonucu ölen IRA bombacısı Thomas Begley’nin akrabaları 12 bin sterlin alacak. Tıpkı aynı olayda ölen dokuz Protestan’ın aileleri gibi.”
The Independent ise komisyon raporunun açıklandığı basın toplantısında, anne ve babasını bir IRA saldırısında kaybeden bir kadınla, askerlerce öldürülen bir IRA üyesinin kardeşinin karşı karşıya gelmesine geniş yer ayırdı.
Gazete bu iki kişinin beş dakika boyunca bağıra çağıra yaptığı kavganın, yıllardır çekilen acıların, üzüntülerin patlaması olduğunu yazdı. Katolik adamın Protestan kadına el uzatlamasını aktaran gazete, adamın el sıkışırken “Geçmişi geçmişte bırakmalıyız. Bugünü yaşamak lazım” dediğini belirtti.
***
‘En kötü kriz İngiltere’de’
İngiltere’nin ciddi ulusal gazetelerinden The Times ‘En derin resesyon’ manşetiyle, gelişmiş ülkeler arasında en kötü kriz İngiltere’de yaşanacağını öne sürdü.
Gazete dün IMF’den gelen “Gelişmiş ülkeler arasında en kötü kriz İngiltere’de yaşanacak” haberini şöyle aktardı:
“İngiltere ekonomisinin geleceği hakkında en karamsar değerlendirme IMF’den geldi. Örgüte göre İngiltere ekonomisi bu yıl tahminlerin iki katı, yani yüzde 2,8 küçülecek. Bu rakamlar, İngiltere’nin diğer ülkelere göre krize dayanma gücünün daha fazla olduğunu söyleyen Gordon Brown’a ciddi bir darbe oldu.”
***
Her aileye 10 bin borç…
The Daily Telegraph ise İngiliz ekonomisiyle ilgili bir başka karamsar haberi verdi. “Çocuklarımız 20 sene kamu borcu ödeyecek” manşetiyle verilen habere göre bankaları kurtarmak için hızla borçlanan hükümet, şu anda her aileye 10.000 sterlin borç yüklemiş durumda. Krizden önceki seviyelere dönülmesi için, 20 yıl borç ödemek gerekecek. Bu tablo vergilerin artması, kamu hizmetlerinin azalması anlamına geliyor.
The Daily Telegraph konuyla ilgili bir de karikatür yayımladı. Karikatürde yaşlı bir adam görünüyor. Üzerindeki yazıda ise, “Burnu babasından, gözleri annesinden. Borcu da Gordon Brown’dan” yazıyor.
Öte yandan The Guardian gazetesi, İngiltere’de yardım için devletin kapısını çalanlara, şimdi de Honda Formula 1 takımının katıldığını yazıyor. Japon sponsorlarının terk ettiği takım, hükümetten de yardım bulamazsa, dağılmak zorunda kalacak…
***
İngiltere’de emlakta düşüş önlenemiyor
İngiltere’de emlak fiyatlarındaki düşüşün, 2009’un ilk ayı boyunca da sürdüğü ve oran olarak yüzde 1,3’e ulaştığı bildirildi. Ülkenin en büyük tutsat (mortgage) sağlayıcılarından biri olan Nationwide adlı Bankadan yapılan açıklamada, ev fiyatlarındaki düşüşün, fiyatların yüzde 2,5 oranında gerilediği Aralık ayına göre yavaşladığına dikkat çekilirken, Ocak ayı boyunca yaşanan düşüşle birlikte yıllık ortalamanın ise yüzde 16,6’ya ulaştığı bildirildi. Aralık ayı itibariyle bu ortalamanın da yüzde 15,9 olduğu hatırlatıldı.
Nationwide’ın açıklamasında, giderek artan işsizlik ve işsiz kalma korkusunun halkı yeni bir ev alma arayışından uzak tuttuğu, bunun da fiyatların düşmesinin ardındaki en önemli etkeni oluşturduğu belirtildi.
Nationwide, İngiltere’de ortalama bir evin fiyatının Ocak ayı sonu itibariyle 150 bin 501 sterline gerilediğine işaret ederek, bu rakamın da Aralık ayında 153 bin 48 olduğunu hatırlattı.
Bankanın kıdemli ekonomistlerinden Martin Gahbauer, “giderek derinleşen resesyon ve finansal piyasadaki dalgalanmalar, konut piyasası üzerinde ağırlık oluşturmaya devam ediyor” dedi.
Gahbauer, emlak piyasasının ekonomik küçülme durmadan toparlanmasını beklemediklerini de belirterek, krediler üzerindeki kısıtlamaların sürmesinin de piyasanın toparlanmasının önünde engel teşkil ettiğine dikkati çekti.
***
İngiltere ekonomisi ‘resmen’ bunalımda
İngiltere’de 2008 yılının son çeyreğinde üretimin yüzde 1,5 oranında düştüğü açıklandı ve böylece ülke ekonomisinin resesyona girdiği hükümet yetkililerince resmen kabul edilmiş oldu. Uzmanlar, finansal sektör krizi olarak başlayan ve ekonominin bütününü etkileyen krizin, işsizliği de tetiklediğini, ülkede halen 1 milyon 920 bin kişinin işsiz olduğunu hatırlatıyor. Bu arada, uzman ekonomistlerin 2009 yılı için yaptıkları üretimdeki düşüş tahmini de yüzde 2,1 olarak ilan edildi. Bu oran, geçen Aralık ayına kadar yüzde 1,5 olarak tahmin ediliyordu.
***
KKTC, İngiliz suçluyu iade etti
Uyuşturucu suçu nedeniyle İngiltere polisi tarafından aranan KKTC’de bir inşaat şirketinin ortaklarından İngiliz Garry John Robb ve annesi Mavis Robb tutuklanarak İngiltere’ye iade edildi. “Aga Development” adlı inşaat şirketinin ortaklarından olan ve KKTC’de yaklaşık 500 İngiliz aileden konut yapma taahhüdüyle para alan, ancak yükümlülüklerini yerine getirmeyen Garry Robb, yurt dışına kaçmıştı. İngiliz Garry Robb’a, KKTC’de yatırım yapmaya başlamasıyla yıllar önce vatandaşlık verilmişti.
***
BBC’ye ‘Gazze’ tepkisi
BBC’nin ‘tarafsızlığına zarar vereceği’ gerekçesiyle Gazze’ye yardım amacıyla açılan kampanyaya yayınlarında yer vermemesi tartışmasına dini liderler ve siyasetçiler de katıldı. İngiltere’deki ulusal yayın kurumu BBC’nin “tarafsızlığına zarar vereceği” gerekçesiyle Gazze’ye yardım amacıyla açılan kampanyaya yayınlarında yer vermemesi üzerine başlayan tartışma, siyasetçiler ve dini liderlerin de tepkilerini dile getirmesiyle büyüyor.
***
‘Italian Job’ın açmazı çözüldü
İngiltere’nin önde gelen bilimsel araştırma kuruluşlarından birisi 40 yıl önce çekilen İtalyan İşi (İtalian Job) filminin sonundaki açmazı çözmenin yolunu buldu.
Caine’in başrolü oynadığı 1969 yapımı film, 2003’te ‘farklı bir sonla’ yeniden çekilmişti…
Kraliyet Kimya Topluluğu, bu yıl üyelerinden filmin son sahnesinde uçurumun kenarına asılı kalan ancak altın külçelerinin ağırlığı ile akıbeti tehlikeye giren minibüsü kurtarmalarının bir yolunu bulmalarını istedi ve bir yarışma açtı.
Michael Caine’in başrolünde yer aldığı film, büyük bir soygun ardından kaza geçiren ekibi uçurumun ucunda asılı bırakarak noktalanıyordu.
Minibüsün bir ucunda çete üyeleri, havada kalan ucunda ise altın külçeleri bulunduğundan hareket edilmesi ve dengenin bozulması, aracın boşluğa yuvarlanması demekti.
Film, Caine’in canlandırdığı Charlie karakterinin ‘tamam çocuklar iyi bir fikrim var’ sözleri ile sona erse de, sinemaseverler 40 yıldır bu fikrin ne olabileceği konusunda net bir fikir sahibi değildiler.
John Godwin’in yarışmayı kazanan çözümü aracın lastiklerinin boşaltılması, pencerelerin kırılması ve benzin deposunun boşaltılması.
Goodwin bu şekilde, minibüsün uçurumdan aşağı yuvarlanmadan bir kişinin inmesine izin verecek kadar hafifletileceğini matematik hesaplamalarıyla kanıtladı.
İnen kişinin ise çevredeki kayaları aracın önüne yerleştirerek ekibi kurtarabileceği belirtiliyor.
39 yaşındaki bilişim uzmanı Godwin’in planı, Kraliyet Kimya Topluluğu’na gönderilen iki bin çözüm önerisi arasında en güvenli ve sağlam olanı olduğu için seçilmiş.
Ancak Godwin, formülünün soyguncuların peşlerindeki mafya ve polisi atlatmasını garanti edemeyeceğini ise kabul ediyor.
Zira bu formül, çetenin yakıtı ve lastikleri olmayan bir araçla İtalyan Alplerinin ücra bir köşesinde kalması demek. (BBC)
***
Çocuğuna sigara içiren anneye hapis…
İngiltere’de bir anne, 3 yaşındaki çocuğunun sigara içmesine izin verdiği için çocuk zulmünden suçlu bulundu. Hakim, anneyi 2 yıl tecil edilebilir 40 haftalık hapse mahkum etti.