İngiltere’de yaşamamıza rağmen yüreğimiz Türkiye’de çarpıyor. Her fırsatta Türkiye’ye gitmek için bahane arıyoruz. Geçen hafta Yeni Oluşum toplantısı için Yedi Tepeli şehirdeydim. Mayıs’ta Alman Türk Ekonomi Kongresi için yine Yedi Tepeli şehirde olacağım. İş yoğunluğuna rağmen Mayıs’a kadar yine Yedi Tepeli şehir için yedi bahane bulacağımdan emin olabilirsiniz…
Geçen hafta İstanbul’da Öğretmenler Evi’nde 60-70 Yeni Oluşum üyesiyle toplantı yaptık. Dernekler Kanunu’nun gereği Yeni Oluşum’un kuruluşu ve tüzüğü resmi gazetede yayınlanmasıyla uzun ve keyifli koşumuz da “resmen” başlamış oldu.
“Keşke” dedim seslice, “Bizim gençlerimizle sanayileşmiş ülke gençleri arasında her geçen gün büyüyen fırsat eşitsizliğine karşı iki kuşak, hatta bir kuşak önce birşeyler yapılsaydı da biz ABC’den başlamasaydık…” “Keşke” diye başlayan cümleler kurmasaydık… Neyse bizden sonraki kuşakların “Keşke”lerini azaltacak toplumsal bilinçteyiz artık…
Aslında aydınlarımız yıllar öncesinden yazdılar, çizdiler ama ne yazık ki Yeni Oluşum türünde somut adımlar atılamadı… Sevgili Bedri Rahmi Eyüpoğlu yıllar öncesinden Yeni Oluşum’un ruhunu “Üç Dil” şiirinde anlatmıştı:
“En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernuş
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun”
İşte bu otobüsü, yürüyerek, koşarak yakalamak olası değil. Yeni Oluşum, Bedri Rahmi’nin çok dilli, iletişim araçlarını çok iyi kullanan kendisine sunulan manipule haberleri ayıklayabilen, kendi geleceklerini kurulması için yerel ve merkezi yönetime baskı yapabilen, kendi yazgılarını kader görmeyen, kendisine sunulanla yetinmeyen, evrensel bütün haklarının bilincinde olan ve haklarından da hiç vazgeçmeye niyetli olmayan gençleri yetiştirecek… Etnik, din, ırk, yöre ve cinsel ayrımcılık yapmadan da bu tür gençleri de çatısında toplayacak…
Yeni Oluşum kendisine “çatı” kurmak içi de arayışlara şimdiden başladı. İstanbul’un Avrupa yakasında konferans salonundan bilgisayar odalarına pek çok işlevin yerine getirilebileceği bir yer aramaya karar verdik. Bir diğer adım da iki ay içinde genel kurula gidilerek yönetimin oluşturulması… Yeni Oluşum’un kurucusu olarak üyelerimiz arasında da bir yazı yarışması açtım. Yeni Oluşumu en iyi yazıya döken üyemizi ve yakınını bir hafta Londra’da konuk edeceğim…
İyiden ve doğrudan yana taraf olacak Yeni Oluşum sivil insiyatife örnek bir model olma misyonunu da yüklenecek… Yeni Oluşum’un adımlarını sizlere aktarmaya devam edeceğim…
***
Almanya ekonosinin krizde olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmıştım. Almanya krizi bizim kronik ekonomi krizleri gibi değil. Biz nezle olurduk, Almanya’yı verem tehlikesi bekliyor… Almanya’yı AB içinde karantinaya alma çalışmaları başladı.
Bir zamanlar Türkiye’den işçi çağıran Almanya şimdi işverenleri çağırmaya başladı… Türkiye’deki işadamlarının gücü ve Türkiye ile ticari bağları şimdi Almanya için gerekli serumlar arasında görülüyor…
İki ülke başbakanları, ekonomi yönetimindeki kurmay ve işadamları Almanya’daki Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın organizesiyle 4-6 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da toplanacak Alman Türk Ekonomi Kongresi’nde biraraya gelecek. İlk kez Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Gerhard Schröder’in açılışa katılacağı Kongre’ye Türkiye’den bin, Almanya’dan da 500 işadamı yer alacak.
Kamu ve özel kuruluş temsilcilerinin üst düzeyde temsil edileceği Kongre’de otomobil, yatırım-finans, gıda, tekstil, telekom, makina, elektronikte sektör toplantıları düzenlenecek. Ayrıca ürün tanıtımı için Kongre Fuarı da tertip edilecek.
Bu toplantıya da Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu Başkan Yardımcısı olarak katılacağım. Tabii siz değerli Açık Gazete okurlarını da herkesten önce bilgilendireceğim…
İyi haftalar efendim…
________________
* Akşahin: BABİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası’nın Avrupa – Türkiye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İngiltere Temsilcisi, Açık Gazete Danışma Kurulu üyesi
