Neredeyse, insan faaliyetinin herhangi diğer bir alanındaki bir durum gibi bir öğretmen, memnun edici surette görevinin icabını yapabilmesi için hem kazanılmış hem de doğal karakteristiklere sahip olmak zorundadır.
Doğal nitelikler, ne söylemeye niyetlendikleri anlamına gelir, yani bir öğretmenin Allah vergisi karakteristikleridir.
Bununla beraber, kazanılmış nitelikler, eğitimin içinden gelen ek özelliklerdir.
Bir öğretmenden ne beklenildiğinin anahtarlarını sıralamaya başlamak, muhtemelen önemlidir.
Kavramın kendisi, öğretmenlerin, öğretmelerinin beklenildiğini ifade eder, ve eğer biz, öğretme işini ayrıntılı olarak analiz edebilirsek, onlardan beklenen fonksiyonlarının taslağını çizmek için daha iyi bir pozisyonda olacağız.
Her pedagog’un bildiği gibi, öğretmek, basit bir şekilde başka birisine birşey söylemek değildir. Öğretmek, sadece bilgi vermek değildir, basit olarak ispatlama veya basit olarak ders verme değildir.
Öğretmek, gerçekten rehberlik etmek (yol göstermek) tir. Bir öğretmen birkaç yöntemle diğerlerine rehberlik eder. Bunlar : Kendi kendilerini keşfetmek ve anlamak, birisinin kendine ait alanlarının ihtiyacını belirlemek, birisinin temel alanlardaki zaafını tanımak, zayıf olan alanları, kuvvetli alanlara dönüştürmek ve birisinin güçlü olduğu temel alanının en iyisini yapmak.
Öğretmenler bu görevleri doğrudan doğruya değil, ama kabul edilen konu disiplinleri içinden, öğrenmeyi teşvik eden belirgin yöntemlerin kullanımıyla uygun içeriği genellikle yapıyorlar. Böylece kendilerindeki konu disiplini , diğerlerinin akıllarını disipline etmek için sadece araçtırlar.
Bu yüzden etkili öğretme metotlarının çoğu, ilkyardım ezberi olmamalarıdır. Bu yüzden olaylara dayanan bilgi, nedenini söylemekten çok daha düşük bir kavrama kategorisi olarak gözönüne alınır.
Öğretmen, rehberliğini yaptığı görevinin konusunda, öğrenicilere, okumalarına, yazmalarına, yeni bilgi kazanmalarına veya belirli sosyal ve fiziksel faaliyetlerine yol gösterebilmelidir.
Bunun amacı, öğrenicinin kendi kendine ayakta durabilmesini ve hayat boyu daha iyi bir öğrenmeye sahip olmasını sağlamaktır.
Böylece, ideal olarak, sınıf ve okul, kişinin kendi kendine gelişmesine yol gösteren okuma ve yazmayı kolaylaştırır.
Sosyal, doğa bilimleri ve matematik daha derin bir anlamaya, ve geliştirilen mantıksal düşünme ve davranışa yol göstermelidir.
Yaratıcı konular, güzelliğin hayat boyu zevkini ve takdirini ilerletmeye yol göstermelidir.
Öğretmenlerin, bilmeye ve kavramaya ait daha yüksek bu arzulara ulaşmaları, öğrenicilerle konuşmaktan, gösterip yaptırmaktan, örneklerden, farklı şekillerde ceza ve cesaretlendirmekten geçer. Her neyse, bu “metotlar”, bir öğretmenin liderlik etmesi yolunda sadece bir adım olduklarıdır.
Eğer sadece gerçekleri ve şekilleri ezberlemeye ve ezberden okumaya, okunanı yorumlamadan kabul etmeye, işitmeğe veya parmağını kıpırdatmamaya rehberlik ederse, öğreniciyi disipline etmede yöntemlerin başarılı olmadığı anlamına gelir. Öğretmenlerin zihni ve fiziki görünümlerinde eğer onların yöntemleri, beceriklilik ne yaratıcılığına yol göstermesinde başarısız olursa, aynı şey olacaktır.
İdeal olarak bir öğretmenin nitelikleri tam olarak ne tartışıldığında açıkça görünür. Eğer öğretmen yol gösterecekse onun liderlik niteliklerine sahip olması gerekir. Genel olarak, bu, ihtiyaçları, kabiliyetleri, ve diğer insanların zaaflarını çabucak kavrama, onun kendi gelişimiyle ve eğilimi ile ilgili ihtiyaçları tanıma, kendi muhtemel gelişimini sağlayan böyle ihtiyaçların uygun olarak halledilmesi, diğerleriyle bilhassa değişik bir kişiliği ve sosyal karakteristikleri olan kişilerle geçinme yeteneği anlamına gelecektir.
Bunlar, bir öğretmenin doğuştan karakteristikleri gibi görünüyor. Beraber birleştirildiklerinde bir bireye bir öğretme yeteneği veren bu niteliklerdir. Bununla beraber, bu, herhangi bir bireyi bir öğretmen yapmak için yeterli değildir. Öğrenilmiş (veya kazanılmış) yeterlikler, onların genel ve özel sezgilerinde de gereklidir.
Daha somut terimlerle, farklı alan bilgileri (humaniter bilimler, matematik, fen bilimleri, sanat, v.s. ) kabul edilebilir bir minimum seviyede olmaları anlamına gelir. O, aynı zamanda, (okuma, tartışma, gözleme, sorgulama, v.s. ) bilgisi olan farklı yolları iyi bilen anlamına da gelir.
Ayrıca, eğitimin ihtisaslaşmış biçimleri de gereklidir. Böylece, bilgi alanlarında derin bir kavrama açısı ve bilgilendirme yöntemleri de geniş genel bilgiye iyi bir ek olmalıdır.
Bu, sürekli öğrenme meydan okumaları ve keyif alma kapasitesi içeren en iyi şekilde başarılı öğrenme ile takviye edilebilinmelidir.
* 35 yıllık eğitimci İngilizce Matematik Öğretmeni Y.Müh. Naim Uygun tarafından DO’nun makalesi İngilizce’den çevrilmiştir.
Web sitesi: http://www.pekiyi.150m.com E-mail: [email protected]