Grev, eylemin başladığı çarşamba gününden bu yana İngiltere medyasının bir numaralı ulusal tartışması oldu…
Total petrol şirketine ait Lindsey rafinerisinde çalışan 700 işçi, geçen hafta, fabrika yönetiminin bir İtalyan taşeron firmasıyla anlaşmasına ve yabancı işçinin getirilebilmesine öfkelenerek grev başlatmıştı.
Bu grevi, ülkenin değişik bölgelerinde 14 farklı rafineri ve enerji istasyonunun 3 bin çalışanının destek amacıyla başlattığı grevler izledi.
Gazeteler buna destek amacıyla ülkenin diğer kentlerinde bazı fabrika ve sanayi tesislerinde ortaya çıkan grevlerin de yayıldığını bildiriyor.
EN BÜYÜK TEHLİKE: İNTERNET
İngiliz basını, grevlerin ülke çapında akaryakıt ve enerji dağıtımını etkileyecek düzeye gelebileceği uyarısında bulunurken, en büyük tehlikeyi internet üzerinden yapılan ”ulusal boykot” çağrılarının yarattığı bildirildi.
The Sunday Times “yabancı işçilere karşı ulusal yürüyüş” başlığı altında, yetkililerin korumacılığın resesyonu ekonomik bunalıma dönüştüreceği yanıtını verdiğini aktardı.
The Sunday Telegraph da, Başbakan Gordon Brown’un, grevlerin savunulacak tarafı olmadığını söylediğini yazdı.
“SİZ DE AVRUPA’YA GİDİN”
The Independent on Sunday ise, ekonomiye ilişkin kilit bakanlardan Lord Mandelson’un grevci işçilerin bu eylemlerine sert bir açıklamayla karşı çıkarak, “istiyorsanız siz de gidip Avrupa’da iş bulabilirsiniz” dediğini aktardı.
Gazete, Lord Mandelson’ın, sanayi ve enerji sektöründe faaliyet gösteren tesislerin istedikleri gibi yabancı işçi çalıştırmalarının önlenemeyeceğini söylemesi, sektör çalışanlarını öfkelendirdiğini belirtiyor.
Hükümetin, sendika liderleriyle üst üste acil toplantılar yaptığını aktaran gazeteler, sendikaların hükümeti bu konuda uyardıklarını söylediğini belirtti.
The Sunday Express “Sorumlu Brown” manşeti altında, eski İşçi Partili bakanlardan Frank Field’ın hızla artan göçmen işçi sayısı konusunda başbakanı suçladığını belirtti.
Son çeyrek yüzyılın en şiddetli sendikal sorununun yaşandığını belirten gazeteye konuşan eski bakan, “yabancı işçilere saldırı maruz görülemez, asıl hükümete saldırmak gerekir” yorumunu yaptı.
The Mail on Sunday de, başbakana yakın isimlerden, Ed Milliband’in sendikaların grev uyarısını ciddiye almamakla suçlandığını yazarken The Observer de 2004 yılında yapılan bir anlaşma sırasında sendikaların hükümeti, AB yasalarının yerli çalışanlara karşı kullanıldığı konusunda uyardığını belirtti.
