İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mengüç, açlık grevindeki Gülmen ile Özakça’ya, B-1 vitamininin verilmemesine tepki gösterdi.
Hukuksuz bir şekilde tutuklanan ve açlık grevlerinin 82’nci gününü geride bırakan eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ya B-1 vitamini verilmiyor. BirGün’e konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, uzun süreli açlık grevlerinde hayatı önem taşıyan B-1 vitaminin alımının engellenmesinin Wernicke-Korsakoff sendromuna davetiye çıkartmak anlamına geldiğini söyledi.
Dr. Mengüç, açlık grevlerinin insanın ruh ve beden sağlığı açısından ciddi rahatsızlıklara neden olduğunu hatırlatarak, B-1 vitamini alınmadığı takdirde kişinin yaşamını tek başına idame ettiremez hale geldiğine dikkat çekti.
Dr. Mengüç, iki eğitimcinin hijyenik bir koşulda tutulmalarının da önemli olduğunun altını çizerek, “Hijyenik koşullarının olmadığı, güneş ışınlarının ulaşmadığı bir ortamlarda normal insanlarda bile çok ciddi ruhsal ve bedensel hasarlar meydana geliyor. Bu koşulların 2.5 aydır açlık grevinde olan insanlar nasıl etkileyeceğini bir düşünün. Gülmen ve Özakça’nın bu koşullarda tutulması insanlık adına utanılacak bir tablodur” diye konuştu.
Dr. Mengüç, iki eğitimcinin mutlaka her gün kontrollerinden geçirilmesi gerektiğini önemine değinerek, Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası’nın böyle bir süreçte mutlaka müdahil olması gerektiğini kaydetti.
*****
Uğur Kurt’un annesi Güllünaz Kurt: 4 çocuğum var birini katlettiler
Oğlunu öldüren polisin avukatının şikâyetiyle yargılanan Anne Kurt, hâkimin “Kaç çocuğunuz var?” sorusuna, “Birini öldürdüler, 4 çocuğum var” yanıtını verdi
İstanbul Okmeydanı Cemevi’nde Mayıs 2014’te cenaze törenine katılmak üzere beklerken polis tarafından öldürülen Uğur Kurt’un annesi Güllünaz Kurt, oğlunu öldürdüğü için 12 bin 100 TL ceza verilen polis Sezgin Korkmaz’ın avukatı Tolga Yurdakul’un saatinin kordonunu kopardığı iddiasıyla dün hâkim karşısına çıktı. İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya anne Güllünaz Kurt’tan şikayetçi olan Tolga Yurdakul katılmadı.
‘Oğlumu geri getirsin ben saat alırım’
Güllünaz Kurt duruşmadaki kimlik sorgusu sırasında “Kaç çocuğunuz var” sorusuna “Birini öldürdüler, 4 çocuğum var” diye yanıt verdi. Anne Kurt savunmasında, “Biz oturuyorduk avukatlarla duruşma salonunda. ‘Görüntüler incelensin’ dedi avukatımız. Hâkim de reddetti. Bunun üzerine polisin avukatı bize bakarak güldü. Ancak ben herhangi bir şey yapmadım. Zaten o sırada ara verildi. Aradan sonra tekrar içeri girdik, bağrışmalar oldu. Etraf da zaten güvenlik ve polis doluydu. Benim avukata vurmam mümkün değildi. Polisleri geçemedim. 3 kişinin katilini bıraktı, bana dava açtı. Oğlumu geri getirsin ben saat alırım” ifadelerini kullandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Tuncay Şahan, “Olay günü Sezgin’in arkasındaydım, saldırı vardı ama kimin yaptığını görmedim. Arkam dönüktü, bir ara avukatın saatinin düştüğünü gördüm” diye konuştu.
Savcılar FETÖ’den tutuklu
Avukat Turgut Kazan da, dava konusu olayın Kurt’un öldürülmesine ilişkin kaybolan görüntülerin kurtarılması için talepte bulunmaları ile ilgili olduğunu hatırlattı.
Kazan, “Biz görüntülerin Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilerek kurtarılmasını istedik. Duruşma savcısı bunu tepkili bir şekilde reddetti, avukat da gülüyordu. O ret mütalaasını veren savcı olayları telefonuyla çekiyordu. O tepkiye yol açan savcı Mehmet Ali Şelli de tutuklandı” dedi.
Kazan, Yurdakul’un İzmir’de polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun’un babası Mehmet Tursun’u kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkûm ettirdiğini kaydetti. Yurdakul’un mazeretini kabul eden mahkeme duruşmayı 13 Haziran’a erteledi.
Duruşma sonrası bir açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Bu davada vicdan yok, hukuk yok, akıl yok” dedi.
