Kongre kürsüsünde söylevi uzatmaya, İngilizce deyişle, “Filibuster” deniyor; Kongre önemli yasa tasarılarını görüşürken muhaliflerin sözü karşı tarafa bırakmadan saatlerce konuşması anlamına geliyor.
Amerikan Kongresi’nde Obama’nın yasalaştırmaya göndereceği tasarıları durdurmak üzere Cumhuriyetçi Parti sözcülerinin konuşmacı kürsüsünü söylevi uzatarak bu yolla engellemeye hazırlandıkları öğrenildi. Obama’nın başta sağlık yasası olmak üzere diğer sosyal reform yasa tasarılarına ABD’yi sosyalizme, daha sonra da komünizme götürecek diye karşı olan sağ kanattaki Cumhuriyetçi Parti üyeleri, uzun zamandan beri Kongre’de “filibuster” yapmıyordu.
Kongre’nin bu dönem uzun ve neredeyse sonu gelmez görünen filibastırlarını hangi cesaretli ve hitap gücü yüksek Cumhuriyetçi milletvekilinin üstleneceği ise şimdilik perde arkasında tutuluyor. Kulislerde adı geçen Lamar Alexandre’ın “filibastırcı kongre üyesi” olarak kürsüye çıkması bekleniyor.
Kongre tarihinde en uzun filibuster 1960 yılında Siyahi Amerikalı’ya daha fazla özgürlük tanımak üzere Amerikan solcu Demokratları tarafından hazırlanmış insan hakları yasa tasarısını engellemek isteyen Cumhuriyetçilerce yapılmıştı.
82 saatten fazla kürsüyü bırakmayan Cumhuriyetçiler o yasama döneminde adı anılan yasayı durdurmuştu. Kongre içtüzüğüne göre, söylevine ara vermedikten sonra konuşmacıyı Kongre Başkanı dahil kimse susturamıyor ve bu konuşma maratonu tasarının yasallaşması için gereken süreyi tamamlanmasına kadar sürerse, filibuster gerçekleşmiş oluyor.
ABD Kongresi’nin buna benzer ünlü filibuster’larından birisi de 1954 yılında Nükleer Santraller üzerine yapılan görüşmeleri tıkamak için gerçekleşmiş, kürsü 54 saat boyunca işgal edilmişti.
Amerikan Hollywood sineması da filibuster’ı tema olarak kullanan bir ünlü film yapmıştı. Yönetmen Frank Capra’nın çektiği ve James Stewart’ın başrolünü oynadığı, “Bay Smith Washington’a Gidiyor” isimli film 1939 yılı Oscar’larını silip süpürmüştü.
